'Rusya yeniden süper güç olmak için çalışıyor'
ABD’yi bölgesel oyunlardan uzak tutmak için uğraşan Rusya, S-400 hava ve füze savunma sistemlerini Türkiye’ye sattıktan sonra şimdi de dünya kamuoyunun dikkatini ABD’nin f-35’lerine karşı üreteceği su57 savaş uçaklarına çekmek istiyor.
Siyasetbilimci, Uluslararası ilişkiler uzmanı Ramiye Mammadova, Rusya'nın yeniden süper güç olmak için çalıştığını vurguladı.
Mammadova, 'ABD’yi bölgesel oyunlardan uzak tutmak için uğraşan Rusya’nın S-400 hava ve füze savunma sistemlerini Türkiye’ye sattıktan sonra şimdi de dünya kamuoyunun dikkatini ABD’nin f-35’lerine karşı üreteceği su57 savaş uçaklarına çekmek istediğini belirtti.
Mammadova’nın açıklamalarına göre Rusya artık önceki jeopolitik ve askeri gücünü ortaya koymak için çaba harcıyor ve ürettiği askeri araçlarla dünya piyasasını ele almak istiyor.
Mammadova sözlerini şu şekilde sürdürdü:
Dünyanın en öncül silah arsenalından daha kaliteli ve daha ucuz silah ürettiğini söyleyen Rusya bunun sadece ekonomik çıkarlara dayandığını söylüyor.
Artık Çin bile üretimine başlanacak ‘‘su 57’’ savaş uçaklarına ilgi duymaya başladı.
Bununsa anlamı şudur:
Askeri güç açısından ABD’yle kafa kafaya gelmek için hazır olan Rusya yeniden kendisini dünyanın ikinci süper gücü olarak kanıtlamak istiyor.
ABD’den farklı olarak Rusya kendisinin ekonomik çıkarlarını korumak şartıyla ürettiği, aynı zamanda üretmeyi planladığı askeri araç ve gereçleri, ‘‘su 57’’ler de içinde olmakla, diğer devletlere hatta krediyle bile satabileceğini vurguluyor.
Ve aynı zamanda aynı silahların en üst düzeyde reklamını gerçekleştiren Rusya bu silahların ABD’nin ürettiği silahlardan hangi özelliklerine göre farklılık arzettiğini dahi dünya kamuoyuna gösteriyor. S 400’ leri alması yüzünden eğer Türkiye ABD’nin gerçekleştirdiği ‘‘f 35’’ lerle ilgili programın dışında kalacak olursa, o zaman resmi Ankara hiç kuşkusuz ‘‘su 57’’ lerle ilgili düşünmek zorunda kalacaktır.
Fakat, bunu politik değil, sadece ekonomik ve güvenlik açısından değerlendirmemiz gerekiyor. Türkiye bu uçakları almadan önce onun tüm özelliklerini incelemek ve ona göre karar vermek zorunda. Türkiye’nin bugün NATO’nun en güçlü ordusuna sahip olduğunu düşünecek olursak, o zaman Ankara’nın silah alma konusunda çok tedbirli olması gerektiğini de dikkate almalıyız.
Aynı zamanda alınan silahların NATO ordusunda kullanılıp kullanılmayacağı da çok önemli. Hiç kuşkusuz bu silahları ABD kabul etmeyecek ve ortaya çözülmesi gereken bir sürü sorunlar çıkacak. Ama bir gerçek var ki, her iki ülke NATO çerçevesinde beraber hareket ettikleri için ne ABD Türkiye’den, ne de Türkiye ABD’den vazgeçmeyecektir. Her ne kadar aralarında fikir ayrılıkları olmuş olsa dahi, bu iki devletin beraber faaliyet yürütecekleri bir gerçektir ve bu gerçeği hiçbir güç bozamaz.”
SİYASETCAFE.COM
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.