İYİ Parti bile isyan etti: Avrupa'yı koruma rolünü üstlenmek doğru değil

İYİ Parti TBMM Grup Başkanı İsmail Tatlıoğlu, Türkiye'de 8 milyon göçmenin bulunduğunu belirterek, "1-1,5 milyon Afgan göçmenin ülkemize gelmesi konuşuluyor. Türkiye'yi göç bölgesi yaparak, Avrupa'yı koruma rolünü üstlenmek ve buna talip olmak doğru bir strateji değildir" dedi.

İYİ Parti TBMM Grup Başkanı ve Bursa Milletvekili İsmail Tatlıoğlu, partisinin Bursa il başkanlığında ülke ve kent gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu.

Afganistan’dan Türkiye’ye doğru gelen bir göç dalgası bulunduğunu belirten Tatlıoğlu, Türkiye’de 8 milyon göçmenin yer aldığını kaydetti.

'TÜRKİYE'NİN KIRILGANLIĞINI ARTIRIR'

Tatlıoğlu, şunları söyledi:

Suriye göçünün yüzde 5’i güvenlik nedeniyle, geri kalanı ekonomik nedenlere dayanıyor. Bu, daha önce Halepçe katliamından kaçan ve Türkiye’ye sığınan Kürtlerin göçünden çok daha farklı bir tablo.

Burada devlet politikalarının mağduru olan bireyleri suçlamak doğru değil. 1-1,5 milyon Afgan göçmenin ülkemize gelmesi konuşuluyor. Türkiye, bunu hazmedebilecek ve bunu entegre edebilecek bir güce sahip değil.

Türkiye’nin kırılganlığını artırır ve bu Türkiye’nin hiçbir savaşa girmeden direncini düşürür. Böyle bir olay, biz bunu hızlı bir şekilde çözemezsek iddialarının dışında kalır, Türkiye, yüzyılın gerisine düşer.

Türkiye, Avrupa liderlerinin verdiği rol kapsamında Lübnan, Ürdün, Fas, Libya gibi göçü bloke edici bir role soyunma durumunda değildir. Öngörüleriyle çok önceden diplomasiyi işleterek tedbirler alabilir.

Türkiye’yi göç bölgesi yaparak, Avrupa’yı koruma rolüne üstlenmek ve buna talip olmak doğru bir strateji değildir. Afganistan’ın müsebbibi Türkiye olmadığı gibi, sonuçlarına Türkiye katlanmak durumunda değildir dedi.

'GÖÇÜ HAZMEDEBİLME İMKANIMIZ YOK'

Meselenin devlet politikalarıyla yerinde ve zamanında çözülmesi gerektiğine işaret eden Tatlıoğlu, şu ifadeleri kullandı:

Suriye meselesi konuşulduğunda, Türkiye’nin 2023 hedefleri konuşuldu ve 25 bin dolarlık bir milli gelir konuşuyorduk.

Bugün göçmenleri dikkate aldığımızda 7 bin 500 dolar fert başına milli gelir konuşuyoruz. Bu geri düşüş ile beraber bu kadar göçü hazmedebilme imkanımız yok.

Bu daha aşağı düşen bir Türkiye demektir, bunun çok hızlı bir şekilde TBMM’nin meselesi haline getirilip, seri politikalar üreterek, diploması ekseninde çözümlemek lazım.

Hem göçe zorlananlar açısından hem Türkiye’de yaşayanlar açısından bu problemi çözmek, Türkiye’yi yönetenlerin, yönetim kabiliyetlerine, politika üretmelerine ve uluslararası politikadaki etkinliklerine bağlı bir olaydır.

Bu çerçevede Avrupa’ya karşı göçmenleri göğüsleyen bir ülke rolünü Türkiye kaldırabilecek ve bununla yürüyebilecek bir pozisyonda değildir. Doğru bulmuyor, kabul etmiyoruz.

'İŞLEMEYEN ULAŞIM PROJELERİNE MİLYARLARA YAKIN PARA HARCIYORUZ'

AK Parti’nin elindeki en büyük şehrin Bursa olduğunu ifade eden Tatlıoğlu, şunları belirtti:

Seçimlerden sonra Türkiye’nin cazibe merkezi olmasını beklerken, ellerindeki son büyük şehirde yaşayan insanları memnun ve mutlu etmek için hizmet akınına uğramasını beklerken, ortada karaya oturmuş bir gemi gibi bir büyükşehir belediyesi var.

İddia ediyorum ki Türkiye’de trafiğin daha tıkalı ve zorlu olduğu bir il yok. Bursa, Türkiye’nin en büyük ikinci üretim merkezi.

Köylerinin önemli bir kısmında kanalizasyon yok, internet yok. Uzaktan eğitim anlamında, bu eğitimden mahrum olarak yaşadılar.

Köylerde ciddi yol sorunları var. Kırsalda para yapmayan bir ürün, yaşam kavgası veren bir kesim var.

Siyasetcafe.com