Açlık ve yoksulluk yayılıyor...
Bugünkü iktidar iş başına gelmeden önce seçmene verdiği mesajlarda “Açlığı ve yoksulluğu ortadan kaldıracağız. Milletimizi de enflasyona ezdirmeyeceğiz” demişti. Hükümetin ekonomik politikaları da bunun üzerine kurulmuştu.
Bugün gelinen noktaya baktığımızda ekonomide işlerin hiç de iyiye gitmediğini görüyoruz. Yapılan bütün olumlu açıklamalara rağmen, pahalılık artıyor,alım gücü düşüyor ve enflasyon da dizginlenemiyor.
Enflasyon konusunda fazla uzaklara gitmeye gerek yok. Merkez Bankası beklentiler karşısında suskunluğunu bozdu. Zaten yapılan açıklamalarda da enflasyon konusunda az çok ipuçları veriyor.
Merkez Bankası, 2017 yılı enflasyon tahminini yüzde 8,7’den yüzde 9,8’e çıkardı. Merkez Bankası yılın son Enflasyon Raporu'nu açıkladı. Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya, "Enflasyonun 2017 yıl sonunda yüzde 9.8 olarak gerçekleşeceğini; 2018 yıl sonunda yüzde 7’ye, 2019 yıl sonunda ise yüzde 6'ya geriledikten sonra orta vadede yüzde 5 düzeyinde istikrar kazanacağını öngörüyoruz" açıklamasını yaptı.
Sadece bu mu? Hiç kuşkusuz değil.
Dolar ve Euro karşısında büyük değer kayıpları yaşayan Türk lirası ekonomideki kara tabloyu teyit ediyor. Enflasyon hesapları şaştı, akaryakıta zam üstüne zam geliyor, açlık ve yoksulluk önlenemeyecek duruma geldi. Gelen haberlere göre de çaresiz kalan ekonomi yönetimi satacak kuruluş aramaya başladı.
İçeride ve dışarıda gündem çok farklı olsa da vatandaşın bir numaralı gündemi ekonomi… Cebe ve mutfağa direk yansıyan kötü gidişat vatandaşı kara kara düşündürüyor. Dövizdeki artış kara tabloyu daha da perçinleştiriyor.
Şimdi de en büyük işçi kuruluşumuzun yaptırdığı son ankete göz atalım:
Türk-İş'in gelir araştırması Ekim ayı sonuçları belli oldu. Buna göre 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı bin 544 lira, yoksulluk sınırı 5 bin 30 lira oldu. Açlık sınırı sadece gıda harcamalarını kapsıyor, yoksulluk sınırı ise giyim, konut, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçları içeriyor.
Açlık sınırı son bir ayda 22 TL, yılbaşına göre 112 TL ve geçen yılın aynı ayına göre 139 TL artış gösterdi. Yoksulluk sınırı tutarı ise son bir ayda 71 TL, yılbaşına göre 365 TL ve geçen yılın aynı ayına göre 452 TL arttı. Türk İş'ten yapılan açıklamada, "Türkiye’de hiçbir ürünün yokluğu çekilmiyor. Temel ihtiyaç maddelerinden lüks tüketim mallarına kadar piyasada her şey bulunuyor.
Özellikle asgari ücret geliri elde eden dar ve sabit gelirli kesimlerin içinde bulunduğu ağır geçim şartları yoksulluk boyutuna ulaştı. Giderek artan fiyatlar sonucu son dönemde pahalılık günlük hayatın ayrılmaz parçası olmaya başladı.
Ücretli çalışanlar bir yandan artan hayat pahalılığı karşısında daha da artan geçim sıkıntısı çekerken, öte yandan artan gelir vergisi nedeniyle net ücretlerinde gerilemeyle karşı karşıya kalıyor.
Akaryakıt fiyatlarındaki hızlı yükseliş de vatandaşın kesesini zorluyor. Son olarak benzine 12 kuruş, motorine 17 kuruş zam geldi. Böylece benzinin litresi İstanbul'da 5.50 TL'ye ulaşırken, Ankara'da 5.53 TL oldu. Motorin litre fiyatı da İstanbul ve Ankara'da 4.93 TL'ye yükseldi. Böylece benzin ilk kez 5.50 TL seviyesini görürken, motorin de 5 TL sınırına dayandı.
Akaryakıta gelen her zammın iğneden ipliğe her şeyi etkilediği ve pahalılık ile enflasyonun da önüne geçilemeyeceğine dikkat çekiliyor.
Türkiye İstatistik Kurumu ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı 2017 yılı Eylül ayı rakamlarını açıkladı. Buna göre ihracat 2016 yılının aynı ayına göre yüzde 8.7 artarak 11 milyar 848 milyon dolar, ithalat yüzde 30.6 artarak 19 milyar 982 milyon dolar olarak gerçekleşti. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2016 Eylül ayında yüzde 71,3 iken, 2017 Eylül ayında yüzde 59,3’e düştü. Dış ticaret açığı ise yüzde 85 artarak 8 milyar 135 milyon dolara yükseldi.
Bir önemli konu da gelir elde edebilmek için yeni özelleştirmelerin gündemde olduğunu söylemeliyiz.
2018 yılında 10 milyar lira özelleştirme geliri öngörülüyor. Bunun 6-7 milyar lirası önceki dönemlerde gerçekleştirilen özelleştirmelerin taksitlerinden oluşuyor. 2018 bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda konuşan Maliye Bakanı Naci Ağbal, "Şeker fabrikaları benim gözümün bebeği ama özelleştirilecek" diye konuşmuştu.
[email protected]
www.facebook.com/necdet.buluz
siyasetcafe.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.