Halkbank davasının perde arkasından da Enver Altaylı çıktı

Ankara Cumhuriyet Başsavılığı’nca, eski MİT’çi Enver Altaylı hakkında, “Casusluk ve örgüt yöneticiliği” suçundan düzenlenen iddianamenin ayrıntıları ortaya çıkmaya devam ediyor.

Altaylı’nın incelenen dijital materyallerinden, FETÖ’nün hükümeti hedef aldığı 17-25 Aralık darbe girişiminin ABD’deki uzantısı olan Halkbank davasına ilişkin önemli bir belge ele geçirildi.

İddianameye göre, yönlendirme beyanlar ve üretilmiş belgeler ile Türkiye Cumhuriyetini ve hükumetini karalamayı amaçlayan ABD yargılamaları için şüpheli Enver Altaylı bizzat aktif çalışma içerisinde yer aldı. 4FETÖ’nün, 17-25 Aralık darbe girişimiyle hedef aldığı eski bakanlarla ilgili çok sayıda iddiaya yer verilen belgenin, ABD’de FETÖ’cüler tarafından hazırlanıp New York Güney Bölge Savcılığına sunulan belge olduğu değerlendirildi. İddianamede ayrıca, söz konusu belge için “ABD’de görülen dava için hazırlanan uydurma rapor” değerlendirilmesi yapıldı.

BELEGELER ZARRAB GÖZALTINA ALINDIKTAN SONRA ORTAYA ÇIKTI

Reza Zarrab’ın 19 Mart 2016’da ABD’de gözaltına alındığı kaydedilen iddianamede, söz konusu belgenin de 26 Mayıs 2016 tarihinde oluşturulduğuna dikkat çekildi.

İddianamede, bu belgenin, Zarrab’ın gözaltına alınmasından kısa bir süre sonra Enver Altaylı’nın dijitalleri içerisinden çıkmasının büyük önem arz ettiği belirtildi.

ESKİ MİT'ÇİYİ DE YURT DIŞINA KAÇIRMAK İSTEMİŞ!

İddianamede, tıpkı Türkiye’den kaçarak ABD’deki davaya müdahil olan FETÖ’cü polis Hüseyin Korkmaz gibi, Altaylı’nın yurt dışına kaçırmaya çalıştığı eski MİT’çi Mehmet Barıner’in yabancı istihbarat servislerinin yardımıyla bu davaya müdahil yapılmak istenildiği de anlatıldı.

Barıner’in MİT’teyken İran masasında çalıştığına işaret edilen iddianamede, “Barıner’i istedikleri gibi kullanabilecekleri ve düzmece ifadelerle Türkiye’yi daha da sıkıştırmak amaçlı olarak ABD ülkesine kaçırmak üzere iken suçüstü yakalandıkları...” değerlendirmesi yer aldı.

Mehmet Barıner’in iddianameye giren ifadesi, ABD’deki söz konusu davaya müdahil yapılmak istenildiğini de ortaya koydu.

Barıner, kaçırma organizasyonunda rol alan Altaylı’nın damadı Metin Can Yılmaz’ın kendisine, “Senin çalıştığın yerle ilgili orada çalıştığına dair bir belge elinde var mı?” diye sorduğunu belirterek, şunları kaydetti:

“Sen yurt dışına çıkıp nihai olarak bir ülkeye yerleştikten sonra kayınpederim seni arayarak bir teklifte bulunacak, bunu kabul edersin veya etmezsin onu bilemem ama etmediğin takdirde orada hayatını sürdürürsün, yollarımız ayrılır.”

Fetullah Gülen ile hiç görüşmediğini, elebaşını basından tanıdığını savunan ve FETÖ’nün okullarının kapatılması için mücadele ettiğini ileri süren Enver Altaylı’nın, örgütün üst düzey isimleriyle irtibatları da iddianamede yer aldı.

Altaylı’nın, cep telefonunda yapılan incelemede, FETÖ’nün Mısır sorumlusu olduğu belirtilen Sinan Yorulmaz ile Mısır’da 28 Ocak 2015 tarihinde çekilmiş bir fotoğrafının olduğu belirlendi. Ayrıca, Altaylı’nın 15 Temmuz darbe girişiminden 2 gün önce FETÖ’nün ABD’deki Uzak Doğu imamı Hüseyin Kara ile de görüşme kaydı tespit edildi.

TRUMP'IN DANIŞMANINA MEKTUP YAZMIŞ!

Şüpheli Altaylı’nın, ABD Başkanı Donald Trump’ın eski ulusal güvenlik danışmanı Michael Flynn’a hitaben yazılan bir mail ortaya çıkarıldı.

Altaylı’nın, telefonunun “notlar” bölümünde kayıtlı olan ve Amerika’daki 2016 seçimlerinden hemen önce oluşturulduğu belirlenen e-posta taslağında, “Orta Doğu haritası değişiyor. Seçimlerden sonra bu olumsuz gelişmeyle ilgilenebileceğimizi ümit ediyor ve biliyorum. Tüm kalbimle büyük bir zafer kazanmanızı diliyorum” ifadelerini kullanıyor.

Şüpheli Enver Altaylı’nın, “Dear Mike” diye başlayan bir mail içeriğinde, 15 Temmuz darbecileriyle ilgili şok ifadeler yer aldı. Muhatabına, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı “düşman ve diktatör” olarak tanıtan Altaylı, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından gözaltına alınan FETÖ üyesi darbecilerden darbecilerden “milli ordu” diye bahsettiği belirlendi.

siyasetcafe.com