Kılıçdaroğlu zavallıdır
Kılıçdaroğlu zavallıdır
Son birkaç gün içinde tanık olduğum bazı olaylar yazıp yazmama konusunda kafamı iyice karıştırdı. Birkaç tespit yapayım.
Birinci tespit. 18 Mayıs 2016 tarihli bir haber:
18 Mayıs 2016 16:11
CHP'li Vekiller Kaypakkaya'yı andı
Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekilleri cezaevinde işkence sonucu yaşamını yitiren TKP/ML'nin kurucusu İbrahim Kaypakkaya'yı Tunceli, Çemişkezek Karakaya köyündeki mezarı başında andı.
Ne var ki bunda diyeceksiniz. Aman durun demeyin.
Bakalım İbrahim Kalpakkaya kimdir?
İbrahim Kalpakkaya 1970'lerdeki üniversite öğrencileri tabanlı silahlı sosyalist mücadele hareketlerinden birinin bu hareketlerde toplumsallaşan özellikle Alevi Zaza kuşak içinde efsaneleştirilmeye çalışılan lideridir. Hayat öyküsünü Vikipedi'den kısaltarak aşağıda veriyorum.
1949 yılında Çorum Karakaya Köyü'nde doğdu. Hasanoğlan Öğretmen Okulu'nda ve İstanbul'daki Çapa Yüksek Öğretmen Okulu'nda ve İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi - Fizik Bölümünde okudu. 1968'de kurulan Çapa Fikir Kulübü'nün başkanı oldu. 6. Filo'ya karşı bildiri gerekçesiyle 1968'de okuldan atıldı.
FKF ve TİP arasındaki ayrışmada Millî Demokratik Devrimcilere katıldı İşçi-Köylü gazetesi. Aydınlık ve Türk Solu dergilerinde yazdı. Aydınlık içindeki ayrışmada Doğu Perinçek'i izleyenlere katıldı 1972 yılında Doğu Perinçek ve çevresinin revizyonist ve oportünist olduklarını iddia ederek Türkiye Komünist Partisi Marksist Leninist'i ve Türkiye İşçi Köylü Kurtuluş Ordusunu kurdu.
Ocak 1973'de Tunceli/Çemişgezek bölgesinde silahlı eylemler sırasında yaralı olarak yakalandı. Kaldırıldığı hastanede ayak parmakları kesildi. Diyarbakır'daki sorgulanması sırasında, ölüm sebebi kayıtlara intihar olarak geçmiş olsa da, işkence sonucunda öldürüldü. Mezarı, doğum yeri olan Karakaya'dadır.
İkinci olay ve tespit:
Bugün 20 Mayıs 2016 Cuma günü, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk seçilmiş Cumhurbaşkanı, Rize'de Cuma namazını kıldığı Cami'de mikrofon önünde cemaate ve sokaklarda onu bekleyen binlerce sevenine hoparlörlerle yayınlanan bir şekilde Kuran'dan bir sure okudu:
Şimdi ne var bunda diyeceksiniz. Kişi Müslüman ve bir Müslümanın camide Kuran okumasından daha doğal ne olabilir? Değil mi? Üstelik İmam Hatip Lisesi mezunu yani imam. Cumhuriyetin İmam Hatip Lisesi diploması verdiği eğitimli birinin camide Kuran okumasından daha doğal ne olabilir ki?
Eğer Türkiye de facto anayasası Sünni İslam olan bir ülke ise yadırganacak bir şey yok denebilir. Denebilir de, ben herhangi bir dine mensup olmayan biriyim. Bugüne kadar da kendimi dinsiz olmama rağmen Türkiye Cumhuriyetinin anayasası ve hukuk sistemi önünde ve içinde Erdoğan gibi Sünni Müslüman bir kardeşimle eşit statü ve haklara ve ödevlere sahip yurttaşı olarak algılıyordum. Artık algılayamıyorum. Türkiye Cumhuriyetinde bir anayasa yok. Erdoğan'ın içinden gelenlerin oluşturduğu önceden bilinemez bir de facto mutlak kişisel yönetim var.
Erdoğan çok kurnaz bir şeklide kendini Türkiye'deki büyük dindar Sünni çoğunluğun artık tartışmadan ve tartıştırmadan Türkiyedeki mümin ümmetin ya da mümin ümmetin Turkiye'de yaşayan kesiminin doğal lideri imamı rolüne oturttu.
Üçüncü olay ve tespit:
Ankara'da Kocatepe camiinde şehit cenazelerinin namazından sonra törene katılan Kılıçdaroğlu'na Melih Gökçek'in bindirilmiş paralı çapulcuları yumurta attılar. Ve Kılıçdaroğlu "Bunu kimin yaptığını biliyorum. Bunun hesabını soracağım" dedi ve yürüdü. Şimdi gene ne var bunda? Adam ne deseydi ki diyeceksiniz. Ama dememeniz gerekiyor.
Türkiye'de artık bir Cumhuriyet Halk Partisi yoktur. CHP'de çok sayıda milletvekili Kaypakkaya ve benzeri silahlı ihtilalcilik olaylarının, terör örgütlerinin kahramanı ve aynı anda kurbanı olmuş "devrimci"lerin izinde bir şeyler yapmaya çalışan zavallılardır. Her an CHP de değil HDP'de yer alabilecek ya da yer almış olabilecek çok sayıda insan vardır Parti teşkilatlarında ve meclis gurubunda.
Kılıçdaroğlu sokak eylemlerinde slogan olabilecek keskin söz üretmeyi siyaset yapmak sanan bir zavallıdır.
Ah Ecevit ah. Ah Baykal ah. Sizin bu memlekette medeniyet mücadelesine verdiğiniz zararı anlatmak mümkün değil. CHP'nin içine mıçtınız. Kılıçdaroğlu da geldi mum dikiyor.
İmdat diye bağırmak istiyordum eskiden. Şimdi bu isteğim de kalmadı.
Prof. Dr. Yahya Sezai Tezel
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.