Unutulmayan siyasetçiler Demirel,Türkeş,Ecevit ve Erbakan'dan özlü sözler

Unutulmayan siyasetçiler Demirel,Türkeş,Ecevit ve Erbakan'dan özlü sözler

Siyasi kariyerleri ile bir döneme damgasını vuran ünlü siyasetçiler Bülent Ecevit, Süleyman Demirel, Necmettin Erbakan ve Alparslan Türkeş'in hayatını sizler için derledik...

Siyasi kariyerleri ile bir döneme damgasını vuran ünlü siyasetçiler Bülent Ecevit, Süleyman Demirel, Necmettin Erbakan ve Alparslan Türkeş'in hayatını sizler için derledik...

bulent-ecevit-siyasetcafe-001.jpg

BÜLENT ECEVİT KİMDİR?

Tam adıyla Mustafa Bülent Ecevit 28 Mayıs 1925 tarihinde İstanbul'da dünyaya geldi. 1944 yılında Robert Kolej'den mezun olan ve aynı yıl içinde çalışma hayatına Basın Yayın Genel Müdürlüğü'nde çevirmenlik yaparak başlayan Ecevit, 1946 yılında okul arkadaşı Rahşan (Aral) Ecevit ile hayatını birleştirdi. Eğitim olarak önce Ankara Hukuk Fakültesi sonra da Dil Tarih Coğrafya Fakültesi'ne kayıt yaptırdı. Ancak daha sonra buradaki öğrenimine devam edemedi.

1946-1950 yılları arasında Londra Elçiliğinin Basın Ateşeliği'nde katip olarak çalıştı. 

1950 yılında Ulus Gazetesi'nde çalışmaya başladı. Ulus Gazetesi Demokrat Parti tarafından kapatılınca Yeni Ulus ve Halkçı gazetelerinde yazar ve yazı işleri müdürü olarak görev yaptı.

SİYASİ KARİYERİ

1954 Ocak ayında CHP Çankaya Ocağı'na kaydoldu ve 27 Ekim 1957 seçimlerinde CHP'den milletvekili olarak siyasete girdi. 

1973 seçimlerinde CHP'nin seçim kampanyasında, yaşlı bir kadının "Karaoğlan nirede ha evlatlar, Karaoğlan'ı görmek istiyom." şeklindeki sorusundan sonra Karaoğlan adı CHP'liler tarafından benimsenmiş ve ilerleyen yıllarda da Türkiye'de Bülent Ecevit için kullanılmaya başlanmıştır.

Ecevit, başbakanlık dönemlerinde yapılan Kıbrıs Barış Harekâtı sonrasında "Kıbrıs Fatihi", Abdullah Öcalan'ın yakalanışı sonrasında da "Kenya Fatihi" olarak anılmıştır. 

ÖLÜMÜ

Ecevit, 5 Kasım 2006 pazar günü saat 22:40'da Gülhane Askerî Tıp Akademisi'nde dolaşım ve solunum yetmezliği sonucu vefat etti. 

Ecevit'in devlet mezarlığına gömülebilmesi için, ölümünün hemen ardından 9 Kasım'da yapılan bir kanun değişikliğiyle bu mezarlıklara başbakanların da gömülmesi sağlandı. 11 Kasım 2006'da yapılan cenaze törenine o zamana dek eşi nadir görülen bir kalabalık katıldı. Yurdun dört bir yanından ve başta KKTC olmak üzere pek çok ülkeden insan Ecevit'e son borçlarını ödemek ve onu sonsuzluğa uğurlamak için başkente akın etti. 

Unutulmayan siyasetçi Bülent Ecevit ve Özlü Sözleri

YAYINLANAN KİTAPLARI

Bir Şeyler Olacak Yarın (Tüm şiirleri), Doğan Kitapçılık (2005) 
El Ele Büyüttük Sevgiyi, Tekin Yayınevi (1997) 
Işığı Taştan Oydum (1978) 
Şiirler (1976) 

Ortanın Solu (1966) 
Bu Düzen Değişmelidir (1968) 
Atatürk ve Devrimcilik (1970) 
Kurultaylar ve Sonrası (1972) 
Demokratik Sol ve Hükümet Bunalımı (1974) 
Demokratik Solda Temel Kavramlar ve Sorunlar (1975) 
Dış Politika (1975) 

Dünya-Türkiye-Milliyetçilik (1975) 
Toplum-Siyaset-Yönetim (1975) 
İşçi-Köylü Elele (1976) 
Türkiye / 1965-1975 (1976) 
Umut Yılı: 1977 (1977) 

TARİHE KAZINAN SÖZLERİ

* Vahdettin hain değildi.
* Aydının sağı solu olmaz.
* Eşitlik her zaman adil değildir.
* Onlar ortak, biz pazar olacağız.
* Bizim iki gücümüz var. Hak ve Halk.
* Vurun, beni de vurun kalleşler.
* Toprak işleyenin su kullananın.
* Laiklik ilkesi Cumhuriyet’in aşil topuğudur.
* Kumar borcu olmayan 11 milletvekili arıyorum.
* Yalnız Türklere değil, Rumlara da barış getireceğiz.
* Erken seçim olmasaydı, 2084′ e kadar iktidarda kalacaktık.
* Yeraltı kömür işçisinin işi, her gün canlı mezara inmek gibidir…
* Ben sadece görevimi yaptım. Görevimizi yaptığımız için övünemeyiz.
* Dinci akımların çaresi laiklik ve demokrasidir. Türkiye de buna öncülük eden bir devlettir.
* Eğer tribünden sahaya inmezseniz, korkarım biri çıkar, düdüğü çalar, ‘oyun bitti, herkes evine’ der.

erbakan-siyasetcafe.jpg

NECMETTİN ERBAKAN KİMDİR?

29 Ekim 1926 yılında Sinop'da dünyaya gelen Necmettin Erbakan, İlk öğrenimine Kayseri'de başlamasına karşın babasının tayin olması dolayısıyla öğrenimini Trabzon'da tamamladı. 

İstanbul Erkek Lisesini birincilikle bitirdikten sonra İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Fakültesi'nden 1954 yılında mezun oldu. 

Üniversite tarafından 1951 yılında gönderildiği Almanya'da Reinisch Westfalische Technische Hochschule Aachen: RWTH Aachen (Aachen Teknik Üniversitesi)'da doktorasını yaptı. Alman Ordusu için araştırma yapan DVL Araştırma Merkezi'nde Prof. Dr. Schmidt ile çalışmalar yaptı ve Alman Üniversiteleri’nde doktorasını verdi, 

1953'de Doçentlik sınavını vermek üzere İstanbul'a döndü. 27 yaşında 1954'de İTÜ'de Doçent oldu. Araştırmalar yapmak üzere tekrar Federal Almanya'nın Deutz fabrikalarına gitti. Leopard tanklarını geliştirme çalışmasında araştırma başmühendisi olarak görev aldı (1951-54). 

Mayıs 1954-55 arasında askerlik yaptı. Tekrar Üniversiteye döndü. 1956-1963 arasında 200 ortaklı ilk yerli motoru üretecek olan Gümüş Motor'u kurdu ve Motor üretimini gerçekleştirdi. 1965'te Profesör unvanlarını aldı. 1967'de TOBB Genel Sekreterliği'ne seçildi.

Aynı yıl Nermin Erbakan'la (1943-2005) evlendi. Çiftin bu evlilikten Fatih, Elif ve Zeynep isimli üç çocuğu vardır.

SİYASİ KARİYERİ

1969'da Adalet Partisi'nden milletvekili aday adaylığı Süleyman Demirel tarafından veto edildiği için,Konya'dan bağımsız aday oldu ve iki milletvekili seçtirecek oy alarak milletvekili seçildi. 

1970'de Milli Nizam Partisi'ni kurdu, ancak parti kısa bir süre sonra Anayasa Mahkemesi tarafından kapatıldı.

11 Ekim 1973'de MNP kadrosuyla Milli Selamet Partisi'ni kurdu. 1974-1978 döneminde üç ayrı kaolisyon hükümetinde başbakan yardımcılığı yaptı. 

1973 seçimlerinde Milli Selamet Partisi 48 milletvekili çıkardı.Bu dönemde, Kıbrıs Barış Harekatı'nın yapılmasını savundu ancak harekattan sonra adanın tamamının ele geçirilmesi ve harekatı o bölgedeki Türk vatandaşlarının haklarının savunmaktansa bir fetih harekatına dönüştürmeyi amaçlayan görüşleriyle hükümeti zor duruma soktu.Bu olay koalisyon hükümetin dağılmasına en büyük etkenlerden birisidir. 17 Kasım 1974'de hükümet dağıldı.Daha sonra 1977 seçimlerinde Milli Selamet Partisi yarı yarıya oy kaybederek 24 milletvekili çıkardı. 

6 Eylül 1980'de partisinin Konya 'da düzenlediği Kudüs Mitingi'nde olaylar çıktı.Miting bir şeriat propogandasına dönüştü. Daha sonraları 12 Eylül'ü yapan generallar bu mitingin 12 Eylül Askeri müdahalesi'nin sebeblerinden birisi olduğu söylenmiştir. 

12 Eylül'de bir süre İzmir Uzunada'da gözaltında tutuldu. 15 Ekim 1980'de 21 MSP yöneticisiyle birlikte 'MSP'yi illegal bir cemiyete dönüştürmek ve laikliğe aykırı davranmak ' suçlamasıyla tutuklandı. 24 Temmuz 1981'de serbest bırakıldı ve beraat etti. 

1982 Anayasası gereğince 10 yıl siyaset yapma yasağı aldı. 1987'de halk oylamasıyla tekrar siyasete döndü. 19 Temmuz 1983'te kurulan Refah Partisi'ne daha sonra genel başkan seçildi. 1991 seçimlerinde Konya'dan milletvekili oldu. 

Unutulmayan siyasetçi Necmettin Erbakan ve Özlü Sözleri

Refah Partisi 1995 seçimlerinde 158 milletvekili ile birinci parti oldu. DYP-ANAP koalisyonu başarısız olunca DYP ile kurduğu REFAHYOL hükümetinde 28 Haziran 1996'da başbakan olarak göreve başladı. 

Bu dönemde, D-8 adlı bir organizasyonun liderliği gerçekleştirildi. Hazinenin, iç piyasaya borçlanma ihtiyacını ortadan kaldıran "Havuz Sistemi" uygulamasını başlattı. Memura her ay, enflasyon + büyüme oranında zammı otomatik olarak verme anlamına gelen s.mobil sistemini uygulamaya başladı. Memur, emekli ve işçiye % 110 ile % 200 oranlarında üst üste zamlar gerçekleştirildi. Esnafa yüklü miktarlarda kredi imkânı sağlandı. 

28 Şubat 1997 tarihli MGK 'da alınan kararlar ve ardından yaşanan 28 Şubat süreci , 18 Haziran 1997 'de Necmettin Erbakan'ın Başbakanlık görevinden istifa etmesine yol açtı. 

21 Mayıs 1997'de Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş, RP'nin kapatılması için Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu ve RP kapatıldı. Kurucusu olduğu Milli Görüş Hareketi'nin 2001 yılında bölünmesinden sonra Erbakan'ın da desteklediği Milli Görüş'çü kanat Recai Kutan başkanlığındaki Saadet Partisi'ni, yenilikçi kanat ise 2002 seçimleri'nde iktidara gelen AK Parti'yi kurdu. Hakkında açılan kayıp trilyon davasında, “özel belgede sahtecilik”ten suçlu bulundu fakat aldığı hapis cezası ilerleyen yaşı ileri sürülerek, ev hapsine çevrildi.

2008 yılında ise bu ev hapsi Cumhurbaşkanı Gül tarafından af edildi. 

ÖLÜMÜ

Erbakan, 27 Şubat 2011 sabahı saat 11:40'da doktorların tüm müdahaleleri ile yaşamsal işlevlerinin desteklenmesine rağmen yaşamını yitirmiştir. 

Vasiyetine uygun olarak resmi devlet töreni tertip edilmemiş ve 1 Mart 2011 Salı günü önce Ankara'da Hacı Bayram Camii'nde sabah namazına müteakip cenaze namazı kılındıktan sonra, cenazesi İstanbul'a getirilerek öğlen namazını müteakip Fatih Camii'nde kılınan cenaze namazı sonrasında Zeytinburnu Merkezefendi Mezarlığı'na defnedilmiştir. Mezarına, sevenleri tarafından Türkiye'nin çeşitli bölgelerinden getirilen topraklarla birlikte Kudüs, KKTC ve Boşnak lider Aliya İzzetbegoviç'in mezarından getirilen topraklar serpilmiştir. 

Cenaze merasimine Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı, Başbakan, Genel Başkanlar, Bakanlar, Milletvekilleri, Türk Silahlı Kuvvetleri Mensupları, Büyükelçiler, Belediye Başkanları, partililerin yanı sıra 60 ülkeden cemaat ve hareket liderleri ile temsilcileri katılmış, cenaze namazı iki milyonu aşkın kişi tarafından kılınarak, naaşı aile kabristanın da bulunduğu Merkezefendi Mezarlığı'na defnedilmiştir.

YAYINLANAN KİTAPLARI

Adil Ekonomik Düzen 

İslam ve İlim

Davam

Arkasındakilerle ve Türkiye'nin Kayıplarıyla Darbe

İslam Birliği

Yeni Bir Dünya ve Adil Düzen

Milli Görüş İktidarı: Niçin ve Nasıl

Gizli Dünya Devleti (Dünyayı Kimler Yönetiyor?)

Darbe

Müsbet İlim ve İslam

Erbakan Açıklıyor: Kenan Evren'in Anılarındaki Yanılgılar

Türkiye'nin Temel Meseleleri

Körfez krizi, Emperyalizm ve Petrol

TARİHE KAZINAN SÖZLERİ

* Fırtınalara yön veren kelebeklerin kanat çırpışıdır.
* Bizim Davamızda kimse kendi için yaşamaz, herkes kardeşi için yaşar. Menfaati öldürmenin en kolay yolu budur.- 
* Namaz dinin direği cihad ise zirvesidir. Biz siyaset değil cihad yapıyoruz.
* Müslüman Hakkın hakimiyeti için ''motor'', Şerrin yok olması için ''fren'' olma görevlisidir.
* Hakk'ı üstün tutmak her zaman saadet getirir.
* Milli Görüş; Bu milletin inancıdır, tarihidir, kimliğidir, ruh köküdür.
* İman varsa imkanda vardır, Milli Görüşçü asla vazgeçmez.
* Bir çiçekle bahar olmaz. Ama! Her bahar bir çiçekle başlar..
* Irak'ta ölen bir tek çocuğun vebalini, yedi sülaleniz alnını secdeden kaldırmasa da ödeyemeyecektir.
* Kelime-i şehadet getirip iman etmekle her işimiz bitmiyor, tam aksine, kulluk imtihanımız yeni başlıyor. Yani kelime-i şehadet, bir nev’i, Kur’an programıyla yapılan kulluk imtihanına, giriş belgesidir.
* Allah’ına kul olmayan davasına er olamaz.
* Akıl, bir temyiz (iyiyi kötüden seçip ayırma) yeteneğidir.-Akıl; imanın ve İslam’ın emrinde en büyük nimet, nefsin ve şeytanın elinde ise, sebebi felâkettir.
* İslam beş temel üzerine bina edilmiş bir hakikat sarayıdır ve hayat programıdır. Yoksa, sadece bu beş şeyden ibaret zannedilmesi hatadır. Zira, sadece bir kısmına inanmak ve yaşamak İslam değildir.

alparslan-siyaset-cafe.jpg

ALPARSLAN TÜRKEŞ KİMDİR?

Tam adı Hüseyin Feyzullah olan Alparslan Türkeş, 25 Kasım 1917 yılında Lefkoşa'da dünyaya geldi.

Kuleli Askeri Lisesine geçici olarak kaydolan Türkeş, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına geçince asli kaydı gerçekleşti.

1936 yılında Kuleli Askeri Lisesi'nden mezun olup 1938'de Harp Okulu'nu bitirdi.

1939'da piyade asteğmeni olarak atış okuluna girerek buradan teğmen rütbesiyle mezun oldu

1940 yılında Isparta'da Muzaffer Hanım’la evlenirler. Ayzit, Umay, Selcen, Sevenbige (Çağrı) ve Yıldırım Tuğrul adlı çocukları dünyaya gelir.Muzaffer Hanım 1974 yılında vefat eder.Alparslan Türkeş 1976 yılında Sevâl Hanım'la ikinci evliliğini yapar. Bu evlilikten Ayyüce ve Ahmet Kutalmış adlı iki çocuğu olur.

SİYASİ KARİYERİ

3 Mayıs 1944 yılında Türkçülük ile ilgili katıldığı bir yürüyüş nedeniyle gözaltına alınır. Mahkeme tarafından, 9 ay 10 gün hapis cezasına çarptırılır ve bir yıldır hücre hapsi yattığı için tahliye edilir.

1947 yılında Alparslan Türkeş ve 15 diğer Türk subayı, A.B.D. Kara Harp Akademisi ve Piyade Okulunda iki yıllık bir süre eğitim görürler. Yurda dönen Türkeş Gelibolu ve Çankırı’daki görevlerinden sonra 1951 yılında Kurmaylık sınavını kazanır ve 1955 yılında Harp Akademisi'nden Kurmay Binbaşı olarak mezun olur.

1955 yılında A.B.D. Pentagon'da NATO Türk Temsil Heyeti üyeliğine atanır. Buradaki 2 yıllık görevin ardından 1957 yılında Türkiye'ye döner.

1959 yılında Almanya'ya Atom ve Nükleer Okulu'na gönderilir ve bu okulu başarıyla bitirir. O artik bir Kurmay Albaydır.

27 Mayıs 1960 tarihinde Milli Birlik Komitesi'nin ülke yönetimine el koyduğunu açıklayan bildiriyi radyodan okuyan Türkeş, ihtilâl hükümetinde Başbakanlık Müsteşarlığı görevini üstlenir. Bu vazifesi esnasında Devlet Planlama Teşkilatı, Devlet istatistik Enstitüsü ve Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü gibi kurum ve kuruluşları kurar.

Ancak Milli Birlik Komitesi arasında ortaya çıkan anlaşmazlıklar nedeniyle, 13 Kasım 1960'ta Kurmay Albay Alparslan Türkeş ve "ondörtler" olarak bilinen arkadaşları Komite'nin diğer üyelerince emekliye sevk edilerek tasfiye edilirler ve zorla evlerinden alınıp yurt dışında görevlendirilmek suretiyle sürgün edilirler. O da 19 Kasım’da Türkiye'nin Hindistan Büyükelçiliği müşaviri sıfatıyla sürgüne gönderilir.

1961-62 1963 yılına kadar 2,5 yıl, yönetimi elinde bulunduranlarca Alparslan Türkeş’in Türkiye'ye dönmesine müsaade edilmez. Yıl 1963 tarih 23 Mart Alparslan Türkeş sürgünden yurda döner.

Dava arkadaşlarıyla birlikte kadro oluşturup partileşmek amacıyla "Huzur ve Yükseliş Derneği" adli bir dernek kurar.

Kısa bir süre sonra Talat Aydemir'in giriştiği darbe teşebbüsüne karıştığı iddiası ile tutuklanır ve Mamak Askeri Cezaevinde dört ay hücre hapsinde yatar, yargılanır ve beraat eder.

Tarih 31 Mart 1965 saat 11.00 de Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi'ne katılır.

Tarih 1 Ağustos 1965 Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi Büyük Kurultay’ında Genel Başkanlığına seçilir. Aynı yıl yapılan genel seçimlerde Ankara milletvekili seçilir.

Yıl 1969 Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi'nin adi Milliyetçi Hareket Partisi amblemi de Üç Hilâl olarak değiştirilir. O yıl yapılan genel seçimlerde Adana milletvekili olarak seçilir.

İlki, 31 Mart 1975 -13 Haziran 1977 yılları arasında ve ikincisi de 1 Ağustos - 31 Aralık 1977 tarihleri arasında Süleyman Demirel başkanlığında kurulan koalisyon hükümetlerinde MHP Genel Başkanı olarak, Başbakan Yardımcılığı ve Devlet Bakanlığı yapar.

Ülkü Ocakları, Büyük Ülkü Derneği ve diğer mesleki örgütlenmeler baslar.Komünist örgütler kendilerine okulda, fabrikada, köyde, kentte, dağda her yerde ama her yerde karşı çıkıp mücadele eden Ülkücü Hareket'e karşı savaş ilan ederler ve 12 Eylül 1980'e kadar 5000 civarında Ülkücüyü şehit ederler. 

Unutulmayan siyasetçi Alparslan Türkeş ve Özlü Sözleri

Başbuğ için 1978, 1979, 1980 yılları bir çoğunu bizzat kendisinin yetiştirdiği binlerce ülküdaşının Komünist çetelerce katledildiğini gördüğü, kan ağlayan bir yürekle her şeye rağmen kaybetmediği soğukkanlılığıyla bir iç savaşı önlediği ızdırap dolu yıllardır.

12 Eylül 1980 sabahı pusudakiler yeterince olgunlaşan şartların neticesi ihtilâllerini yaparlar. Başbuğ 12 Eylül'den üç gün sonra teslim olur. Cunta tarafından tutuklanan Başbuğ, önce 1 ay Uzunada'da daha sonrada Ankara Askeri Dil Okulu'nda ve hastalandığı dönemde de Mevki Hastahanesi’nde 4,5 yıl hapis yatar. O ve 218 Ülkücünün idamı istenir, 9 Nisan 1985'de tahliye olur.

1987 yılında yapılan referandum neticesi diğer siyasilerle birlikte Başbuğ’a da konulan siyaset yapma yasağı kalkar ve  Milliyetçi Çalışma Partisi olağanüstü kongresinde Genel Başkanlığa seçilir.

Tarih 20 Ekim 1991.. Genel seçimlerde MÇP'nin RP ve IDP ile yaptığı seçim ittifakı neticesi Yozgat milletvekili seçilir. Başbuğ, son kez T.B.M.M.dedir. Bu dönemde ülkemizi kasıp kavuran bölücü teröre karşı en etkili mücadeleyi O gerçekleştirir.

Tarih 27 Aralık 1992.. Oniki Eylül'ün kapattığı partilerin tekrar açılabilmesini sağlayan değişiklikler neticesi toplanan MHP'nin son kurultay delegeleri, MHP'nin isim ve amblemini MÇP'nin kullanabilmesine karar verirler.

Tarih 24 Ocak 1992 MÇP'nin 4. Olağanüstü kurultayı toplanır ve partinin adini MHP amblemini Üç Hilal olarak değiştirir.

ÖLÜMÜ

Alparslan Türkeş, 4 Nisan 1997'de geçirdiği kalp krizi sonucu Ankara'da yaşama veda etti. Kabri, Ankara Beştepe'de bulunmaktadır. 

YAYINLANAN KİTAPLARI

Milli Doktrin 9 Işık 1997
Dokuz Işık ve Türkiye
Ülkücülük
12 Eylül Adaleti (!) : Savunma
1944 Milliyetçilik Olayı
Modern Türkiye
Milliyetçilik Olayları
27 Mayıs ve Gerçekler
27 Mayıs, 13 Kasım, 21 Mayıs ve Gerçekler
Ahlakçılık
Etik (Ahlak Felsefesi), Etik
Türk Edebiyatında Anılar, İncelemeler, Tenkidler, Anı-Günce-Mektup
Bunalımdan Çıkış Yolu
Dış Meselemiz
İlimcilik
Kahramanlık Ruhu
Temel Görüşler
Sistemler ve Öğretiler
Türkiye'nin Meseleleri
Yeni Ufuklara Doğru
Sistemler ve Öğretiler
Gönül Seferberliğine

TARİHE KAZINAN SÖZLERİ

* Hepiniz birer Türk Bayrağı'sınız. Bayrağı lekelemeyin, kirletmeyin yere düşürmeyin.
* Bölünme kabul etmez, kutsal bir bütün halinde Büyük Türkiye'yi yeniden inşa edeceğiz...
* Emirlere mutlak itaat lâzımdır. Laubali, gevşek, disiplinsiz, metotsuz kimselerle dâvamız yürümez. Her şeyde örnek olmak lâzımdır.
* Millî kalkınmamızı gerçekleştirmek, her Türk ferdini hür yapabilmek için Türk Milletini yeniden kurmak zorundayız. Vatandaşlarımız arasında parti, mezhep, ırk ve bölge farkı gözetmeksizin karşılıklı sevgi ve saygıya dayanan bağlar dokuyacağız.
* Başarı için muntazam plânlı çalışma yapmak lâzımdır. Son nefesimizi verinceye kadar çalışacağız.
* Cesaret, yüreklilik, atılganlık olmayan hiçbir dâva başarıya ulaşamaz.
* Alınan görevleri yapmak ve yapıldığını takip etmek lâzımdır. Millet hayatında başarı devamlılığa bağlıdır.
* Kendinizi küçük görmeyiniz. Sizler büyük kuvvetsiniz. Vazifenizi hiçbir zaman unutmayınız. Kuvvet birliktir. Dâvamızın geleceği birliktedir. Birlik, beraberlik içinde olmaktır.
* İnsanlık âleminin en şerefli bir ailesi Türk Milletidir. Dokuz Işık demek, Türk Ülküsü demektir.
* Ülküsüz insan çamurdan farkı olmayan bir varlıktır.
* İslâmiyeti ele alıp Türklüğü inkâr etmek ihanettir. Bunun tersi de aynı derecede gaflet ve ihanettir.
* Bir fikre, bir ideolojiye, kendisinden daha üstün bir fikirle karşı çıkılır. Karşı fikir kaba kuvvetle ezilemez.

suleyman-demirel.jpg

SÜLEYMAN DEMİREL KİMDİR?

1 Kasım 1924 tarihinde Isparta'da dünyaya gelen Demirel, İlköğrenimini doğduğu köyde, ortaokul ve liseyi Isparta ve Afyon'da bitirdi.

1948'de babası Hacı Yahya Demirel'in yeğeninin kızı Nazmiye Şener ile evlendi. Çiftin çocukları yoktur.

Şubat 1949'da İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi'nden mezun oldu. Aynı yıl Elektrik İşleri Etüd İdaresi' nde göreve başladı. Önce 1949-1950, daha sonra 1954-1955 yıllarında Amerika Birleşik Devletleri'nde barajlar, sulama ve elektrifikasyon konularında ihtisas yaptı. 

1954 yılında Barajlar Dairesi Başkanı, 1955 yılında da Devlet Su İşleri Genel Müdürü oldu. 1962-1964 yılları arasında serbest müşavir-mühendis olarak çalıştı. Aynı yıllarda Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde su mühendisliği konusunda dersler verdi. 

SİYASİ KARİYERİ

Siyasî yaşamına, 1962 yılında, Adalet Partisi Genel İdare Kurulu üyeliği ile başladı. 28 Kasım 1964 tarihinde bu partiye genel başkan seçilmesinin ardından, kurulmasını sağladığı ve Şubat-Ekim 1965 tarihleri arasında görev yapan koalisyon hükûmetinde Başbakan Yardımcısı olarak görev aldı. 

10 Ekim 1965'de yapılan genel seçimlerde başında bulunduğu AP, yüzde 53 oy alarak tek başına iktidar oldu. Bu seçimlerde Isparta Milletvekili olarak Parlamento'ya girdi ve Türkiye'nin 12. Başbakanı olarak hükûmeti kurdu. Bu hükûmet 4 yıl sürdü. 10 Ekim 1969 tarihindeki genel seçimlerde de Adalet Partisi yine tek başına iktidar oldu.

Böylece, 31. T.C. Hükûmeti'ni kurdu. Daha sonra, parti içi bir kriz dolayısı ile, 32. T.C. Hükûmeti'ni kurmak durumunda kaldı. 12 Mart 1971 muhtırası üzerine, başbakanlık görevini bıraktı. 1971 ile 1980 arasında, 1975, 1977 ve 1979'da 3 defa daha hükûmet kurdu. 

12 Eylül 1980 müdahalesi üzerine görevi bıraktı ve 7 sene yasaklı olarak siyaset dışı kaldı. 6 Eylül 1987'de yapılan halk oylaması ile yasaklar kaldırıldı ve 24 Eylül 1987 tarihinde, Doğru Yol Partisi Genel Başkanlığı'na seçildi. 29 Kasım 1987'de yapılan genel seçimlerde Isparta Milletvekili olarak tekrar TBMM'ne girdi. 20 Ekim 1991 tarihinde yapılan genel seçimler sonrasında, DYP ile Sosyaldemokrat Halkçı Parti'nin biraraya gelerek kurduğu 49. T.C. Hükûmeti'nde Başbakan olarak görev aldı. 

30 yaşında genel müdür, 40 yaşında önce parti genel başkanı, sonra başbakan olmuş; 12 seneye yaklaşan başbakanlık görevinde, Türkiye'nin kalkınması ve gelişmesine büyük hizmetlerde bulunmuştur. Türkiye'nin en genç genel müdürü, en genç başbakanı ve İsmet İnönü'den sonra en uzun başbakanlık yapmış kişisidir. 6 dönem Isparta Milletvekilliği yapmış, 7 sene yasaklı kalmış, 6 defa hükûmetten gitmiş, 7 defa hükûmet kurmuştur. 

16 Mayıs 1993 tarihinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Türkiye'nin 9. Cumhurbaşkanı olarak seçildi.

ÖLÜMÜ

Demirel, 17 Haziran 2015 tarihinde Ankara'da vefat etti.

Unutulmayan siyasetçi Süleyman Demirel ve Özlü Sözleri

YAYINLANAN KİTAPLARI

Süleyman Demirel 50. Yıl / Hulusi Turgut tarafından kaleme alınmıştır.

TARİHE KAZINAN SÖZLERİ

* Türkeş Türk çocuğu, Ecevit halk çocuğu, Erbakan Müslüman çocuğu, biz o... çocuğu muyuz?
* Bana Türkiye’nin durumunu bir kelimeyle anlatın derseniz "iyidir" derim. İki kelimeyle anlatın derseniz "iyi değildir" derim.
* Bize plan değil, pilav lazım.
* Dünkü güneşle bugünkü çamaşır kurutulmaz.
* Aslana hüviyet sorulmaz demişler. Kimlik taşımam.
* Ege bir Yunan gölü değildir. Ege bir Türk gölü de değildir. Binaenaleyh, Ege bir göl de değildir.
* Galibiyetin sahibi çoktur, mağlubiyetin sahibi yoktur. Yenilgi yetimdir.
* İcabı olup olmadığı tartışılabilir. Ama icabı varsa feminizm fevkalade güzel bir şeydir.
* Mizah bir yumruktur, ne zaman kime vuracağı belli olmaz.
* Meseleleri mesele etmezseniz ortada mesele kalmaz.
* Memlekette petrol vardı da şerbet yapıp biz mi içtik?
* Yağmur yağarken "ben ıslanmam" diyemezseniz.
* Devlet bazen rutinin dışına çıkabilir.
* Elektriğin komünisti olur mu? Yazın biz Bulgaristan'dan elektrik alıyoruz. Kışın Bulgaristan bize elektrik veriyor.

siyasetcafe.com

 

 

 EDİTÖR
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.