Göbeklitepe’den İstanbul’a uzanan bir öykü

Dünyadaki ilk şehirler kutsal bölgelerde, tapınakların çevresinde inşa edilmiş ve evrenin mimarisini yansıtacak şekilde düzenlenmişti. Günümüz şehirleri medeniyetin devasa bilimsel atılımlarını yansıtan teknolojik mucizeler olarak görülüyor. Şehirlerin mevcut durumunu ve şehirde yaşayanların beklentilerini daha iyi anlamak adına birçok proje hayata geçiren Manastır, şehir plancısı ve yazar Jonathan Rose’un şehir yönetimi alanında yazdığı ‘The Well-Tempered City’-‘İyi Akort Edilmiş Şehir’ kitabını Türkçeye kazandırdı.

Kitap, şehir yönetiminde tüm paradigmaların değişmek zorunda olduğunun farkındalığını yaşayan ve şehrin sorunlarına akılcı çözümler üreterek yaşanabilir şehirler oluşturmak için çalışan tüm şehir yöneticilerinin şehirleri hakkında düşünmesine olumlu yönde katkıda bulunabilecek nitelikte…

BAŞLANGIÇ NOKTASI: GÖBEKLİTEPE

Yazar, dünyanın ilk kentsel yerleşmesi Göbeklitepe’de başlayan ‘İyi Akort Edilmiş Şehir’ kitabında, iklim değişikliği, doğal kaynakların tüketilmesi, kontrolsüz nüfus artışı, gelir adaletsizliği, toplu göçler, eğitim ve sağlık eşitsizliği gibi küresel sorunlar üzerinde yoğunlaşıyor. Yaşanan problemlere çare bulmak amacıyla gerçekleştirilen disiplinler arası bir araştırmayı konu edinen bu kitap, günümüzde toplumun tüm kesimlerinin karşı karşıya kaldığı problemlerin yaratacağı sonuçların anlaşılması ve çözüm önerilerinin hayata geçirilmesi için bir yol haritası olarak dikkat çekiyor.

İSTANBUL AKORT EDİLEBİLİR

“Dünyada mükemmel bir şehir yoktur ancak birçok şehrin ‘iyi akort edilmiş’ olma unsurları vardır” diyen Jonathan Rose, Avrupa ile Asya arasında bir köprü olan, dünyanın en büyük şehirlerinden İstanbul’un yeniden akort edilebileceğini söylüyor.   

siyasetcafe.com