Yargıda büyük operasyon! Onlarca hakim ve savcı için bilgi toplanıyor
FETÖ ile irtibatlı hakim ve savcılarla ilgili incelemelerin devam ettiğini belirten HSK Başkanvekili Mehmet Yılmaz, "Şu anda 400 hakim savcı ile ilgili devam eden soruşturma var." dedi.
HSK Başkanvekili Mehmet Yılmaz, yargıda devam eden FETÖ ile mücadeleye ilişkin açıklamalar yaptı. Yılmaz, "Şu anda 400 hakim savcı ile ilgili devam eden soruşturma var." dedi.
HSK Başkanvekili Mehmet Yılmaz, son yapılan açığa almaların ardından FETÖ ile iltisaklı, irtibatlı hakim ve savcılarla ilgili incelemelerin devam ettiğini belirtti.
"Şu anda 400 hakim savcı ile ilgili devam eden dosya var" diyen Yılmaz, şunları söyledi:
"Bu soruşturma adalet müfettişlerimizin elinde aynı titizlikle araştırılıyor. Bütün belge, bilgiler toplanıyor. Buna göre aklanacak hakim savcı aklanıyor zaten ama o bilgi, belgelerde iltisak ve irtibatı belirleyen deliller saptandığı anda hiç kimsenin kuşkusu olmasın ki HSK'nin bu konuda hiç toleransı yok."
HSK'de 2014 yılı Ekim ayında işbaşına geldiklerinde kamuoyuna bir söz verdiklerini, öncelikle yargıda ehliyet ve liyakatı yeniden hakim kılacaklarını, yargıda hiçbir şekilde çeteleşmeye, suistimallere izin vermeyeceklerini söylediklerini hatırlatan Yılmaz, aynı zamanda hukuk dışına çıkmış kim varsa onunla mücadele edecekleri sözünü de verdiklerini belirtti.
Bu söz çerçevesinde 2014'ten itibaren FETÖ ile mücadele ettiklerini, ilgili daire tarafından verilen soruşturma izinleri sonrasında müfettişler eliyle soruşturmaların yapıldığını anlatan Yılmaz, FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi gününe kadar 130'un üzerindeki FETÖ mensubunu, hukuk içinde yaptıkları usulsüzlüklerden dolayı açığa aldıklarını, bazılarını ihraç ettiklerini, bazıları hakkında da kovuşturma izni verdiklerini hatırlattı.
Yılmaz, verdikleri kovuşturma izinleri gereği, 17-25 Aralık ve MİT TIR'ları gibi soruşturmalarda usulsüzlük yapan bazı hakim ve savcılar hakkında darbeden önce yargılamaların başladığını vurguladı.
Mehmet Yılmaz, şöyle konuştu:
"Darbe öncesi başlayan inceleme ve soruşturma dosyalarımız zaten vardı, müfettişlerin FETÖ'ye yönelik çalışmaları devam ediyordu, savcılıkla birlikte iş koordineli gidiyordu. 15 Temmuz 2016'ya geldiğimizde ortada daha OHAL yokken darbe sabahı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının gözaltı kararı gereğince 2 bin 740 hakim ve savcı hakkında açığa alma kararı verdik. Bu karar çok eleştirildi, bir yandan 'Hukuk süreci nasıl işledi?' diye eleştirenler oldu. Hiç kimse şu tarafını görmedi, biz zaten 2014'te bir çalışma başlatmıştık. Yargı içindeki örgüt mensuplarına yönelik inceleme ve soruşturmamız vardı. Müfettişler ve savcılık eliyle yürütülen bir çalışma vardı. Yeterli olgunluğa ulaşması bekleniyordu, darbe gecesi Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, elindeki bu çalışmaları değerlendirerek ilgili hakim ve savcılar hakkında gözaltı kararı verdi."
HSK'nin, kendi içinde çetelerle, kötülerle, örgütlerle mücadele ederken hakim savcı teminatını göz ardı edemeyeceğini vurgulayan Yılmaz, şunları kaydetti:
"HSK, hakim ve savcıların en fazla iftiraya uğrayabilecek görevliler olacağı unsurunu da sürekli göz önünde tutacak. O nedenle dikkatli olmak zorunda. O yüzden de çok daha fazla düşünmek zorunda. Bizim çalışma düzenimiz de hep öyle oldu, suistimal edene sıfır tolerans, hele çeteleşmeye, yargı içinde kendi amaçları doğrultusunda belli gruplar oluşturup o amaçla çalışmaya kesin olarak izin vermeme, bunu da hakim teminatını zedelemeden başarma.Hem 2014'teki HSYK hem de 2017'den sonra oluşan HSK bu yol üzerinde ilerledi. Geçmiş HSK'lerin de amacı hep bu oldu. Sadece FETÖ ile kirletilen HSYK hariç."
"HSK'nin önünde 1500 hakim ve savcıyla ilgili ankesör soruşturmasının bekletildiği" iddialarına yanıt veren Mehmet Yılmaz, hakim ve savcılarla ilgili çalışmalarda ana dellilerin belli olduğunu vurguladı.
Yılmaz, şunları söyledi:
"Ankesör uygulaması hep yanlış bilgiyle tartışılan bir konu. Önce dediler ki 'Yargıda kürsüde devam eden 1500 kişilik bir grup var.' HSK tarafından 1500 kişiyle ilgili yapılmış bir ankesör soruşturması yok. Soruşturmayı ankesör soruşturması diye yapmıyoruz. Tüm bilgi ve belgeleri değerlendiriyoruz. Şahıs hakkında FETÖ'ye iltisak, münasebet ve irtibatı belirleyen ne varsa tüm delillerin üzerine gidiyoruz. Tek bir delilin üzerine gitmiyoruz. Ankesör uygulamasını da isteyen biziz zaten. Bizim dışımızda hazırlanmış da bizim üzerine gitmediğimiz bir listenin varlığı gibi bir hava yaratılmaya çalışılıyor. Bu, mümkün değil. Eğer birileri bizim dışımızda ankesör kullanan insanlar tespit etmiş de bize bildirmiyorsa suç işliyor demektir. Bu da mümkün değil."
HSK'nin FETÖ ile mücadelede çok net bir kurum olduğunu vurgulayan Yılmaz, şunları dile getirdi:
"HSK, darbe sabahından beri, daha ortada KHK yokken, olağanüstü hal yokken tavrını göstermiş bir kurum. Darbe öncesinde de 2014'te 'içimdeki teröristleri temizleyeceğim' diye ayağa kalkmış ve o şartlarda 130 önemli sayılan FETÖ mensubunu darbe öncesi sistemin dışına itebilmiş bir kurum. Sonrasında da bu çalışmaları yaparken yargının tüm örgütlerinden, ülkenin tüm örgütlerinden, iktidarıyla muhalefetiyle takdir görmüş bir kurum. Hiç adaletten ayrılmadan, kanun ve hukuktan ayrılmadan işlem yapan, en olağanüstü dönemde dahi hukuktan ayrılmamış bir kurumdan bahsediyoruz. Hesabımız açık, net. Söylentiler üzüyor ama HSK bu konuda çok rahat. Biz yine inandığımız şekilde, hakim teminatını koruyarak, gerçek misyonumuza sahip çıkarak, sadece çete mensuplarını değil, bireysel olarak bu mesleği kirletenleri de hiç gözyaşına bakmadan mesleğin dışına çıkarmaya kararlıyız.
Bu memleket inşallah bir daha yargıda hiçbir terör örgütü grubunun yargısal yetkilerini kendi amaçları için kullanmasına izin vermeyecektir. Alınan ders büyüktür. Çok büyük bedel ödenmiştir. İnşallah bundan toplumun her kesimi ders çıkaracak, yargıyı göz bebeğimiz gibi tutacağız. Hiçbir grubun yargısal yetkilerini kötüye kullanmasına yol açabilecek en ufak bir ihmale dahi taviz vermeyeceğiz.'
siyasetcafe.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.