MHP Lideri Bahçeli İslam dünyasındaki karanlığa dikkat çekti! Zalimleri yeneceğiz

MHP Lideri Bahçeli İslam dünyasındaki karanlığa dikkat çekti! Zalimleri yeneceğiz

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulunuyor. İşte haberin ayrıntıları;

Devlet Bahçeli gündeme ilişkin partisinin grup toplantısında önemli açıklamalar yaptı.

İşte Devlet Bahçeli’nin açıklamalarından öne çıkanlar:

“Dün Mevlid Kandili’ni dua ve şükran ile andık. Kandiller nefsin yanıltıcı istek ve arzularından uzaklaşmayı sağlayan müstesna zamanlardır. Peygamberimiz, dürüstlük, iyi niyet, hoşgörü meşalesiydi. Sözü dinlenirdi, herkes tarafından takdir edilirdi. Eminliğinden hiç şüphe duyulmazdı. Ne mutlu bize ki, onun izinden yürüyoruz. Peygamberimizin doğumu beşeriyet tarihinin en önemli hadiselerindendir. Tıpkı bugünkü gibi mazlumlar inim inim inliyordu. Peygamberimizin doğumu ile huzur ve refah yeniden yeşermişti. İslam toplulukları dinimizin ana rotasından ne zaman ayrılmışsa savrulmuştur. Müslüman coğrafyası öyle bir buhrana girmiştir ki, haksızlıklar ve zulüm çoğalmıştır. Zillet bugünkü şartlarda öne çıkmış, fırlamıştır.

"DÜNYA İKTİDARI İÇİN ZULMEDENLER HARAMZADEDİR"

İslam ülkelerinde servet ve şehvete kapılmış prenslere, emirlere, krallara dikkat ediniz. Bunun neresinden tutalım, nasıl düzeltelim? Bir yanda karıncayı incitmekten korkan peygamberimiz duruyorken, bir yanda en vahşi cinayeti işleyebilen cüce bir azınlık vardır. İnanıyoruz ki Allah Cabbar'dır, Kerim'dir, Rauf'tur, Aziz'dir. Dünya iktidarları için zulmedenler, ihanetten geçinenler haramzadedir.

"BU NE ZAMANA KADAR SÜRECEK"

Kuran'ın bir insanın canına kıyan tüm insanlığa kıymış gibidir ifadesi kimsenin gündeminde yoktur. Ortak akıl paslanmış, ortak vicdan kurumuştur. Her gün 5 vakit okunan ezanların hatırına, her gün amin diyen eller adına soruyorum; İslam topluluklarını esir alan kargaşa ve karmaşa nereye kadar sürecektir? Efendimiz yetim büyüdü, tüm yetimlerin umudu oldu. Peki bugünkü yetimlerin hakkı ne zaman korumaya alınacaktır? Aksi halde bu girdap daha da genişleyip, Allah muhafaza hepimizi içine alacaktır.

"ORTADOĞU'DA İSTENEN ZAYIF VE KUKLA DEVLETLERDİR"

İslam coğrafyası terörle yıldırılmak, teslim alınmak isteniyor. Bölgenin mihenk taşı olan Türkiye, bu senaryolardan etkileniyor, zarar görüyor. Ortadoğu'daki kavganın temelinde hakimiyet kaygısı yatmaktadır, paylaşım kavgası yaşanmaktadır. İstenen zayıf ve kukla devletlerdir. İstenen maşalığa hazır terör devletleridir. Ortadoğu'nun ve İslam ülkelerinin kanlı bıçaklı hale getirilmesi burada aranmalıdır.

ABD'YE SERT SÖZLER

Sözde kral, emir ve şeyhler için öncelik İslam'ın itibarı değil, saltanat çıkarlarıdır. İşin asıl boyutu hala bu tehlikenin fark edilememiş olmasıdır. Yeri gelince mangalda kül bırakmayan her ülke terörizmi kınamaktadır. Kazın ayağı hiç de görüldüğü gibi değildir. Göz vardır, izan vardır. Her şey ortadadır. Herkes teröre karşıysa bu caniler nasıl yaşayabiliyorlar? Bir bakıma üzüm üzüme baka baka kararmış. Emperyalizm tuzağına düşen ülkelerin yüzleri simsiyah kesilmiştir. Teröristlere TIR'lar dolusu silah gönderenleri nereye koyacağız? 2013 ile 2017 yılı arasındaki silah satışları yüzde 20 artmış durumdadır. Caniler ekmek alır gibi silah almaktadır. Önemli bir bölüm silah ise bedelsiz ve hibedir. Teröristlere silah satışı yapacak kadar haysiyetsiz olmuşlardır. Bu nasıl bir ilkesizliktir. Önce sorun yaratıp sonra silah satmak, sorun çıkarıp, müdahale etmek bilinen bir sömürgeci politikasıdır. Yoksulluk İslam ülkelerine sinmiştir. Yolsuzluk İslam ülkelerine demir atmıştır.

Tarihe bakınca nice bedbahtın ibretlik acıklı sonunu görmek mümkündür. Allah mutlak galiptir. Bunu yine göreceğiz. Büyük Türk Milleti olarak tanık olacağız.

KAŞIKÇI AÇIKLAMASI: PANDORANIN KUTUSUNU AÇTILAR

Günlerdir Cemal Kaşıkçı cinayeti konuşuluyor. Kimlerin doğrudan parmak izi olduğu tartışılıyor. Kaşıkçı krizi uluslararası bir meseleye dönmüştür. Kaşıkçı cinayeti ezberleri bozmuş, pandoranın kutusunu açmıştır. Ülkemiz hakkın ve hukukun yanındaki duruşu ile takdir toplamaktadır. 2 Ekim 2018 tarihinde vukuu bulan Kaşıkçı cinayeti birçok soru işaretini peşinden getirmiştir. Suudi Arabistan'ın örtbas çabası Türkiye'nin delilleri ile çürütülmüştür. Riyad yönetimi ilişkisi olmadığını savunmuştur. Titiz çalışmalar sonrası, Kaşıkçı'nın konsoloslukta öldürülerek parçalara ayrıldığını itiraf etmek zorunda kalmıştır. Türkiye, Suudi Arabistan'a 18 kişi için iade talebinde bulunmuştur. Suudi yönetimi 18 kişiyi gözaltına almış, 5'i hakkında idam kararı vermiştir. Kimi kurtarıp, kimi asacakları aşikardır. Cinayetin baş azmettiricisi olarak belirtilen veliaht bu olayların bir daha yaşanmaması için kurulan heyetin başına getirilmiştir. Kuzu, kurda teslim edilmiştir. Gerçeğin ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır. Anlaşılıyor ki Suudi Arabistan yönetimi sanal bir mahkeme ile cinayetin üstünü kapatmaya yönelmiştir. Yerli işbirlikçinin kimliği hala aydınlanmış değildir.

"BANA GÖRE BU BAKAN HALT ETMİŞTİR"

15 Kasım'da açıklama yapan Suudi Dışişleri Bakanı, meselenin siyasileştirilmesinin İslam coğrafyasının bölüneceğinden bahsetmiştir. Bu bakan bana göre halt etmiştir. Maktul bellidir, müşteki bellidir, cinayet mahali de bellidir. Kaşıkçı'yı öldüren caniler bellidir. Saklanacak ne kalmıştır? Gizlenecek ne kalmıştır?

siyasetcafe.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.