Müritleri şükür duası yaparken Said Nursi Chevrolet'e biniyordu
Yazar Sait Çamlıca Said Nursi ile ilgili gizlenen bilgileri açıkladı, nurcular ve risalehaber çılgına döndü. İşte haberin ayrıntıları;
Said Nursi'den kaynağını alan FETÖ lideri Fetullah Gülen'den sonra aynı çizgiye sahip grupların Kur'an ve Hadisle sorunlu hali Müslümanların dikkatinden kaçmıyor.
İslam'a rağmen yeni bir din ortaya koyan bu çizgi sahiplerini en iyi tanıyanlardan ve cesurca deşifre etmekte çekinmeyenlerden biri de Kur'an ve Sünnetine bağlı milli yazar Sait Çamlıca...
Cesurca deşifre eden Sait Çalmlıca’ya yönelik medya organları ve sosyal medya hesapları üzerinden yalan ve iftira ile saldırmalar, Risalei Nurların ahlaktan yoksun bir insan yetiştirdiğini de gözler önüne seriyor.
İşin ilginç yanı ise Risalei Nur'a aslan kesilen bu şer yapıların Allah Resulü'ne Charlie Hebdo dergisinin saldırıda bulunduğu günlerde tek bir laf etmeyip mahkemeye koşmamaları idi.
Yine PKK/HDP'li belediyelerin Allah Resulünü sübyancı olarak afişe edip sokaklara pankart olarak astıklarında da Risalei Nurcular ortada hiç görünmemişlerdi. Ne tevafuktur ki Hristiyan kardeşleri Allah ve Resulüne sataştığında sesleri çıkmayanlar, Çamlıca'nın kirli yüzlerini deşifre etmeleri ile birlikte topyekun saldırıya geçiyor ve zavallı milleti mahkemeye teşvik ediyor.
HURAFE AŞIĞI MÜFİD YÜKSEL'iN YALAN SÖYLEMEKTEN BAŞI DÖNDÜ
Risalehaber'in alıntısına göre Müfit Yüksel, Çamlıca'nın Said Nursi'nin 1953 model o günlerin süperlüks grubundan olan Chevrolet marka otomobilini dile getirmesi üzerine Müfid Yüksel, "Resmini paylaştığın araba Bediüzzaman'ın şahsi malı değildi. Aile dostumuz Tillolu Merhum Said Özdemir'in arabasıydı. Bediüzzaman'ı son seyahatine bu arabasıyla o götürmüştü" deyip yalan söyledi.
Oysa Müfid Yüksel'in Emrah Cilasun'un iddialarına cevap olarak Risalehaber'de yayınlanan haberinde, "Bediüzzaman için kullanılan araba/taksi anılan tarihte bizzat talebeleri tarafından aralarında para toplanarak satın alınmıştır. Bunu arabayı satın alanlardan bizzat dinlemişimdir. Arabanın, Bediüzzaman'ın son dönemlerde şöförlüğünü yapan Said Özdemir halen hayattadır. Hatta, Said Özdemir sonradan bu arabayı yıllarca hizmete yönelik olarak kullanmaya devam etmiştir." derken Chevrolet'in sahibinin gerçekte Said Özdemir olmayıp onun şoför olarak görev yaptığından söz etmektedir.
Oysa Said Nursi'nin bahtiyarlar taifesinden tanığı olan Bayram Yüksel Chevrolet'in hikayesini şöyle anlatıyor: "Türkiye'de o zaman, malûm, yollar çok bozuktu. Asfalt filan yoktu, yine aynı ağabeylerle meşveret edildi. Jipi satıp bir taksi almaya karar verildi. Jipi on dokuz bin liraya sattık. On bin lira da ödünç para bulduk. Yirmi dokuz bin liraya 1953 model Chevrolet araba aldık. (Boyacı Hüsnü Efendi, Mahmud ve Ceylân kardeşlerle beraber, Ankara'dan aldık.) Araba yine Mahmud Çalışkan'ın üstünde idi."
Sait Çamlıca'nın dile getirdiği gibi fakir ve hapishane yüzü görmüş Said Nursi, bir çarık bulmaktan aciz fakir anadolu halkının gözü önünde süperlüks bir araba alınmasına ses çıkarmadığı gibi binip gezmekten de imtina etmiyor. Zaten hurafe cemaatlerinde müntesibin malının mürşidin malı ve üzerinde hak sahibi olduğu da gözönüne alındığında arabayı Said Nursi'nin almasıyla müntesiplerinin alması arasında bir fark olmadığı açıktır. Hele hele o günlerde bir işçinin aylığının 50-60 TL olduğu göz önüne alındığında 29 bin liraya alınan arabaya binmek üstadın Kur'an'a ne kadar aşık olduğunu çok net ortaya koyuyor.
Nurcuların para ve lüks düşkünlüğü üstatları Said Nursi'den geliyor olmalı...
Sözü fazla uzatmadan Çamlıca'nın verdiği cevaba geçelim.
İşte Sait Çamlıca'nın Risalehaber'e verdiği ibretlik o cevap:
Nereniz doğru?
RisaleHaber yöneticilerine sormuşlar ‘Nasıl bu kadar rahat yalan haber yazıp iftira atıyorsunuz?’ diye. Onlar da ‘neremiz doğru ki?’ demiş.
RisaleHaber’in şahsımı manşete taşıyarak yaptıkları haberi okurken, aklıma develer için anlatılan ‘nerem doğru ki?’ ifadesi geldi. Sadece ‘düzeltmeye neresinden başlayayım?’ diye düşündüm.
Habere şöyle başlamışlar: "Size Kur'an yeter İslam alimlerinin kitaplarını okumayın" diyen Çamlıca 20'den fazla kitap yazmış…
En kolayından başlayayım. Ben 20 kitap yazmadım, 14 kitabım yayınlandım. Habercilik yapıyorsanız önce saymayı öğrenin. Yayınevinin sitesine girip saymayı akıl edememişsiniz demek ki. Gerçi habere 20 kitap diye başlayıp haberin devamında 19 yazmışsınız…
"Size Kur'an yeter İslam alimlerinin kitaplarını okumayın" cümlesini 14 kitabımın hiçbirinde yazmadığım gibi, hiçbir sosyal medya hesabımda paylaşmadım böyle bir cümleyi. Yıllardır söylediğim ve anlatmaya çalıştığım şey şu: ‘Hiçbir alimin, hocanın, yazarın kitabını, Allah’ın kitabından daha fazla okumayın daha fazla önemsemeyin’. RisaleHaber ekibini ve o kafada ki insanları kudurtan cümle de bu işte. Risale okumaktan Kuran okumaya zaman ayırmadıklarından olsa gerek, Kuran’a çağıranlara saldırıyorlar.
‘Kuran bize yeter’ demedim hiçbir zaman. ‘Önce Kuran’ dedim hep. Ömürleri ‘önce Risale’ diye geçmiş olanların beni anlamamalarına, bana saldırmalarına şaşırmıyorum.
Birde Nur talebeleri beni mahkemeye verecekmiş. Daha doğrusu birilerine gaz verip mahkemeye vermeye teşvik ediyorlar. Sanki Said Nursi ve Risaleleri eleştirmek hukuken suçmuş gibi. Gerçi ben alışkınım mahkemelere. Pensilvanya Yılanı diye yazdığım için Fethullah Gülen 11 tane dava açmıştı bana. Nurculuk ahtapotunun FETÖ kolundan korkmadım ki, RisaleHaber kolundan korkayım.
RisaleHaber’in çömezleri büyük bir habercilik daha yapmış. Sosyal medyadan şahsıma verilen bazı cevapları derleyip haber diye sunmuş. Gerçekten büyük habercilik…
RisaleHaber’in yazdıklarına cevap verirken, gençler için Said Nursi, Risaleler, Nurculuk ve FETÖ gibi konularda, işlerine yarayacak ve ufuklarını açacak birkaç kitap tavsiye edeyim.
Din Sermayesinden İktidar Devşirmek FETÖ (Prof. Mustafa Öztürk)
Risale-i Nur Külliyatına Eleştirel Bir Yaklaşım (Mustafa Gök)
Cemaatlerin Bağlama Problemi (Sait Çamlıca)
Sait Nursi Vatikan'a mı gömüldü?
Bu da Risalehaber'in yalan ve iftiralarla örülü bu günkü haberi:
"Size Kur'an yeter İslam alimlerinin kitaplarını okumayın" diyen Çamlıca 20'den fazla kitap yazmış...
Araştırmacı-Yazar Müfid Yüksel, Sait Çamlıca'ya "Önüne gelene elinde hiçbir bilgi olmadan iftira atıyorsun. Haddini bilmeyen edepsiz" dedi. İslam alimlerine, cemaat ve tarikatlara hakaret ve küfür eden, özellikle Said Nursi'ye iftira atma görevi yüklenen Sait Çamlıca, kendisine gösterilen tepkileri de çarpıtıyor. Verilen mantıklı ve belgeli cevaplara cerbeze ile karşılık veriyor.
"Size Kur'an yeter İslam alimlerinin kitaplarını okumayın" diyen Çamlıca 20'den fazla kitap yazmış.
Fikir kırıntısı taşımayan, slogandan öteye geçmeyen sözleri ile dikkat çekmeye çalışan Çamlıca, devlet okullarında "eğitimci" sıfatı ile seminerler veriyor.
Öğrencilere "Size Kur'an yeter İslam alimlerinin kitaplarını okumayın" mealinde akıl veren Sait Çamlıca, yazdığı 20 civarındaki kitaplarını seminer sonunda çocuklara satıyor!Nur talebelerini terörle suçladı!
Çamlıca'nın son hadsizliklerinden biri de FETÖ ile irtibatlandırarak Nur talebelerini terör örgütü üyesi olmakla suçlaması oldu. "FETÖ, Nurculuk ahtapotunun bir koludur" diyerek, Risale-i Nur okuyanlara, Nur talebelerine karşı suç işleyen Çamlıca'ya tepki gösteren bazı Nur talebeleri, hukuki girişimlerde bulunacaklarını belirttiler.
Çamlıca, diğer bazı twitlerinde Said Nursi için şu ifadeleri kullandı: "Said Nursi, neye göre Bediüzzaman olmuş? Kim seçmiş? Bediüzzaman seçmek için bir yarışma yapılmışta, o yarışma da Said Nursi birinci olduğu için mi ‘Bediüzzaman’ lakabını hak kazanmış? Yoksulluk, Sefalet, Sürgün, Cezaevi gibi çileli bir hayat yaşadığı anlatılan kişinin altında, 1950’li yıllarda Chevrolet arabanın ne işi var? Bu nasıl sefalet?" ifadelerini kullandı. Haddini bilmeyen edepsiz, bilmediğin konularda ahkam kesiyorsun.
Çamlıca'ya bir cevap da Araştırmacı-Yazar Müfid Yüksel'den geldi. Yüksel, "Önüne gelene elinde hiçbir bilgi olmadan iftira atıyorsun. Haddini bilmeyen edepsiz. Bilmediğin konularda ahkam kesiyorsun. İftira atmaktan çekinmiyorsun. "Bediüzzaman" lakabını veren ise Bediüzzaman'ın hocası ve ünlü Molla Halil El-Es'ardi'nin torunu Molla Fethullah'dı. Resmini paylaştığın araba Bediüzzaman'ın şahsi malı değildi. Aile dostumuz Tillolu Merhum Said Özdemir'in arabasıydı. Bediüzzaman'ı son seyahatine bu arabasıyla o götürmüştü" dedi.
19 kitap yazmışsın Kur'an bize yeter diyorsun! Mütefekkir adlı twitter kullanıcısı ise Çamlıca'ya şu cevapları verdi: "Peygambere, hadislere ve kadere, Şah-ı Nakşibend'e, Abdülkadir Geylani'ye, Bediüzzaman'a, Mevlana Halid'e..Tasavvufa, tarikatlere, medreselere.. Kur'an'ın etrafındaki surlara saldırıyorlar. Onları yıkıp iman esaslarına ilişecekler. Bu hayasız saldırılar bertaraf edilmeli."
En çok Bediüzzaman'a öfke duyuyor, en çok ona saldırıyorlar. Çünkü Bediüzzaman önlerinde yalçın bir settir. O set yıkılırsa herkesi ezip geçecekler. Bediüzzaman'ın bir hakikat, bir ittihad, bir sünnet/hadis kahramanı olması rahatsız ediyor onları ve efendilerini..."Haddini bilmeyen Rabbini bilemez. Müslüman önce haddini bilecek. Almanca öğretmenliği mezunusun. Çocuk psikolojisi... Anne psikolojisi.. Din eğitimi... Öğretmen eğitimi... Medya, cemaatler, gençlik, Kur'an'ı anlama... 19 kitap toplamışsın. Ve bu halde Kur'an bize yeter diyorsun."Kaynak: Said Nursi'ye ahlaksızca iftira atan Sait Çamlıca Nur talebelerini de terörle suçladı.
Bu haber de ilginizi çekebilir
siyasetcafe.com
Kaynak:dinihaberler.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.