Erdoğan 'saatçi bakanı' yedirmiyor

Erdoğan 'saatçi bakanı' yedirmiyor

17 Aralık yolsuzluk operasyonu sanığı Rıza Sarraf'ın Çağlayan'a 700 bin liralık saat hediye ettiği ortaya çıkmıştı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Mersin’de konuştu. AK Parti'nin Mersin mitinginde meydana üzerinde Başbakan Erdoğan ve bir süre önce istifa eden eski bakan Zafer Çağlayan'ın resminin bulunduğu dev pankart asıldı. 17 Aralık yolsuzluk operasyonu sanığı Rıza Sarraf'ın Çağlayan'a 700 bin liralık saat hediye ettiği ortaya çıkmıştı.

 

Erdoğan’ın konuşmasından satırbaşları:

 

Mersin Türkiye’nin aynasıdır, özetidir. Mersin limanlarda, fabrikalarda, atölyelerde emeğin şehridir. Şimdi biz miting programlarımızda değişiklik yapınca, birileri çıkmış şunu demiş “Başbakan Mersin’e gelmekten vazgeçti” diye dedikodular yaymışlar. Şimdi bu dedikoduları yapanlara ben soruyorum, son 12 yıl içinde CHP’nin genel başkanı Mersin’e kaç kez geldi? MHP’nin genel başkanı kaç kez geldi? BDP’nin genel başkanı kaç kere geldi? Ben Mersin’e 12 kez geldim, bu benim 13’ncü ziyaretim.

 

 "ALLAH İYİLİĞİNİ VERSİN"

 

Bizde tatil falan yok. Senede bir hafta yapabiliyorsan öp başına koy. Biz hizmetle tatil yapıyoruz. Bunların Mersin’le ne kadar ilgili olduğunu ben size söyleyeyim. CHP’nin Genel Başkanı ABD’ye gitmiş açıklama yapıyor. Bakın çok enteresan, 7 büyükşehir belediyesini AK Parti’den alacağız diyor. Ancak AK Parti’den alacağı 7 büyükşehir arasında Mersin’i de sayıyor. Hatta Tarsus’ta Mersin güneydoğunun incisi haline geliyor diyor Tarsus’ta. Daha enteresanı, gidip sahilleri gezin bakalım, güneydoğuda nerede böyle olağanüstü sahil bulabilirsiniz diyor. Allah iyiliğini versin, güneydoğunun sahili mi var ya. Mersin’e Fransız kalmış.

 

77 milyon bizim nazarımızda birdir, beraberdir, kardeştir. Kılıçdaroğlu da şiir okuyor. Rabia’yı da öğrendi. Öğrendi, Rabia’yı da öğrendi. Ha içini farklı dolduruyor ayrı mesele. Çünkü şu işaret çok farklı bir işaret. Tek millet, tek bayrak, tek vatan. 780 bin kilometreyle tek vatan.

 

"SOKAKLARI TAHRİK ETMEKTEN VAZGEÇ"

 

Haykırsam kolları bu makas gibi dediler bu kadınlar, onurlu kadınlar, o demokrat kadınlar, arslanköy’de bunlara durun dediler. Onun için mersin çok önemli. Ne dedim? Siyaseti bir lider niçin yapar? Birinci parti olmak için yapar değil mi? Ama hiçbirinin birinci parti olmak gibi bir derdi yok.

 

Sokakları tahrik etmekten vazgeç. Kalkıp Tayyip Erdoğan’a gençleri tahrik etme gibi bir iftira atma. Dürüst ol, AK Parti gençliği sokaklarda değil. Bugüne kadar olmadı, bundan sonra da olmayacak. AK Parti gençliğinin elinde molotof yok, taş yok, sopa yok. Tablet bilgisayar var, kalem var, kitap var, farkımız bu.

 

Ama Kılıçdaroğlu’nun böyle bir derdi yok. Bahçeli’nin böyle bir derdi yok. BDP’nin zaten hiç böyle bir derdi yok. Çünkü o bölücü terör örgütünün riyasetinde. Yoksa kendi gayretleriyle filan değil. Muhalefet, medya, bazı iş adamları sandığı gölgelemek için çok çirkin girişim başlattılar. Önc Gezi dediler, 17 Aralık darbe girişimini başlattılar. Şimdi de sokakları tahrik ederek, terörize ederek sonuç almaya çalışıyor. Medya sorumsuzca yayın yapıyor. İş adamları çıkıyor, sokakları karıştırmak için ahlaksızca tahrikler yapıyor. Siyasetçiler sokakları karıştırmaya çalışıyor.

 

"EYYY MHP..."

 

Filistinli bir tek çocuk için gözyaşı dökmeyen, Mavi Marmara şehitlerini terörist diyen, Mısır için Suriye için yüreği yanmayan, Pensilvanya’daki zatta oradan sokakları karıştırma çağrısı yapıyor. Ey Mersin, ey Türkiye kimin kiminle iş tuttuğuna çok dikkat edin. Ey MHP senin bu Gezicilerle ne işin var? Nasıl yanyana durabiliyorsun? Marjinal örgütlerle, polise askere kurşun sıkan o terör örgütleriyle sen nasıl ittifak yapıyorsun? Ankara’da bayrağımızı yakanlarla, İstanbul’da başörtüsüne saldıranlarla nasıl işbirliği yapabiliyorsun?

 

MHP’li kardeşlerime sesleniyorum, yılların MHP’sinin DHKP-C gibi bir örgütle aynı safa yer alması senin kanına dokunmuyor mu? Türkiye düşmanlarıyla kol kola girmek avukatlık yapmak sana mı düştü eyyy MHP?

 

Mersin’de çok büyük bir skandal yaşandı, vali, vali yardımcıları, korumaları, savcılar bürokratlar dinlendi.

 

"DİNİMDE BÖYLE BİR ŞEY YOK"

 

Geçen bir TV programında, Pensilvanya’daki zatın yanında on yıllarca kalmış olan bir beyefendi bir açıklama yaptı. "15 yıl beni dinletmişler" dedi. Ve o zata sormuş, Hocam beni niye dinlettinzi demiş? Veya beni dinlettiniz mi demiş. Evet dinlettik demiş. Niye demiş? Ne yapıyorsun, ne yapacaksın, bunu öğrenmek için. Böyle bir hoca efendi olabilir mi? Böyle bir Müslüman olabilir mi? Nasıl dinletirsin ya böyle bir şey var mı? İnsanların mahremine nasıl girersin. Benim dinimde böyle bir şey yok. İnsanlıkta da böyle bir şey yok. Hiçbir dinde böyle bir şey olamaz.

 

Bunlar inanın çok çok yanlış yola girmiş vaziyetteler. Ne olacak? Sevgili peygamberimizi kamyonete bindiren zihniyetten ne olur? Televizyonlarında bu tür yayınlar yaptılar.

 

Şu Mersin’in bir meydanı bile yok ya. Biz bu mitingi böyle bir yerde mi yapmalıydık? Buraya büyük bir kent meydanı yapacağız. Yani Mersinli hem bu meydanda mitingini yapabilecek, ama aynı zamanda da gelip bu meydanda gelip gezebilme imkanını bulacak.

 

"YENİDEN SİLAHLARI ELİNİZE ALIN" DİYERLER VAR

 

Onların abileri varmış. Edepsizce terbiyesizce şahsım hakkında iftira uyduruyorlar. Zafer kardeşim için uydurdukları, diğer kardeşlerim gibi. Güya bizler milyarları götürmüşüz. Öyle diyor ya Kılıçdaroğlu. Dün de söyledim. Eyyy Kılıçdaroğlu sende zerre kadar şahsiyet varsa, karakter varsa, o hesaplar nerede? O hesapları bul çıkar, getir. O parayı beraber tahsil edelim. Sonra da sen diyorsun ya ben Nazımiye fakiriyim tamamını sana vereceğim . Bu kadar yalan olmaz ya.

 

Terör örgütüne akıl verenler var. Yeniden silahı elinize alın diyenler var. Bu kadar alçalanlar var. Türkiye’de huzuru bozmak için, demokrasiyi bozmak için oynanan oyunu görmenizi istiyorum. İşte 30 Mart’ta biz buradayız diyeceksiniz. Türkiye’ye yönelik saldırılara geçit vermeyeceksiniz.

 

Sabırlı olacağız, soğukkanlı olacağız. Biz birileri gibi sokaktan medet ummayacak, biz istismar siyasetiyle değil, hizmet ve eser siyasetiyle yürümeye devam edeceğiz. Tahriklere asla aldanmayın. 30 Mart’ta sandığa gidin.

 

Kılıçdaroğlu başörtüsü meselesini ben hallettim diyor. İnandınız mı? Yalancının mumu yatsıya kadar yanar, bunun ki çok çabuk söndü. Yani biz MHP ile 411 oy ile bu konuda anayasal düzenleme yaptık, anayasa mahkemesine gittiniz engellediniz. Kim? CHP.

 

PROTESTOCU GRUBA GÖZALTI

 

Halk Evleri üyesi yaklaşık 30 kişilik bir grup, ellerinde pankartlarla İstiklal Caddesi'nde toplanarak miting alanına yürümek istedi. Miting nedeniyle çevrede geniş güvenlik önlemi alan Çevik Kuvvet gruba müdahale etti. Müdahale sırasında grup park halindeki Ak Parti seçim minibüsünün camlarını kırıp bayraklarını kopardı. Bunun üzerine Çevik Kuvvet ve Güvenlik Şube Müdürlüğü ekipleri tekrar gruba müdahale etti ve 5 kişi gözaltına aldı. Grubun geri kalanı ise Halk Evleri bürosunun bulunduğu Güvenç İş Hanı'na çıktılar.

 

Başbakan Erdoğan'ın miting alanına girişi sırasında da SDP'li 15 kişlik grup miting alanına yaklaşmaya çalıştı. Pankart açıp slogan atarak Erdoğan'ın gelişine tepki gösteren 15 kişi polis tarafından gözaltına alındı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.