Nihat Genç Milli Destanı yazdı: Hasret sona erdi!

Türk Milli Takımı’nın Şenol Güneş’in yeniden yarattığı gençlik aşısı ile son Dünya Şampiyonu Fransa’yı top göstermeden 2-0 yenmesinin yankıları yurtta ve dünyada sürüyor.

Ünlü Gazeteci yazar Nihat Genç, Dünya Şampiyonu Fransa’ya şut bile attırmadan 2-0 yenen Türk Milli Takımı’nın Şenol Güneş ile yeniden yaratılan gençlik destanını yazdı.

Nihat Genç’in Odatv’deki köşesinden yazdığı yazı şöyle:

“Yirmi yıl önce dünya üçüncüsü olduğumuzda şöyle yazmıştım, fazla sevinmeyin, Milli takımımız başarısını orta sahasındaki Okan-Emre-Suat'a (üç bücür) borçlu. Bu üç bücür gittiğinde bir daha zafer kazanmamız mümkün değildir, demiştim.

Evet, yirmi yıl sonra nihayet orta sahayı inşa ettik, Dorukhan, İrfan Kahveci, Mahmut.

Orta sahamız Fransa'ya tek bir şut attırmadı. Orta sahamız Fransa'nın oyun kurmasına izin vermedi. Orta sahamız her topa ayağını soktu ve Fransa'nın ayaktan ayağa ve defans arasına top sokmasına izin vermedi.

Maç orta saha savaşıyla başladı ve orta sahada bitti.

Dünya şampiyonuna pas yaptırtmamak ve oyun kurmasına izin vermemek sadece maçın skorunu tayin etmedi, çok daha büyük ve seri zaferler kazanacak yepyeni bir Milli Takım'ın müjdesini verdi.

Dün akşam bir Hasan Ali izledik sormayın hem Hasan Ali'nin hem de bizim hayatımızın maçıydı.

Dün akşam, futbol karakterini değiştirmiş Burak izledik, artık vücudunu kullanan Burak görüntüsü bizi şaşırttı, Fransız defansının yıpranmasında payı çok büyüktü.

Cengiz Ünder sahiden bir efsane olma yolunda, Roma Cengiz'e çok yaramış, ayakları çok kuvvetlenmiş, pozisyon yaratmadığı gollük pas vermediği maçı yok gibi.

Kaan, Zeki, Merih, yepyeni isimler düzgün disiplinli ve iftihar edilecek çok çalışkan yetenekler, her türlü övgüye layıklar, ki üstüne çok kaliteli yedeklerimizi ilave edince insanın sevinçten içi içine sığmıyor.

Fransa, skordan daha büyük bir yenilgi yaşadı: Türk Milli Takım karşısında tek bir pozisyon üretemediler, kısır ve güçsüz kaldılar.

Bu muhteşem galibiyetle Türkiye sevinçten havaya uçtu, Milli Takımımıza yeni kuşak oyuncularımıza büyük bir güven geldi, Türkiye'de dün akşam hasret sona erdi ve büyük milli coşkusuyla yeniden buluştu.

Denedik ve kazandık ve artık yolu ve başarıyı biliyoruz.

ARTIK HAYALCİ DEĞİLİZ

Siyasilerin para manyağı yaptığı kaprisli şımarık beş dakika oynayıp bir yıl manşetlerde car car kavga eden topçulardan dün akşam nihayet milletçe kurtulmuş olduk.

Şimdi oturup milli coşkuyu anlamayan yabancı oyunculara Lucescu'lara verdiğimiz milyon dolarlara ağıt yakalım.

Şükürler olsun, dün akşam skordan daha büyük bir hazine kazandık: Türkiye'nin artık muhteşem bir milli takımı var.

Bir yirmi yıldır siyasi tıkanıklıklarını sıkıntılarını kasvetini depresyonunu siyasi çirkefliklerini üstünden atamayan Milli Takımımıza dün akşam, nihayet, can geldi, önce dürüst sonra mükemmel bir top oynadı.

Sayın seyirciler, beceriksizliklerine ve üzüntülerine alıştığımız bu "milli" filmin sonunda dün akşam hiç beklenmedik bir şey oldu, göklerden iner gibi, sahaya melekler gibi olağanüstü harika gençlerimiz indi, içimizde betonlaşmış çaresizliği umutsuzluğu paramparça etti.

Skoru bir yana bırakın, dün akşam Fransa'yı oynatmadılar, tek bir pozisyon vermediler.

Dün akşam Milli Takımımız çok değişti, yeni kuşak genç oyuncuları seyirciyle arasına çok yüksek bir enerji hattı kurdu. Bir Fransa maçıyla eski kötü ıstıraplı günleri unutup, sarıldık kucaklaştık, şarkılar söyledik, dün akşam yorulmak bilmeyen harika gençlerimizi izleyince, sayın seyirciler, biz de çok değiştik.

Ey millet dün akşam Milli takımı milletçe ekran başından heyecandan dona kalmış HAYRANLIKLA izledik.

Ve karşılığı sadece alkış ve takdir olmayan daha büyük bir şey kazandık: İçimize bedenimize yepyeni bir güç girdi. Gençlik iksiri bir ruh. Artık hayalci değiliz, gençleriyle gurur duyan yarınlarından emin bir umut!

Dün akşam konu komşu, apartman mahalleli ev içlerinden kırlangıçlar gibi çığlık çığlığaydık.

Neşemiz yerine geldi.”

Siyasetcafe.com