Türkiye'de ilk seçim, nasıl ve ne zaman yapıldı?
Türkiye’de seçimlerle ilk ne zaman tanıştık? İlk seçim ne zaman ve nasıl yapıldı? Türkiye'de ilk seçim, nasıl ve ne zaman yapıldı?
İçinde bulunduğumuz günlerde en önemli gündem maddesi önümüzdeki Pazar günü yani 31 Mart 2019 tarihinde yapılacak olan yerel seçimler. Politikacılar seçimlerde galip gelebilmek için birbirleri ardına demeçler verip, mitingler ve röportajlar yapadursunlar biz Türkiye tarihinde ilk seçim nasıl ve ne zaman yapıldı, Türkiye seçimlerle nasıl tanıştı, gelin bunlara bir göz atalım...
Türkiye'de ilk seçim, Osmanlı devrinde bundan tam 143 yıl önce; 23 Aralık 1876 tarihinde Meşrutiyetin ilanıyla parlamenter sisteme geçiş ile gerçekleşmiştir. II. Abdülhamit'in huzurunda, Dolmabahçe Sarayı'nda gerçekleşen bir törenle açılan Mebusan Meclisi'ne milletvekilleri, yapılan genel seçimle göreve başladı.
İşte Osmanlı'da ilk seçimin nasıl gerçekleşmesi ile ilgili bazı satır başları:
Yeni parlamenter sisteme geçen Osmanlı Devleti'nin ilk meclisine 130 üye seçildi. Seçilen üyelerden 69'u Müslüman, 46'sı Gayrimüslim vatandaşlardan oluşuyordu.
Yürürlüğe konan Kanun-i Esasi adlı anayasa ile Meclis-i Umumi adlı iki ayrı meclisten oluşan bir meclis kurulması kabul edildi. Bunlardan birisi üyelerini padişahın seçtiği ve görev süresinin hayat boyu olduğu Heyet-i Ayan (üye sayısı mebusanın 1/3'ü kadar olacak) diğeri ise üyelerinin halk tarafından seçileceği Heyet-i Mebusan'dır.
Âyan Meclisi üyelerinin tespiti padişahın takdirine bırakılıp, Mebusan Meclisi üyelerinin seçilmesi için de alt komisyonların görüşüne müracaat edildi. Bu amaçla kurulan komisyonlar, kararlarını oy pusulalarıyla birlikte Kanun-i Esasi Tetkik Komisyonu'na verdiler. Oy pusulalarında "üyelerin seçimle belirlenmesi gerektiği" yönündeki görüşün çoğunluk tarafından benimsendi.
Talimat-ı Muvakkate'nin (Seçim Kanunları) başlıca maddeleri şöyleydi:
- Mebus sayısı 130 olacak (başlangıçta 120 olarak belirlendi, II. Abdülhamit 130'a çıkardı), bu mebusların en az 1/3'ü gayri Müslim olacak.
- Seçimler iki dereceli olacak. Önce birinciler oy kullanacak sonra seçilen ikinciler mebusları belirleyecek. (Zamanın kısıtlı olması nedeniyle İstanbul için ayrı taşra için ayrı bir seçim sistemi uygulanmıştı.)
- Vilayetlerde mebuslar, vilayet, liva ve kazaların idare meclisleri azları tarafından seçilecek.(İstanbul'da halk seçecek bir üst maddede adı geçen uygulama da tamamlanabildi. İlk meclis seçimi olduğu için Sadrazam Mithat Paşa'nın hazırlayıp Sultan II. Abdülhamid'in onayladığı Talimat-ı Muvakkate'nin belirlediği esaslara göre yapılmıştı.
Osmanlı'nın Tüm Seçimlerinde Uygulanan Kurallar
Mebusan Meclisi ( Meclisi Mebusan)’nin nasıl şekil alacağı gibi çok temel ana maddeleri belirlenip bu temel maddelerde Cumhuriyet döneminin başlangıcı dâhil olmak üzere bazı değişikliklerle birlikte Osmanlı'daki tüm seçimlerde uygulandı.
Anayasanın Heyet-i Mebussan başlıklı bu temel 16 esasında aşağıdaki esaslar yer almaktaydı;
-Osmanlı uyruğundan olmayan ve yabancıların imtiyazı altında bulunan, Türkçe bilmeyen, 30 yaşını tamamlamayan, başka bir kimsenin hizmetinde bulunanlar, iflas ve haciz olayı ile karşılaşıp itibarı iade edilmemiş olanlar, kötü bir hal ile tanınanlar ve medeni haklardan yoksun bırakılmış olanların milletvekili olamayacak,
-Milletvekilliği ile devlet memurluğu birlikte yürütülemeyecek,
-Oy verme işlemi gizlilik esası üzerine yapılacak ve seçim işlemleri özel bir kanunla düzenlenecek,
- Heyet-i Mebussan üyelerinin sayısı, Osmanlı tebaasından her 50 bin erkek nüfusa bir kişi olacak şekilde belirlenecek,
-Genel seçimler dört yılda bir yapılacak, milletvekillerinin görev süresi dört yıl olacak ve milletvekilleri yeniden seçilebilecek,
- Milletvekillerine her bir seneki toplantı için hazineden 20 bin kuruş verilecek,
-Dört yıl sonraki seçimlerde ise milletvekili olabilmek için Türkçe okumak ve mümkün oranda yazmanın gerekli olacak,
-Genel seçimlere milletvekillerinin toplantı günü olan Kasım ayından en az dört gün önce başlanacak,
-Milletvekillerinin hem seçildikleri bölge halkının hem de bütün Osmanlı tebaasının vekili olacak
-Meclis-i Mebusan başkanlığına milletvekillerinin oy çokluğu ile üç kişi, ikinci ve üçüncü başkanlıklara da yine üçer kişi olmak üzere toplam dokuz kişi seçilerek bu kişilerin padişaha arz edilecek, bu kişilerden birinin başkanlığa ikisinin de başkan vekilliklerine görevlendirilecek,
-Meclisin padişahın fermanı ile fes edilmesi durumunda en fazla altı ay içinde yeniden milletvekili seçimi işlemine başlanacak,
Milletvekillerinin ölümü, uzun süre meclis toplantılarına katılmaması, istifa veya tutukluluk gibi durumların yaşanması sürecinde sonraki meclis toplantısına kadar bir başkasının görevlendirilecek ve bu kişinin de görev süresi gelecek seçime kadar olacak,
-Meclis oturumlarındaki görüşmeler açık olacak fakat bakanların ya da milletvekillerinden 15 kişinin oturumun gizliliği yönünde teklif getirmesi ve yapılan oylamada da kabul edilmesi durumunda meclis görüşmelerinin gizli olacak,
-Mebuslar meclisinin kanun tasarılarını ve bütçeyi görüşerek kararlaştırması gibi hükümler yer alırdı.
-Milletvekillerinin herhangi bir suç durumunda dokunulmazlığı çoğunluk oyu ile kaldırılabilecek ve ancak bu durumda yargılanabilecek veya tutuklanabilecek,
- Kanun-i Esasi'de seçimlerin bir veya iki dereceli olmasıyla ilgili bir hüküm bulunmazken, Talimât-ı Muvakkate iki dereceli seçim sistemini benimsemişti.
- Seçmenler sadece kendi seçim çevrelerindeki milletvekillerini seçebilecekler,
Osmanlı'nın Tüm Seçimlerinde Kullanılan Esaslar Nelerdi?
Mebusan Meclisi ( Meclisi Mebusan)’nin nasıl şekil alacağı gibi çok temel ana maddeleri belirlenip bu temel maddelerde Cumhuriyet döneminin başlangıcı dâhil olmak üzere bazı değişikliklerle birlikte Osmanlı'daki tüm seçimlerde uygulandı.
Anayasanın Heyet-i Mebussan başlıklı bu temel 16 esasında aşağıdaki esaslar yer almaktaydı;
-Osmanlı uyruğundan olmayan ve yabancıların imtiyazı altında bulunan, Türkçe bilmeyen, 30 yaşını tamamlamayan, başka bir kimsenin hizmetinde bulunanlar, iflas ve haciz olayı ile karşılaşıp itibarı iade edilmemiş olanlar, kötü bir hal ile tanınanlar ve medeni haklardan yoksun bırakılmış olanların milletvekili olamayacak,
-Milletvekilliği ile devlet memurluğu birlikte yürütülemeyecek,
-Oy verme işlemi gizlilik esası üzerine yapılacak ve seçim işlemleri özel bir kanunla düzenlenecek,
- Heyet-i Mebussan üyelerinin sayısı, Osmanlı tebaasından her 50 bin erkek nüfusa bir kişi olacak şekilde belirlenecek,
-Genel seçimler dört yılda bir yapılacak, milletvekillerinin görev süresi dört yıl olacak ve milletvekilleri yeniden seçilebilecek,
- Milletvekillerine her bir seneki toplantı için hazineden 20 bin kuruş verilecek,
-Dört yıl sonraki seçimlerde ise milletvekili olabilmek için Türkçe okumak ve mümkün oranda yazmanın gerekli olacak,
-Genel seçimlere milletvekillerinin toplantı günü olan Kasım ayından en az dört gün önce başlanacak,
-Milletvekillerinin hem seçildikleri bölge halkının hem de bütün Osmanlı tebaasının vekili olacak
-Meclis-i Mebusan başkanlığına milletvekillerinin oy çokluğu ile üç kişi, ikinci ve üçüncü başkanlıklara da yine üçer kişi olmak üzere toplam dokuz kişi seçilerek bu kişilerin padişaha arz edilecek, bu kişilerden birinin başkanlığa ikisinin de başkan vekilliklerine görevlendirilecek,
-Meclisin padişahın fermanı ile fes edilmesi durumunda en fazla altı ay içinde yeniden milletvekili seçimi işlemine başlanacak,
Milletvekillerinin ölümü, uzun süre meclis toplantılarına katılmaması, istifa veya tutukluluk gibi durumların yaşanması sürecinde sonraki meclis toplantısına kadar bir başkasının görevlendirilecek ve bu kişinin de görev süresi gelecek seçime kadar olacak,
-Meclis oturumlarındaki görüşmeler açık olacak fakat bakanların ya da milletvekillerinden 15 kişinin oturumun gizliliği yönünde teklif getirmesi ve yapılan oylamada da kabul edilmesi durumunda meclis görüşmelerinin gizli olacak,
-Mebuslar meclisinin kanun tasarılarını ve bütçeyi görüşerek kararlaştırması gibi hükümler yer alırdı.
-Milletvekillerinin herhangi bir suç durumunda dokunulmazlığı çoğunluk oyu ile kaldırılabilecek ve ancak bu durumda yargılanabilecek veya tutuklanabilecek,
- Kanun-i Esasi'de seçimlerin bir veya iki dereceli olmasıyla ilgili bir hüküm bulunmazken, Talimât-ı Muvakkate iki dereceli seçim sistemini benimsemişti.
- Seçmenler sadece kendi seçim çevrelerindeki milletvekillerini seçebilecekler,
Osmanlı'da Mebus ( Milletvekili) Olmanın Gerekleri Nelerdi?
Talimât-ı Muvakkate'ye göre mebus olabilme şartları ana hatlarıyla şu esaslar üzerine belirlendi:
• Osmanlı Devleti vatandaşı olmak
• Her yönüyle emin ve itimada layık olmak, bunun için de ahlakının ve gidişinin temizliği ve dürüstlüğü ile tanınmış olmak
• 25 yaşından aşağı olmamak
Devletin resmi dili olan Türkçeyi bilmek
• Seçildiği vilayetin halkından olmak
• Adli veya siyasi bir cinayet ve suç ile mahkûm olmamak
• Memleketinde az çok emlâk sahibi olmak
• Seçilecek kişi devlet memuru ise memurluktan ayrılmış olmak
Seçilecek mebus sayıları ve şartları tespit edildikten sonra, seçimin iki dereceli olması kararlaştırıldı. Meclis-i Umumî'nin toplanması için gereken zaman az olduğundan İstanbul dışındaki vilâyetlerde, daha önce halk tarafından seçilmiş olan İdare Meclisi üyeleri "ikinci seçmen" kabul edildiler. Vilâyetlerdeki mebusları, İdare Meclisi üyeleri ikinci seçmen olarak seçmişlerdir.
Taşrada Nasıl Seçmen Olunurdu?
1876 anayasasının seçme ve seçilme şartları ise şu şekildeydi:
-Taşrada seçmen olmak için;
-İdare meclisi üyesi olmak
-Osmanlı vatandaşı olmak
-25 yaşında ve erkek olmak
-Emlak sahibi olmak
İstanbul’da Nasıl Seçmen Olunurdu?
-İdare meclisi üyesi olma şartı yoktur.
-En az iki yıldır İstanbul'da oturma şartı vardır.
-Askerlerden ise en az mülazım(teğmen) rütbesinde olmak zorundaydılar.
Osmanlı'da Seçilme Şartları Nelerdi?
Seçilme şartları ise;
-Dürüst, güvenilir ve ahlaklı olmak
-Türkçe bilmek
-25 yaşını doldurmuş ve erkek olmak
-Cinayet ve siyasi suçtan mahkûm olmamak
-Memleketinde az çok mülkü bulunmak
-Osmanlı vatandaşı olmak
İlk Genel Seçim Sonuçları
Meclis-i Mebusan 130 üyelik için yapılan ilk genel seçim sonunda ilk meclis 80 Müslüman ve 50 gayrimüslim milletvekili ile açıldı.
Mısır, Tunus, Necit, Umman, Romanya, Sırbistan, Sisam, Karadağ gibi yarı bağımsız eyaletlerde kendilerini milletvekili seçme zorunluluğunda olmadığı için bu bölgelerde milletvekili çıkmadı.
Meclis-i Mebusanın Açılışı:
Meclis-i Mebusan'ın açılışı tüm hazırlıklar tamamlandıktan sonra 19 Mart 1877 tarihinde II. Abdülhamid'in huzurunda Dolmabahçe Sarayı'nın büyük salonunda gerçekleştirildi. Açılışa, Avrupa'dan da birçok kişi ve gazeteci iştirak etti. Mabeyn Başkâtibi Sait Paşa padişahın açış konuşmasını okurken dışarıda da atılan toplalarla açılış kutlanıyordu.
Osmanlı'nın İlk Meclis Başkanı
Açılış töreninin arkasından Ayan ve Meclis-i Mebusan üyeleri, eski Darülfünun binasında kendilerine ayrılan bölümlerde çalışmalarına başladılar.
II. Abdülhamit'in isteği ile Meclis-i Mebusan başkanlığına Ahmet Vefik Paşa, Meclis-i Ayan başkanlığına ise Server Paşa getirildi.
İlk Meclis'te parti Var mıydı?
İlk Mebusan Meclisi seçimlerinin yapıldığı dönemde, Osmanlı Devleti'nde henüz siyasi partiler yoktu. Bu nedenle de ilk parlamento seçimlerine siyasi partiler bulunmadı. Bu seçimlerle ilgili hukuki belgelerde partilerden bahsedilmediği gibi o tarihte memleketimizde faaliyette olan siyasi parti de yoktu.
Taşrada ilk Meclis-i Mebusan üyelerinin tespiti için seçim yapılmayıp, İdare Meclisleri üyeleri ikinci seçmen olarak kabul edildiler. Dolayısıyla ilk seçimler İstanbul ve çevresinde yapıldı. İstanbul ve çevresindeki seçim esaslarını belirleyen Beyannâme 16 Zilhicce 1293'te çıkarılmış olup bu tarih Miladi takvimde 1 Ocak 1877'dir. Ancak o dönemde kullanılan Rumi takvime göre yılbaşı Mart'ta olduğundan seçimlerin 1876 yılı içinde yapıldığı söylenebilir.
Sultan Abdülhamit'in Mecliste İlk Konuşması
Sultan II. Abdülhamid, meclisi açmaktan duyduğu memnuniyeti belirttikten sonra devlet idaresinin esasının adalet olduğunu, Osmanlı tebaâsının din ve mezhep hürriyetini 600 seneden beri korumasının adalet sayesinde mümkün olduğunu belirtti.
İmparatorluğun çöküşünü engellemek maksadıyla ilk teşebbüsü II. Mahmut'un gerçekleştirdiğini, Abdülmecit'in de onun izinde yürüyerek Tanzimat-ı Hayriye'yi ilan ettiğini belirtmiş ve sözlerini şu cümlelerle sürdürdü:
"Kavânîn-i memleketin ârâ-yı umûmîyeye istinâdını elzem gördüm ve Kānûn-i Esâsî'yi ilân eyledim. Kānûn-i Esâsî'yi te'sîsden maksadımız; ahâlîyi rü'yet-i mesâlih-i umûmîyede hazır olmağa davet etmekden ibâret olmayup, belki memâlikimizin ıslâh-ı idâresine ve sû-i isti'mâlât ile kā'ide-i istibdâdın imhâsına bu usûlün vesile-i müstakille olacağı cezm-i yakīnindeyim. Kānûn-i Esâsî fevâid-i asliyyesinden başkaca beyne'l-akvâm husûl-ı ittihâd-ı uhuvvet esâsını temhîd ve halkça bir ömr-i saadet ve ireb te'sîs eylemek maksadını dahi câmi'dir."
Meclis-i Mebusan İlk Kez Ne Zaman Tatil Oldu?
Meclis-i Mebusan yani Millet Meclisi’nin il idare meclisi üyeleri arasından olduğu için kendi memleketlerinin varlıklı ve kültürlü kişileri idiler. Farklı etnik kökenlerden, dinlerden, mezheplerden gelmelerine gayet uyumlu çalışmışlardı. Ancak Osmanlı-Rus savaşı nedeniyle 28 Haziran 1877 tarihinde meclis tatil edildi. Meclisin ikinci dönemi ise yeni seçilen milletvekilleri ile 13 Aralık 1877 tarihinde aynı usulle yeniden seçilen milletvekilleri ile açıldı.
İkinci kez açılan Meclis-i Mebusan, 1908-1912 yılları arasında, 1912 yılında ve 1914-1918 yılları arasında olmak üzere üç dönem faaliyetlerde bulundu. Ancak Osmanlı Devleti birinci dönemde yakaladığı uyumu bir daha bulamadı. Yeni dönem Müslüman ve gayrimüslim milletvekillerinin gruplaşmaları nedeniyle olumlu sonuçlar ortaya koyamadı.
siyasetcafe.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.