İşte Meral Akşener'in milliyetçiliği! Ortaklarının 'Kürdistan' çıkışlarına sessiz kaldı
Dün 6'lı masa partilerinden peş peşe gelen 'Kürdistan' çıkışlarına İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener sessiz kaldı...
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun Başdanışmanı Nuşirevan Elçi, CHP Genel Merkezi'nde Rudaw'a yaptığı Kürtçe röportajda Türkiye'de yetkilerin dağıtılarak, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi gerektiğini söyledi.
DEVA Partisi ise Anayasa'nın 66. maddesindeki 'Türklük' maddesinin değiştirileceğini vaat ederek PKK ve FETÖ'ye göz kırpan seçim vaatlerinde bulundu.
Türk milliyetçisi olduğunu iddia eden İYİ Parti’de Meral Akşener’e parti içinden tepki sesleri yükselmeye başladı.
CHP ile HDP’nin stratejik ortaklığına ses çıkarmayan ve İBB başta olmak üzere CHP’li belediyelere alınan PKK’lıları İYİ Partililere aklatmaya çalışan Akşener, dün de İYİ Partilileri utanç içinde bırakan iki açıklamaya sessiz kaldı.
NUŞİREVAN ELÇİ ÖZERKLİK TALEP ETTİ
Kemal Kılıçdaroğlu’nun danışmanı Nuşirevan Elçi, CHP Genel Merkezi’nde Rudaw’a yaptığı Kürtçe röportajda Türkiye’de yetkilerin dağıtılarak, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi gerektiğini söyledi.
DEVA PARTİSİ’NDEN PKK BİLDİRİSİ GİBİ EYLEM PLANI
6’lı masada Meral Akşener’in diğer ortağı olan Ali Babacan ise partisinin ‘Temel Haklar Eylem Planı’nı açıkladı. Parti genel merkezinde konuşan Babacan, ‘ana dilde eğitim’ ve tarikatlara özgürlük vaadi verdi.
Cumartesi Anneleri ve ‘cezaevlerinde çıplak arama’ iddialarına da değinen Babacan’ın açıklamasından satırbaşları şöyle:
“Ortak ve resmi dilimiz Türkçeye ek olarak, eğitim ve öğretimde ‘anadilinin kullanılması ve geliştirilmesi hakkı’nı anayasal güvenceye kavuşturacağız. Anadilinde eğitimin önündeki engelleri kaldıracağız.
Cumartesi Annelerinin acısına kör, feryadına sağır kalmayacağız. Ceza kanunumuzda, zorla kaybetme fiilini müstakil bir suç olarak düzenleyeceğiz ve zamanaşımı kapsamında olmayacağını açıkça ekleyeceğiz. Bu eylemi insanlık suçu olarak tanımlayacağız. Hukuk devletinde vatandaşın canı, devletin yüz akıdır.
Cezaevlerinde yaşam hakkı ihlallerine göz yummayacağız. İşkenceye, çıplak aramaya son vereceğiz. İhmali, kusuru ya da kastı bulunan sorumlular hakkında da gereğini yapacağız.
Din ve inanç topluluklarının örgütlenme özgürlüğü önündeki engelleri kaldıracağız. Dini toplulukları keyfi müdahalelerden koruyacağız. Aynı zamanda bu grupların şeffaf ve denetlenebilir olmalarını sağlayacağız. Hiçbir yapıya imtiyaz tanımayacağız.
Cemevlerini ibadethane olarak tanıyacağız. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersini bütün dinleri kapsayacak şekilde, nesnel ve çoğulcu bir içeriğe kavuşturacağız. Din veya inanç topluluklarının, kendi din görevlilerini eğitmek üzere eğitim kurumları açmasının önündeki engelleri kaldıracağız. Yükseköğretim dâhil, kendi din eğitimcilerini yetiştirebilme imkânı tanıyacağız.”
Siyasetcafe.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.