İmamoğlu Koç grubuna vefa gösterdi!
CHP İstanbul adayı Ekrem İmamoğlu’na NTV’de, bayramda Karadeniz turunun Koç grubunun uçağı ile yapması soruldu. İmamoğlu kendisini destekleyen Koç grubunu savundu.
CHP İstanbul adayı Ekrem İmamoğlu, rakibi Binali Yıldırım’ın gelecek Pazar günü yapılacak canlı yayın programı için soruları istediği ve TRT’de Karadeniz turu gezisinin haber yapılmadığı iddialarının yalanlandığı NTV canlı yayınında İstanbul seçimine ilişkin soruları yanıtladı.
CHP adayı Ekrem İmamoğlu, Simge Fıstıkoğlu moderatörlüğünde Ahmed Arpat ve Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi Okan Müderrisoğlu'nun sorularını yanıtladı.
UĞUR DÜNDAR’I ARADIM, ORTAMI UYGUN GÖRMEDİĞİNİ SÖYLEDİ”
Ekrem İmamoğlu, rakibi Binali Yıldırım ile canlı yayın hakkında ilk olarak moderatörlük teklifi edilen Uğur Dündar’ı aradığını belirterek, “Yıldırım Sayın Uğur Dündar'a dair böyle bir talebi ortaya koyunca ne diyebilirim ki! Birincisi baştan zaten kabul etmiş birisiyim. İkincisi Uğur Dündar saygın bir gazeteci. Tabii sonrasında vazgeçtiğini ifade etti. Ben aradım kendisini. Bana ortamın uygun olmadığını, kendi prensiplerine uygun olmadığını, kutuplaşma gereği mesleğini orada sağlıklı icra edemeyeceğini, her iki tarafa da zarar verebileceğini bana ifade etti” dedi.
“SAYIN YILDIRIM SORULARIN GÖRÜŞÜLMESİNİ TALEP ETMİŞ”
İmamoğlu canlı yayın için Binali Yıldırım’ın soruları talep ettiğini iddia ettiği konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Sonuçta Sayın İsmail Küçükkaya için karar verildi. Detayları netleşti. Bir sınırlamanın gazetecinin oradaki duruşuna ters olacağı kanaatindeyim. Asla bir sınırlama olmasından yana değilim. Şahsen bana soruları yollamasa da olur. Bir gazeteci bir adaya hangi soruları özgürce sorabiliyorsa, aynı duyguları bir başka adaya da hissettirerek sorularını hazırlayabilmeli diye düşünüyorum. Bu konuda çok netim ama Sayın Yıldırım soruların görüşülmesini talep etmiş. Danışmanıma bu ifadelerimi söyledim. Biz müdahale eden değil sadece gözetleyen konumda olalım.”
YALANLANDI
(CHP adayı İmmaoğlu’nun soruları görüşme talebi olduğu iddiası yalanlandı. Canlı yayını yönetecek İsmail Küçükkaya henüz soruların hazırlanmadığını, ve Binali Yıldırım’dan kendisinden böyle bir talebin de gelmediğini ayrıca soruları da kimseye vermesinin mümkün olmadığını söyledi. Yine Binali Yıldırım’da İmamoğlu’nun bu iddasını ispat etmeye ispat edemediği halde halktan özür dilemeye davet etti. İmamoğlu’ndan henüz bir cevap gelmedi.)
“İFTİRALAR YALANLAR HEPSİ SÖNER GİDER”
CHP adayı Ekrem İmamoğlu canlı yayında söylediği yalanının devamında rakibi Binali Yıldırım ile gerçekleşecek olan canlı yayında yalanların hepsinin söneceğini belirterek şu şekilde devam etti:
“İnanılmaz bir ferahlık yaratır toplumda. Çekişmeler, çatışmalar, iftiralar, yalanlar hepsi söner gider. Çünkü insanlar birbirine bakarken zaten söyleyeceklerini içerisinde emin olmadığı ne varsa unutur. O bakımdan ben çok rahatım. Bugüne kadar kimse hakkında bir iftiram yok. Kumpasmış, oymuş bunları geçsinler, kimseye bir şey olmaz.”
'BİR TUZAK KURULDU BİZE. VALİ ÖZÜR DİLESİN'
Ordu'daki VIP olayında Valiye ‘it’ dediği ile ilgili açıklamalarda bulunan İmamoğlu, Valinin özür dilemesini istedi. İmamoğlu, “Dolayısıyla bir özel uçak kiralayarak, altını çizelim Trabzon'a gittik. Çünkü ertesi gün dönüşümüz olacaktı İstanbul'a. Trabzon'da beni nerede karşılayacaklar, ben bu işlerle ilgilenmem ki. Bizi VIP'den karşıladılar. Geldik, otobüsümüze bindik, köyümüze gittik. Derken bu güzel buluşmayı örtmek isteyen bir anlayış, hangi dokunuşsa o, elbette görünen figürü Ordu valisidir. Bir tuzak kuruldu bize. Niçin tuzak? Ben oraya gidene kadar yine nereden çıkacağız, bunu bilen birisi değilim ki.
VIP'nin önünde toplanmış insanlarla ben fotoğraf çekilmeye başladım. Belki yüz elli iki yüz, üç yüz kişi vardı orada. Fotoğrafları çekildik, o esnada benim annem, babam, kız kardeşim, diğer ekip x-ray cihazından giriş yaptılar. Çantalar x-ray cihazından geçti. Annemin benzi atmış, Ne oluyor dedim. "Buradan girişinizi yasakladılar". Kim yasakladı dedim. "Vali beyin talimatı var". Yanımızdaki emniyet müdürünün söylediği şey. Sayın Seyit Torun'a kurban olayım, gel gidelim, gerek yok benzeri konuşmalar yaptım. Vali beye rütbe taktırmayın dedim. Bu bir tuzak, tuzak.
Daha sonrasında da polislerle gittim. Çünkü o arada polislerle direnç varmış gibi... Sonrasında polisler bir koridor gibi oldu, yürüdüm salonun ortasına. Ne bir dirençle karşılaştım ne bir şey. Günün sonunda polislere de kusura bakmayın, bu sizinle olan bir olay değildir, bir saygısızlık varsa kusura bakmayın, hakkını helal edin deyip içeri geçtik.
“BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI YAPMIŞ BİRİSİYİM”
Bu süreçte işte yok onu dedi, bunu dedi. Zaten zor konuşan bir insanım, kurduğum diyalog bu. Aynı helalleşmeyi öbür tarafta yine polislerle yaparak uçağımıza geçtik. Bu yazıktır, günahtır. İnsanların o gösterdiği ilgiye, alakaya karşı provoke edilmiş bir süreçtir. Onun için vali bey bize tuzak kurmuştur ancak Vali beye kim talimat vermiştir onu da açıklasın. Onu bilemem. Bence gereksiz bir konu. Benim için bu kadar.
“VALİ BASİTLİK YAPMIŞTIR. ÖZÜR DİLESİN”
Büyükşehir belediye başkanlığı yapmış birisiyim. Görev yapmış, karar almış, üç meclis yapmış bir belediye başkanıyım. Benim de oradan geçme hakkım var. İki profil yok, tek profil var, aynı şey. Ben insanım. Siz de 72 yaşındaki annenizin yüzünü beyaz görünce gidersiniz içeride insanları dışarı çıkarırsınız ya da kavga edersiniz, bilemem. Ben kavga etmedim. Tutanak uydurma, tuzak. Benim teşekkür ettiğim polisler ne dediğimi biliyor. Hiç önemli değil. Ben çok rahatım, huzurluyum, keyifliyim. Vali basitlik yapmıştır. Çok net. Bunun dışında vali beyin kurduğu da bir tuzaktır, özür borcu vardır, gündem yaratmıştır. Gündemin esası yoldadır, onları analiz edin.
KENDİSİNE UÇAK VEREN KOÇ GRUBUNU SAVUNDU
İmamoğlu Karedeniz turu için Koç grubunun uçağı ile yapmasını ise şu şekilde anlattı: “Yani bir firmadan uçağın kiralanmasıyla ilgili ki bu işlerle ben ilgilenmeme, arkadaşlarım ilgilenir. O uçağı Binali Yıldırım kullanırken ne kadar analiz etmişse, bakanlar o firmadan helikopter ve uçak kiraladığında ne kadar analiz etmişse benim arkadaşlarım da o kadar analiz etti. Yani Türkiye Cumhuriyeti'nin yaklaşık yüz yıllık bir kuruluşunu hangi ithamla suçluyorsunuz? Şüphe doğurdunuz. Bir grubu suçlamak, Türkiye'nin neredeyse dört nesildir bu ülkeye yüz binlerce insan istihdamı yapan Türkiye'nin gururu bir grubun seviyesizce bu şekilde eleştirilmesine başta gazeteci olarak sizin (Okan Müderrisoğlu) biraz seviyeli ve mesafeli davranmanız gerek. Sizinle (Okan Müderrisoğlu) ne kadar temasımız varsa, inanın onunla da o kadar temasımız var.”
“MİNİMİNNACIK ÇOCUKLAR BİLE 20 LİRASINI VERDİ, ÇOK KUTSAL”
CHP adayı İmamoğlu adına açılan yardım kampanyaya yapılan bağışlar ile ise şunları söyledi: “Öncelikle şunu söyleyeyim, miniminnacık çocuklarımızın bile 20 liralarını verdi, çok kutsal. Dolayısıyla en mantıklı, en tasarruflu şekilde İstanbullu'ya kendimizi tanıtmaya, anlatmaya çalışıyoruz. Şunun da altını çizmek isterim, yüz binlerce insan bağışta bulundu. Mutlaka ve mutlaka seçim süreci tamamlandığında tüm şeffaflığıyla süreci kamuoyuna aktaracağımızı partimizin yöneticileriyle, genel başkanımızla konuştuk. Çünkü şu an yapılan bağışların 23 Haziran seçimiyle ilgili bir kampanya olduğunu, özellikle Ekrem İmamoğlu'nun İstanbul adaylığıyla ilgili bir kampanya olduğunu, bu süreci tüm şeffaflığıyla, ne harcandı, ne geldi, ne kaldı, çünkü partinin hesabında biliyorsunuz, benimle hiçbir ilgisi yok.”
“BEN TERÖR ÖRGÜTLERİNİ TAKİP ETMEM”
İmamoğlu kendisine destek çağrılarında bulunan PKK ve FETÖ yöneticilerinin açıklamalarına da değinerek şunları kaydetti:
“Burada hiç kimseyi birbirinden ayırmıyorum. Benim garipsediğim taraf şu, terör örgütlerinin sözcüleri ya da ifade eden kimlerse. Ben takip etmem terör örgütlerini. Takip etmem, işim değil. Niye takip etmem? Yok hükmündedir benim için. Terör örgütü başka ne ifade edebilir ki! Üzüntüm ne biliyor musunuz? Terör örgütlerinin ismini her gün dile getiren insanlar terör örgütü kampanyası yapıyorlar. Anlamış değilim.
“HDP TÜRKİYE’NİN SİYASİ PARTİSİ”
Benim için terör örgütü senin için de terör örgütü bir başkası için de terör örgütü. 31 Mart'a kadar ben İstanbul'da yaşayan Kürt seçmenim için, Kürt hemşehrim için, Kürt vatandaşım için, HDP'li seçmen için ne dediysem bugün aynısını söylüyorum. Benim söylemim değişmez. HDP, Türkiye'nin siyasi partisi. Ben varsayımlar üzerinden konuşmam.”
“KUSURA BAKMAYIN CAMİ AVLULARINDA NELER NELER YAPILIYOR”
İmamoğlu Eyüpsultan’da Kuran okuması ile ilgili, “Ben 11 yıldır, 12 yıldır Mustafa Kemnal Atatürk'ün ruhuna 10 Kasım'da mevlit okutan birisiyim. Niye? Kendim öyle inandığım için yapıyorum bunu, yeni değil ki. Yani benim Kuran okumam anlık vesaire. Kusura bakmayın cami avlularında neler neler yapılıyor. Bütün adaba aykırı, yanında Diyanet İşler Başkanı varken neler neler söyleniyor insanlara. Bunlara bakılsın. Ben inancımla siyaseti birbirine karıştıran bir insan değilim. Ama inancımdaki referansları, inandığım ve hassasiyetle kabul ettiğim referansları, samimi bir dindar olarak kendimi tanımlıyorum, kendi alanında kullanan ve insanlara örnek veren birisiyim. Dolayısıyla okuduğum, kendimi yetiştirdiği ne varsa, beni insan yapan, beni Ekrem İmamoğlu yapan hangi unsur varsa onu siyasal yaşamına katan birisiyim” dedi.
TRT’NİN KARADENİZ TURUNU HABER YAPMASI İDDİASI
İmamoğlu TRT’nin bayramda Karadeniz turunun haber yapmadığını ve medyayı suçlamaları hakkında ise şöyle konuştu: “Dediğim şu, yönetim olarak medya ahlakına uygun hareket etmenizi talep ediyorum. Sizin ailenize yakışan bu. Söylediğim bu ama etmediğini de ifade ettim. Bakın şu anda Demirören Grubu, isim veriyorum yine, sizin az önce ekranda gösterdiğiniz reklamlarımızla ilgili yayınlayıp yayınlamayacağı konusunda bize henüz geri dönüş yapmış değil.
TRT kurumu, TRT ya. Benim vergilerimle, sizin vergilerinizle maaş alıyor orada binlerce insan. TRT kurumu Ekrem İmamoğlu'nu tek bir programa niçin çıkartmaz? Size sormuyorum, milletime soruyorum. Düşünsenize, Ekrem İmamoğlu bütün Karadeniz'i gezdi, sadece VIP olayı tek haber. Niçin? Bu üzücü değil mi? Bütün bunlar beni üzüyor.”
Siyasetcafe.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.