AK Parti kaynıyor: Gül direnişi
AK Parti kulisleri kaynıyor. İl ve İlçe Teşkilatlarının seçimlerinin durdurulmasının ardından, Belediyelerde başlayan “temizliğin”, milletvekillerine ve hatta kabineye kadar uzanacağı konuşuluyor.
Gazeteci yazar İsmet Özçelik, AK Parti’nin içindeki FETÖ’cü temizliğinin sessiz sedasız yapılmasının planlandığını ancak “Gizli FETÖ’cü”lerin rahat durmaması üzerine “istifa” sürecinin başlatıldığını yazdı.
Aydınlık’taki yazısında İsmet Özçelik, AK Parti’de yaşanan direnişte Abdullah Gül faktörünün de etkin olduğunu ifade etti.
İsmet Özçelik’in yazısı şöyle:
“AKP, içindeki FETÖ’cüleri temizlemeyi gürültüsüz yapmayı planlamıştı. İstihbarat kurumlarından da destek alınarak ayrıntılı dosyalar hazırlanmıştı. Örgütlerdeki FETÖ kongre sürecinde, belediyelerdeki FETÖ de seçimlerde temizlenecekti. Milletvekilleri arasındaki FETÖ de aday yapılmayacak, sorun tereyağından kıl çeker gibi halledilecekti.
“GİZLİ FETÖ” RAHAT DURMADI
Ama evdeki hesap çarşıya uymadı. FETÖ ile irtibatlı olanlar rahat durmadı. Kendilerini koruma altına almaya çalıştı. Durum böyle olunca da “istifa” süreci başlatıldı.
Başkanlara çıkış gösterildi. FETÖ konusu hiç açılmadan, “metal yorgunluğu, halk desteğinin azalması...” gibi yollar devreye sokuldu.
Ama mesajı almamakta direnenler oldu. AKP 3 haftadır bu işle uğraşıyor. Erdoğan için yeni bir durum. Kabul etmesi de mümkün değil.
GÜL SEÇENEĞİ
AKP kulislerinde, bu “direnişte” bir süredir tartışılan “Gül seçeneğinin” de etkili olduğu bildiriliyor. Erdoğan’a yakın kaynakların dost sohbetlerinde, “Her şeyden haberimiz var. Kimin kimlerle dans ettiğini izliyoruz. Gül’ün temaslarını da görüyoruz. Cumhurbaşkanımızın liderliğinin test edilmesi için yapılan hamlelerden de bilgimiz var. Yabancıların bu işin içinde olduğunun da farkındayız” ifadelerini kullanmaları da anlamlı.
Organize bir hareket olduğu ortada.
ERDOĞAN’IN TAVRI
AKP’liler arasında Erdoğan’ın tavrı konuşuluyor. Ankara, Bursa, Balıkesir belediye başkanlarının direnişinin arkasındaki güçlere vurgu yapılıyor. “Hepsinin arkası açık, bunlar neye, kime güveniyor?” diye soruluyor.
“Karanlık projelere” atıfta bulunuluyor. Erdoğan’ın sertleşmesi de buna bağlanıyor. “Af yok” sözlerinin arkasının geleceği kaydediliyor.
TEMİZLİK HEMEN
AKP’nin yeni bir döneme girdiği anlaşılıyor. Temizlik için kongrelerin ve seçimlerin beklenmesi tavrından vazgeçilmiş görünüyor. Bakanlar Kurulu’nda beklenen FETÖ temizliği yapılmamıştı. Bu kararın da değiştiği anlaşılıyor.
Önümüzdeki günlerde 5-6 bakanın değişeceği konuşulmaya başlandı. Belli ki cin şişeden çıktı. Yeniden şişeye sokulması zor.
***
AYSEL ÇELİKEL
Son günlerde ÇYDD Başkanı Aysel Çelikel tartışılıyor. TGB’nin Laik ve Bilimsel Eğitim Platformu’nun Yürütme Kurulu’na girmesine karşı çıktı. “Eğer TGB gelirse ben çıkarım” dediği iddia edildi.
HDP tabanının hassasiyeti ve 6 milyon oyuna vurgu yaparak “Atatürk’ten vazgeçme”(!) tutumu tepki çekti.
Bunları duyunca Aysel Çelikel’le ilgili bazı anılarımı anımsadım:
KIZIM VAZGEÇ, BAŞINA İŞ GELİR
Yıl 2010. Anayasa değişikliğiyle ilgili halk oylaması öncesi. Fethullah Gülen’in “Mezardakiler bile oy kullanmalı ‘evet’ oyu vermeli” dediği günler.
Demokratik kitle örgütlerinden biri anayasa değişikliğine karşı mücadelede başı çekiyordu. Başında da bir bayan vardı. Televizyonlara çıkıyor, toplantılarda konuşuyor, kamuoyunu etkiliyordu.
Ben de kendisiyle bu mücadelede tanıştım. Bir gün çok dalgın olduğunu gördüm. Ne olduğunu sorunca başından geçenleri anlattı:
“ÇYDD Başkanı Aysel Çelikel görüşmek istedi. İstanbul’a gidip görüştüm. Yaptıklarımızı anlattım. Mücadelemizi aktardım. Ben kendisinden destek beklerken ültimatom verir edasıyla söze girdi: ‘Bak genç bir kadınsın. Hakkında birçok söylenti çıkarırlar. Başına bir sürü bela gelir. Bu işlerden çekil!’ dedi. Şaşırdım kaldım. O derneğin başında Türkan Saylan vardı. Yaşasaydı kesinlikle beni teşvik ederdi, moral verirdi.”
O günden sonra Çelikel’in bu tavrı hep kafamı kurcalamıştı.
KILIÇDAROĞLU ABD ZİYARETİ
CHP kulislerinde anlatılanlara göre geçen dönem Aysel Çelikel’e CHP milletvekilliği önerilir. O da “Ben ÇYDD’de kalmak istiyorum, kızımı yapın” der ve isteği yerine getirilir. Kızı Ayşe Eser Danışoğlu milletvekili yapılır.
Kılıçdaroğlu ABD’ye ziyaret yapacaktır. Kılıçdaroğlu CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan’ı da heyete dahil etmek ister. O, “hayır” der. Kılıçdaroğlu ısrar eder ama kabul etmez. Yerine Çelikel’in kızı heyete dahil edilir. Bu konu o günlerde basına da yansımıştı.
O ziyarette Kılıçdaroğlu’nun FETÖ’cü örgütlerle buluşması çok tartışıldı. Doğru mu yanlış mı bilemiyorum ama kulislerde çok konuşulan randevuları Tarhan’ın yerine heyete dahil olan milletvekilinin aldığı söylendi.
Çelikel tartışması büyüyünce bu iki anımı anımsadım..! Bilinsin istedim!”
siyasetcafe.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.