Nihat Genç yine döktürdü: NATO milliyetçileri!
"Seksen yıllık Nato hayatınızda iki Allah’ın günü, evet, sadece iki gün, Nato’ya karşı duramadınız.Anında Fetö algısına teslim oldunuz, efendim Nato’dan çıkalım da Rusya mı girelim."
Nihat Genç’in Odatv’deki “Ey millet kim büyüttü bu korkudan altına sıçan milliyetçileri” başlıklı bugünkü yazısı aynen şöyle:
“Ey millet kim büyüttü bu korkudan altına sıçan milliyetçileri
Nato, Fetö’yü ve PKK’yı dayatıyor!
Doğru mu, doğru, gerçek mi, gerçek!
Bu dayatması Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin beka sorunu değil mi!
Varlık sebebi.
Bu ahlaksız bölücü dayatmaya karşı bir milletin evlatlarının ilk tepkileri ne olmalı!
Fetö ve PKK dayatmasına karşı çıkmak!
Üstelik Nato, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne 15 Temmuz’da işgal girişiminde bulundu.
Ülkenizi işgal edenlere karşı ilk milli tepkiniz ne olmalı?
Karşı durmak!
Seksen yıllık Nato hayatınızda iki Allah’ın günü, evet, sadece iki gün, Nato’ya karşı duramadınız.
Anında Fetö algısına teslim oldunuz, efendim Nato’dan çıkalım da Rusya mı girelim.
Ananın .mına gir!
Bu mudur cevap!
Seksen yıl içinde iki kısa gün bir milli tepki veremediniz!
İran topraklarında Rus ve Çin askerleri mi geziyor?
Sana kalk bir yere gir diyen mi var!
Suriye topraklarına Rusya inmeseydi bugün Suriye’nin ve Türkiye’nin hali niceydi?
KÖPEKLERİN TARİHİ’dir bu, iki gün “sahipsiz” duramaz!”
Türk sağcısı, Türk muhafazakarı, Türk İslamcısı, Türk milliyetçisi budur!
İki gün kendi başına ayakta duramaz!
Bir gün olsun ülkesine varlığına tek başına güvenemez!
Kimse size bir yere girin demiyor, Fetö ve PKK dayatması sizi çaresiz eliniz kolunuz bağlı bırakıyor…
KÖPEKOĞLU KÖPEKSİNİZ
Daha neyi düşüneceksiniz?
Anında tezvirat başladı, yok içimizdeki Avrasyacılar Türkiye’yi Nato’dan kopartıyor, diye.
Korkmayın sizi Nato’dan kopartmaya kimsenin gücü yetmez, Nato sizi döve döve adam eder, siz hem dayağı yer yüzlerce şehit verir ve yine Nato’ya anne anne diye baba baba diye ağlayarak sarılırsınız.
Çünkü köpekoğlu köpeksiniz!
İşte bugün, açın gazetelerinizi değme milliyetçilik taslayanlar bile yahu birileri oyun oynuyor, bizi Nato’dan kopartıyorlar diye alayı, yedi sülalesi, cümbür cemaat bir mahalle, bir millet topluca zırıl zırıl ağlamaya başladılar…
Nato’suz ne yaparız, aaağğğğ.. Anneeeeee bizi Nato’dan çıkartacaklar, ağğğğğ…
Ağlamayın, ağlamayın gelin dükkanda Türk bayrağı satıyoruz, gelin Atatürk pastörü satıyoruz, alın elinize birer tane, ağlamayın Nato’nun Amerika’nın p.çleri…
DÜNYAYI ONA DAR ETTİLER
(…Yine bir filmden bahsedeyim, günümüzün en önemli en aykırı yönetmenlerinden Lars von Trier’in ‘Europa’ filminden.
1991’de çekilmiştir, kahramanımız genç adam 1945’de savaş biter bitmez Amerika’dan Almanya’ya gelir ve amcasının yardımıyla trende kondüktür olarak işe başlar.
Savaş bitmiş ama suikast ve bombalar bitmemiştir, Nazi direniş örgütü “kurtlar”filmin kahramanını, bir kadını kahramanımıza sevgili yapar ve treni havaya uçurmak için kullanmak ister ve olaylar gelişir.
Kahramanımız Naziler’e inanmamaktadır ancak kendini Yahudilerden de taraf hissetmemektedir.
Sonunda bombayı patlatmaktan vazgeçer ama iş işten geçmiştir bomba yanlışlıkla patlar, tren havaya uçar ve kahramanımız kendi hatası sonucu patlayan bombayla sulara gömülerek, boğularak ölür.
Yönetmen, şunu söyler; burası Avrupa, “tarafsız” olamazsın, ya Naziler’den ya da İsrail’den yana olacaksın, üçüncü bir yer yoktur.
İki ateş arasında bir tarafsızı bekleyen trajik kader boğularak ölmektir.
Filmin verdiği ders budur ve bu film çok ses getirmiştir, ancak, bitmedi!
Film 1991 yılında çekildi, aradan yirmi küsur yıl geçer, geçen yıl yönetmen Lars Von Trier Cannes Film festivalinde bir basın toplantısında konuşurken, kontrol edemediği cümleler kurar, şöyle, Yahudi de olabilirdim, ama Alman olsaydım Nazi de olabilirdim, cümleye böyle girer ve çıkamaz, sonra şöyle bitirir konuşmasını, yahu şimdi ben bu cümleyi nasıl toparlayacağım.
İşte bu karışık ve bitiremediği cümleden dolayı Yahudilerin hışmına uğrar ve Cannes film festivalinden kovulur…
Sebebi, çok basittir, Europa filminde “tarafsızlığı” işlemiş ve baş roldeki kızın babası intihar etmiştir, sebebi bir yahudinin yardımını almak bir Alman olarak ağrına gitmiştir, ve işte bu sahnelerin intikamı yıllar sonra yönetmenden alınır, Yahudiler yönetmen Trier’in ipini çekmek için onlarca yıl pusuda beklemiştir.
Lars Von Trier, bir filminde tarafsız kalma temasını işlediği için dünyayı ona dar ettiler!)
TANIYIN BU KORKAKLARI
İşte seksen yıl içinde sadece iki güncük…
Milliyetçisinin İslamcısının alayına kabus oldu Nato’dan çıkmak, daraldılar, delirdiler, ağladılar, çıldırdılar…
İki kısa gün “tarafsız” kalamadılar!
İki kısa gün “ekiyorum haşhaş” diyemediler.
İki kısa gün “bu benim tütünümdür ekerim” diyemediler.
İki kısa gün, “Fetö, PKK varsa biz yokuz” diyemediler.
Ey millet, kim büyüttü bu korkudan donuna sıçan milliyetçileri?
Tanıyın bu korkakları tanıyın sadece bayramlarda millilik ve yerlilik satıp ticaretiyle seksen yıl iktidarlarını sağlama alan g.tü bokluları!
siyasetcafe.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.