Sedat Peker'den 'Demirören' iddiaları
Sedat Peker, 'Deli Çavuş' adlı Twitter hesabı üzerinden Demirören Ailesi ilgili iddialarda bulundu.
Suç örgütü lideri Sedat Peker dün ‘Deli Çavuş’ isimli Twitter hesabından bir dizi paylaşımda bulunmuş, Yıldırım Demirören ve Demirören Grubu için bugünü (1 Temmuz) işaret etmişti. Peker’e ait olduğu belirtilen ‘Deli Çavuş’ isimli hesap üzerinden söz konusu paylaşımlar yapıldı.
Paylaşımlarda Yıldırım Demirören’in babası Erdoğan Demirören'in Yorgi Papadolos'u öldürüp mallarına el koyduğunu iddia edildi. Paylaşımlarda Demirörenler'in Demirören Medya Grubu’nu alırken Ziraat Bankası’ndan aldıkları krediyi ödemedikleri gibi, Anadolu Ajansı'na da 30 milyon TL’lik borçlarını kapatmadıkları da öne sürüldü.
Paylaşımlarda isim vermeyen Peker, sunucu Buket Aydın’ın Yıldırım Demirören ile ilişkisi olduğunu ve TDP Genel Başkanı Mustafa Sarıgül’ün oğlu Emir Sarıgül ile Demirören’i aldattığını öne sürdü. Buket Aydın’ın Emir Sarıgül’den ‘trafiğe takılmamak için’ tahsisli plaka istediğini, Sarıgül’ün de Cihan Ekşioğlu’nun tahsisli plakasının ikizini yapıp Aydın’a verdiğini iddia eden Peker, Demirören’in tahsisli plakayı araştırınca aldatıldığını öğrendiğini yazdı. Peker, Demirören’in Buket Aydın’ı, aldatıldığını öğrendikten sonra işten çıkarttırdığını ileri sürdü.
“SENİN RUH SAĞLIĞINI BOZACAĞIM”
Flood (tweet dizisi) şeklinde yapılan ve Sedat Peker’in resmi hesabından retweet ettiği paylaşımlarda şu ifadeler kullanıldı:
“1- Kıymetli dostlarım, 40 yaşından küçük kardeşlerim; bugün size Türkiye tarihinin en iğrenç en haramzade ailesini anlatacağım. Lan pambıkören, bugün itibari ile başlayıp sana pambığı takacam. Seni yaşayan ölüye çevireceğim. Yaşarken pambık takılan pambıkören olacaksın.
2- demirören medyada sanki benim eşim de suçluymuş gibi haberler yapılmasına izin verdin. Böylelikle ruh sağlığımı bozdun. Bugün de ben senin ruh sağlığını bozacam. Senin kemiklik köpek gazetecilerin de benim için durmadan suç örgütü lideri diyorlardı. O kuçulara da
3- gerçek suç örgütü liderinin patronları olduğunu anlatacam. Ancak daha önce rahmetsiz olan babasını, erdoğan demirören’i anlatacam. 70’li yılların başında rahmetsizin hiçbir gücü yokken, çocukluk arkadaşı olan Milangaz’ın sahibi Şevki Kurtkaya’nın desteği ile
4- Sirkeci Nöbethane caddesi no: 8 de, 50 m2 dükkanda makas, bağlantı yay çatalı satan bir dükkan açmıştı. Hatta rahmetsize kız istemeye de yani pambıkörenin annesi Tülin hanımı istemeye giden de Şevki Kurtkaya ve eşi olmuştu. O günlere ait elimde bir sürü resim de var.
“RAHMETSİZ ERDOĞAN DEMİRÖREN MİLANGAZ’A ÇÖKTÜ”
5- Şevki Kurtkaya, Milangaz’ın %60 nın sahibiydi. Geri kalan %40 da Şevki Kurtkaya’ nın kardeşlerinin üzerindeydi. Şevki Kurtkaya, yaşadığı bazı ticari sorunlar yüzünden hisselerini emaneten rahmetsizin üzerine yaptı. Sonra sorunlarını halledip hisseleri geri isteyince,
6- rahmetsiz erdoğan demirören bu süre zarfında tanıştığı yeraltı dünyasından olan isimlerin desteği ile Milangaz’a çöktü. Kendisine kız istemeye giden ve kendisine geçimini sağlasın diye ilk dükkanını açan Şevki Kurtkaya’ya bu kahpeliği yaptı. rahmetsiz ölmeden
7- önce helalleşmek için Şevki Kurtkaya’nın torunlarını çağırıyor. Ancak hiçbir tanesi oraya gitmiyor. Kahpelik bunların genlerinde var. (Lan pambıkören yalanlasana beni) Bazıları Sedat Peker bu bilgileri nerden buluyor diye fantastik masallar anlatıyorlar.
“5 ÇUVALLIK GİZLİ ARŞİVİ BANA GETİRMİŞLERDİ”
8- 40 yaşından genç kardeşlerim, 1990 senesinde Bolu cezaevinde yatarken, Trevanian’nın Şibumi isimli kitabını okumuştum. Lütfen sizler de o kitabı okuyun. 19 yaşında Bolu cezaevinde karar vermiştim, hem Türkiye’de hem de gelecekte tüm dünyada beni ayakta tutacak güç,
9- (YÜCE ALLAH’tan sonra) sahip olacağım tehlikeli bilgilerdir demiştim. Size biraz sonra rahmetsizin Yorgi Papadolos isimli Rum asıllı bir gayri müslimin tüm mallarına nasıl çöktüğünü, adamı nasıl öldürdüklerini anlatacam. Kıymetli büyüğümüz Sadettin Tantan abi
10- Sedat Peker’in yaşı yetmez, bu cinayetin bilgileri devletten verilmiştir demişti.(daha önceki tarihlerde) Sadettin abi, 1971- 1974 yılları arasında İstanbul Asayiş Şube Müdürü olan Cemil Gülmen’i tanırsınız. 1990 yılında kendisi vefat etmişti. Rahmetlinin eşi
11- olan Neriman Gülmen abla ile 2001 yılında tanıştık. Neriman abla şu an hayatta. Söylediklerimin doğruluğunu gazeteciler kendisinden öğrenebilirler. Rahmetli Cemil Gülmen’nin sakladığı 5 çuvalık gizli arşivini bana getirmişti, “rahmetli bunlara çok değer verirdi,
12- Sedat oğlum al, bunlar belki senin işine yarar” diyerek bana hediye etti. Rahmetli Cemil müdür, üstleri ile gayrimüslimlere yapılan eziyetlere seyirci kalındığı için tartışıp, İstabul Asayiş Şube Müdürlüğü’nden ayrılmıştı. Bizim paranoyaklar, bilgiler şurdan gidiyor, burdan
13-gidiyor diye ( yabancı istihbarat teşkilatlarından) senaryo yazıyorlar . Bilgiler para ile satın alınabilinir, dostlar sayesinde elde edilebilinir, vatan fedaisi olan serdengeçtiler tarafından ulaştırılabilinir. Bu yüzden önemli olan aklı kullanıp, sistemi kurabilmektir.
“ATA KOLEJİ’Nİ SEN SINIFI GEÇEMEZSİN DİYE SATIN ALDI”
14- Neyse konumuza dönelim. Lan pambıkören, rahmetsiz baban Ata Koleji’ni niye satın aldı? Sen gerizekalı olduğun için sınıfı geçemezsin diye aldı. O tarihte de embesildin, hala daha embesilsin. Yüce Allah’ıma tek duam; seni, derin mehmet’i, süslü sülü’yü, sadatçıları
“ADAMI ÖNCE KRAVATLA BOĞUP SONRA YAKARAK ÖLDÜRMÜŞLER”
15- köçek gibi oynatmaktır. Lan pambıkören, rahmetsiz baban Recai Erkli’ye ait şirkete ve binalarına nasıl çöktü? (mafya dostlarının yardımıyla) Ben suç örgütü lideriyim öyle mi? YÜCE ALLAH sizin belanızı versin. Siz kahpesiniz ulan. Rahmetsiz baban insanlara önce dost
16-olarak yanaşır sonra da gasp ederdi. Yorgi Papadolos’a ait Arşimidis şirketinin hukuk müşavirliğini necdet çobanlı yaparken (bu da rahmetsiz), adam yurtdışına çıktı diye beyanda bulunup, sahte vekaletnamelerle tüm servetini iki rahmetsiz üzerlerine geçirdiler.
17- Meğerse adam yurtdışına gitmemiş. Adamı önce kravatla boğup, sonra da yakarak öldürmüşler. Mehmet Eymür abinin hazırladığı 1. MİT raporunda detaylıca yazıyor. Kardeşlerim, internetten rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Diğer anlattıklarım benim özel bilgi havuzumdan.
“1980’LERDE BÜTÜN YAHUDİLERİ HARACA BAĞLAMIŞLARDI”
18- Lan ne oldu? demirören medyanın gazetecileri, kemiklik köpekler ne oldu? Bunlar ne ki, ben daha size neler anlatacam. Daha yeni başladık. Parça parça koparacam etlerini. Seni deli edecem ama tedavi etmeyecem. Sana pambığı takacam lan. Pambık takılmış halde deli gibi
19- gezeceksin. Bunun rahmetsiz babasının en büyük özelliği, mafyalarla, siyasilerle ve bürokratlarla bir çark kurmuş olmasıydı. 1980’lerde bütün Yahudileri haraca bağlamışlardı. rahmetsiz sözde onları mafyadan ve devletten koruyordu. Topladığı paranın birazını
20- mafyaya, birazını polislere, birazını da siyasilere verip çoğunu kendine alıyordu. Daha kendine ait batık Total’i, Oyak’a nasıl sattığını konuşacağız. Bu satışa itiraz eden Cihat Yaycı Paşa’yı kimlere arattırdığını da konuşacağız. Ulan vatanımızı savunan askerlere, şehitlere,
21- gazilere ait olan Oyak’ın parasına göz diken kahpenin yanında çalışan kemikli köpekler orda mısınız? Tamammm… Daha bu ne ki? Azerbaycan’ı konuşacağız, şans oyunlarında devamlı devir eden, kimseye çıkmayan ikramiyeleri de konuşacağız. Bakın kardeşlerim size bir şey
22- daha anlatacam. Bu pambıkörenin medya grubunu satın alırken Ziraat Bankası’ndan aldığı krediyi ödemediğini söylediğimde, önce hiçbiriniz inanmamıştınız. 5 milyon dolara aldığı Kemer Country’deki arsa, imara açılacak, bankaya olan borcunu bu şekilde
23- ödeyecek dediğimde yine inanmadınız. Ancak hepsi doğru çıktı. Kardeşlerim namusluca konuşacağız. Nokta kadar bir yalanımı buldunuz mu? Bende SÖZ NAMUS, bulamazsınız. Anadolu Ajansı kimin, devletin. pambıkören medya grubunu neyle satın aldı?Ziraat bankası’nın
24- parasını ödemediği gibi, devletin ajansına olan 30 milyon TL’lik borcunu bile ödemedi. Lan pambıkören, devlete olan borcunu ödemezsin, normal insanlara olan borcunu da ödemezsin. Kan, gözyaşı ve cinayetlerle oluşturulan bir servetin de üzerinde oturan kahpesin, haramzadesin.
25-Emanetçisin lan sen, emanetçisin. Sen eşime yönelik saygısızca haberler yaptırdın. Bunun intikamını da 1-2 saat sonra yapacağım paylaşımla alacam. Kimse kusura bakmasın, bu kahpenin bende aile huzurunu kaçıracam. Beni lütfen ayıplamayın. Seni rezil edecem…”
‘TAHSİSLİ PLAKA’ İDDİALARI
Deli Çavuş hesabından daha sonra ise 25 tweet’lik bir seri daha yayınlandı.
Orada özetle ise şu iddialar ortaya atıldı:
“*Bak sana bir şey söyleyeyim, avukatlarım uluslararası arenada uğraşıyor. Video çekmeye başlayacağım.
* Ve seninle ilgili yarım oda dolusu evrağım var. Gözlerime kan oturdu okumaktan.
* Ödeşmek adettendir. Bizim pambıkören var ya, bunun bir tane manitası var (gerçi dünya kadar var da bu özel). Bu hanımefendinin ismini vermeyeceğim, bana yakışmaz. Bu pambıkören sevgilisini çok yeterli olmadığı halde haber bülteni sunucusu yapmıştı. O zamanlarda bir tartışmalar olmuştu. Bu kişi bu görevi yapabilir mi, yapamaz mı diye. Neyse konumuz bu değil. Pambıkörenin sevgilisi bizimkini boynuzluyor.
* Lan derin memet, alkolu bırakmıştım ama senin hatırına çilingir sofrası kuracam. İranlı suikastçiler he…
* Lan derin memet, bu pambıkörenin rahmetsiz babası ile çevirdiğiniz tezgahları da biliyorum. Başta Turan Çevik olmak üzere kaç kişiye tezgah kurdunuz, hepsini biliyom da.
* Neyse konumuza dönelim, bizim haber spikeri olan kız bir siyasi partinin genel başkanının oğlu olan Emir kardeşimize abayı yakıyor. Bizim haber spikeri kardeşimiz, herkes tahsisli plaka kullanırken bozulmuş olacak ki, Emir kardeşimizden rica ediyor; ‘Randevulara geç gelme nedenim trafiğe takılıyorum, bana tahsisli plaka çıkar’ diyor.
* Tabi Emir kardeşimiz kurnaz ya da fazla masrafa girip bahşiş vermek istemediği için Cihan Ekşioğlu’nun tahsisli plakasının ikizini yapıp, sevgilisinin arabasına monte ediyor. (yani ikizini bastırıyor) Tabi pambıkören bu değişikliği fark ediyor. Devletteki dostları vasıtası ile bu plakayı araştırırken, plakanın Cihan Ekşioğlu’na ait olduğunu tesbit ediyor. Cihan Ekşioğlu’nu telefonu ile arıyor, ‘Sen benim sevgilimle beraber misin’ diyor.
* Cihan Ekşioğlu garibim hiç bir şeyden haberi yok. Namuslu davranıp, ben kimsenin sevgilisi ile beraber olmam diyor. Tabi trafik karışıyor. Aldatılmış olmanın üzüntüsü ile bizim pambıkören, spikerin işine son veriyor.
* Yüz yılın düğünü diye pambıkören ailesi ve kalyoncuoğlu ailesinin evlilik yolu ile birleşmesini duyurdunuz ya, ulan spiker kızı düğüne davet ediyorsun. Yenge hanımla yaptığınız kavgayı da anlatayım mı?
* Nedim Şener, benle ilgili atıp tutuyorsun. 15 Temmuz gecesi görüntünü her zaman hatırladıkça sana ses etmiyorum. Sen de namuslu adamsın. Gerçi biraz psikolojin bozuk ancak olsun. Nasıl sayın Numan Kurtulmuş’a, sayın İbrahim Kalın’a laf söylemediğim gibi sana da laf söylemeyecem. Çünkü sizler namuslu insanlarsınız. Para için ruhunu satanlardan değilsiniz.
* Lan pambıkören, senin bile bilmediğin ailenle ilgili bende ne hikayeler var ( hepsi gerçek delilli ispatlı). Sen namuslu olmadığın için seninle hesabım var.”
Siyasetcafe.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.