Türkiye altın kaçakçılığı üssüne döndü
Türkiye'nin yolsuzluk ve rüşvet sarmalı ile kuşatıldığını söyleyen MHP lideri Bahçeli, bu yolsuzlukların üstünün örtülemeyeceğini ifade etti. Bahçeli, ülkenin, Rıza Sarraf gibiler eliyle altın kaçakçılığı üssüne döndüğünü vurguladı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, dün Recep Tayyip Erdoğan'ın konuştuğu Erzurum'da halka hitap etti. Erdoğan'ın dünkü mitinginden daha kalabalık olduğu gözlenen MHP mitinginde Bahçeli, yolsuzluk ve rüşvetlere dikkat çekti. Recep Tayyip Erdoğan'ın ülkede bir talan lobisi kurduğunu ifade eden Bahçeli, "Sayın Erdoğan, bir talan lobisi kurmuş, bir çalan lobisi kurmuş, bir yalan lobisi kurmuştur. Erdoğan, 11 yıldır çalıştığını söylüyor ama haddizatında çalışması çok daha farklı bir sebebe dayanıyor. 'Yeni bir Türkiye kuruyoruz' aldatmacasıyla önce millete yalan söylemeyi programının esası kabul etmiş. Daha sonra talan lobisi kurmuş, ona ilave olarak da bir çalan lobisi oluşturmuş. Bugün Recep Tayyip Erdoğan'dan kalan eser budur."
17 Aralık 2013 günü bir savcının, yaptığı uzun araştırmalardan sonra kolluk kuvvetlerine talimat vererek bir operasyon başlattığını anlatan Bahçeli şöyle konuştu: "Bu operasyon, yolsuzluk ve rüşvet operasyonudur. Bu operasyonda 41 kişi tutuklanmıştır. Yolsuzluk ve rüşvete katılanlara baktığımızda bir belediye başkanı ve kardeşi, diğer yanda Halk Bankası genel müdürü, 4 bakan ve çocukları var. Bunlar Türkiye'yi bu yönüyle yolsuzluk ve rüşvet bataklığı içine sokmuşlar. Yolsuzluk ağları tesbit edilmiştir. Zehirli sarmaşık gibi devlet ve toplum bünyesini saran rüşvet çarkı tüm yönleriyle teşhir edilmiştir. Hayali ihracat teşebbüsleri almış başını yürümüştür. Türkiye altın kaçakçılığı üssüne dönmüştür. İmar usulsüzlükleri korkunç boyutlara ulaşmıştır. Arazi vurguncuları vatan topraklarını parsellemiştir."
'Demokratik Açılım' denilerek Türkiye'nin bölünmenin eşiğine getirildiğini savunan Bahçeli, şöyle devam etti: "PKK siyasallaştırıldı. PKK'nın 2014 yılında özerklik ilan edeceği söylenmektedir. Burada bir tuzağın, bir oyunun, Türkiye'yi felakete götüren bir sahtekarlığın adını tam koymak lazım. 2013 yılı 21 Mart'ta İmralı Adası'na giderek, oradan bir mektup alarak, Diyarbakır'a gelip hain Öcalan'ın mektubu barış mektubu olarak takdim edildi. O metni bir hatırlayın. Merak edenler bir baksın. Şimdi de dün 21 Mart'ta yine bir mektup geldi. İkisini yanyana koyduğunuz vakit, oradan nereye varıldığını görmek lazımdır. İşte değerli vatandaşlarım, Türkiye'ye, bu aziz vatana 2 devlet kurma yolu oradadır. Yani Türkiye'de 2 devlet vardır ama bu Recep Tayyip Erdoğan'ın hırsızlığının üstünü örten 2 devlet kavramı değildir. Türkiye'yi bölmeye götüren 2 devlettir. Bir yanda Öcalan, bir yanda Recep Tayyip Erdoğan."
"ALLAH DOSTLARINI BİRBİRİNE DÜŞÜRMEYE ÇALIŞIYOR"
Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın manevi değerleri sömürerek, gönül ve vicdan alemini kirlettiğini söyledi. Bahçeli, "Başbakan Erdoğan, mübarek zatları, Allah dostlarını, hidayet burçlarını, kamil insanlarımızı birbirine düşürmeye çalışıyor." diye konuştu.
Erzurum'da halka hitap eden Bahçeli, asıl paralel yapının, teröristbaşı Abdullah Öcalan ve PKK terör örgütü olduğunu söyledi. Teröristbaşı Öcalan'ın 2 Nevruz Bayramı'nda yayınlamış olduğu mektupla paralel ihanetin temelini attığını vurgulayan Bahçeli şöyle konuştu: "Bu ihaneti iyi tanıyın.. Hangisi paralel, buna karar verin. Teröristbaşının mektupları, parçalanmanın ifadesidir. Başbakan, İmralı canisi ve çetesinin paralel devlet inşasını görmüyor, bilakis onay veriyor. Başbakan manevi değerlerimizi sömürüyor. Tarikat ehli, mübarek zatları, Allah dostlarını, hidayet burçlarını, kamil insanlarımızı birbirine düşürmeye çalışıyor. Bunun en sonu Erzurum'da tartışılır hale geldi. Manevi dünyamızı, gönül ve vicdan alemimizi kirletmeye, karaltmaya çalışıyor. Bu fısktır, fitnedir, bozgunculuktur. İşte Sayın Erdoğan'ın geldiği nokta burasıdır. Buraya da uzanmışsa Türkiye çok büyük sıkıntılara, büyük bir zedelenmeye, tahribata muhatap oldu demektir. İnanan insanları tarikatlara cemaatlere ayırarak, birbirine düşman etmek doğru bir şey midir? Sen Türk milletine, özellikle Cumhuriyet döneminde gelmiş olan tehlikeli bir zehirsin. Sen iktidardan düşmelisin, sen bu ülkede gerekli cezayı almalısın. AKP'li kardeşlerim özellikle bunlara dikkat edin. Dün Erzurum'daki konuşmalar bu fitnenin, fıskın gereğidir. Buralarda uyanık olun. Türkiye'de inanan insanların da aynen mezhepler gibi, karışıklığa çatışmaya doğru yönelinmesi halinde Türkiye'nin bu millet yapısı, bu barış ve huzuru, bu inancı ne kadar devam edecek?"
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.