ALLAH’IN ARSLANI HZ. ALİ

Bir süredir dört büyük halifeyi, aralıklı olarak sizlere tanıtmaya çalışıyorum. Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer, Hz. Osman’ı  sırasıyla yazdım. Geldik, dört büyük halifenin sonuncusu olan Hz. Ali’ye (r.a.). Şii anlayışına göre on iki imamın ilkine.

Peygambermizin (S.A.V.) amcası Ebu Talib’in oğlu olan Hz. Ali, 23 ekim 598’de, Mekke’de, Kabe’nin içinde doğdu. (Kabe’nin içinde doğan tek insandır.)

Annesi Fatma binti Esed, Peygamberimizin dedesinin kardeşinin kızıdır. Anne ve baba tarafından da Peygamberimize akraba olan Hz. Ali,  Peygamberimizin evinde büyümüştür.

İsmini Peygamberimiz koydu. Tam ismi, Ali bin Ebu Talibin Merkedi olup Ebu Turap(Toprağın Babası), Kuran-ı Natık(Konuşan Kuran), Esed(Allah’ın arslanı), Haydar(Arslan), Şah-ı Merdan(Yiğitlerin Şahı) ve Şah-ı Velayet(Evliyalık Şahı) gibi lâkapları vardır.

Hz. Ali, Hatice validemizden sonra Müslüman olan ikinci insandır.

Peygamberimiz kendisine çok güvenirdi. Onunla gizlice Kabe’ye girdi  ve burada bulunan putları devirip kırdı.

Hz. Ali’yi küçük yaşta olmasına rağmen Yemen’e kadı olarak gönderdi.

Peygamberimizin Medine’ye hareket ettiği gece düşmanlarını aldatmak için onun yatağına yattı. Daha sonra kendisine bırakılan emanetleri sahiplerine verip  meşakkatli bir yolculuktan sonra çevresindekilerle beraber Medine’ye ulaştı.

Orta boylu, buğday tenli, ak ve uzun sakallıydı. Güzel yüzlüydü. Gözleri büyüktü. Göğsü enli, başı saçsızdı.

Çok kuvvetli bir hatipti.

Halife olduktan sonra yaşantısını değiştirmedi. Peygamberimize ait 586 hadis-i şerif rivayet etti.

Medine’ye geldikten sonra Peygamberimiz, kızı Hz. Fatıma’yı kendisine nikâhladı. Böylece peygamberimizin damadı oldu.

Tebük seferi hariç, Peygamberimizin katıldığı bütün seferlere katıldı. Çok kuvvetli ve yetenekli bir savaşçıydı.

Kendisi 33 yaşındayken Peygamberimiz vefat etti. Peygamberimizi yıkayıp kefenledi.

Hz. Osman’ın öldürülmesi üzerine çok zor bir zamanda halife oldu. Hz. Ali, 4 yıl 9 ay süren halifeliğinde çeşitli düzenlemelerde bulundu. (656-661)

Haricilere karşı üstünlük sağladıktan sonra Abdurrahman bin Mülcem isimli harici, intikam almak için ramazan ayının 19. günü şafak vakti namaz kılarken zehirli hançeriyle Hz. Ali’yi yaraladı.

Saldırgan yakalandı ve Hz. Ali’nin huzuruna çıkarıldı.

Yaralandıktan sonra iki gün evinde yattı. 28 Ocak 661’de, 63 yaşındayken Küfe’de, “ La ilahe illallah Muhammedün Resullullah” diyerek cennet yurduna intikal etti.

Hz. Ali’yi, oğulları Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin yıkadı. Namazını Hz. Hasan kıldırdı. Kabri, Irak’ın Necef şehrindedir.

Hz. Ali’nin vefâtından sonra İslâm Devleti ve hilâfet 20 yıllığına, uzun yıllar savaştığı Muaviye’nin eline geçti.

Hz. Ali’nin eşlerinden ve cariyelerinden 14 erkek, 18 kız çocuğu oldu. Hz. Fatıma ölene kadar başka bir kadınla evlenmedi. Hz. Fatıma’dan Hasan, Hüseyin, Zeynep, Ümmü Gülsüm ve Rukiyye isimli beş evlâdı oldu.

Oğullarının çoğu Kerbelâ Savaşı’nda hayatını kaybetti.

Yiğitliğinden dolayı da “ Allah’ın Arslanı” olarak anılan bu mübarek insana, bizler de Allah’tan rahmet diliyor ve hayır dualarının üzerimize olmasını ümit ediyoruz.

Mekânı cennet olsun...