Cumhuriyet’ten saçma sapan yazı Türkleri tecavüzcü ilan ettiler
Cumhuriyet Gazetesi internet sitesinde, halen yaşamakta olan 16 milyon insanın, Cengiz Han’ın torunları olduğu ve bunların büyük bir kısmı tecavüzlerin ürünü olduğunu iddia etti.
Cumhuriyet Türklerin soyunun adeta tecavüz ile çoğaldığını ima ettiği çirkin iddiasını Almanya kaynaklı Welt.de adlı siteyi gösterse bile sitede bununla ilgili bir haber, makale yada araştırma yer almıyor.
'Cengiz Han’ın neden 16 milyon torunu var' başlığı ile haberleştirilen haberin Nilgün Özbaşaran Dede’nin derlemesi olduğu belirtilen Cumhuriyet’in çirkin iftirası ne tarihi ne de ilmi hiçbir delile dayanmıyor.
Büyük tepkiye sebep olacak işte Cumhuriyet’in çirkin ve iftira dolu haberi;
Cengiz Han’ın neden 16 milyon torunu var?
Halen yaşamakta olan 16 milyon insan, Cengiz Han’ın torunları olarak tanımlanabiliyor.
Her ne kadar tarihçiler birlikte olduğu kadın sayısının 500 olduğunu söylese de bu kadınlar bu büyük neslin sadece küçük bir bölümünden sorumlu olabilir. Bu muazzam neslin büyük bir kısmı tecavüzlerin ürünüydü.
Araştırmacılar geçen yıl Cengiz Han’ın soyundan gelenler dışında, başarılı bir şekilde devam eden Y-kromozomu soylarından ikisinin daha kurucusunu buldu. Bunlardan biri Jurchen Hanedanlığı’nın hükümdarı Giocangga’nın (Ö.1571) genetik mirasını, halen yaşamakta olan 1.5 milyon erkek taşıyor. Cengiz Han ve Giocangga’nın olağanüstü bir şekilde üremeleri rastlantı değil. Antropologlar Christopher von Rueden ve Adrian Jaeggi, bunun sosyal statüyle ilgisi olduğunu düşünüyor.
Antropologlara göre bugüne dek sanılanın aksine üreme başarısında bir erkeğin sosyal statüsü, yerleşik olmayan toplumlarda da önemli bir rol oynuyor. Oysa avcı ve toplayıcı topluluklarda statünün, aile planlamasında çok da önemli olmadığı sanılıyordu. “Bu yüzden göçer olarak yaşayan Cengiz Han ve Giocangga’yı ender vakalar olarak değil, bir motifin örnekleri olarak hayal etmeliyiz” diyor araştırmacılar. Bu topluluk biçimi arasındaki fark, sosyal farklılaşmaya dayanıyor. Homo sapiens 10 bin yıl önce Yakındoğu’da çiftçiliğe ve tarıma başladıktan sonra hep daha büyük alanlara işleme fırsatını elde etmişti. Bu da işbölümüne olanak veriyordu. Yüksek statüye sahip erkeklerin, biyolojik açıdan daha verimli olan genç kadınlarla çiftleşmeleri daha kolaydı, ayrıca çocuklarını da daha iyi besleyebiliyorlardı.
Oysa göçerlerde daha gevşek bir hiyerarşi söz konusuydu. Rueden ve Jaeggi’nin araştırmalarına göre, yerleşik elitler çocuk sayısında bir sınır koyarken, göçer hükümdarların hayatta kalma başarıları çok çocuk yapmaya dayanıyordu. Cengiz Han ve Giocangga savaşlarda ne kadar başarılı olurlarsa o kadar çok kadınla birlikte oluyorlardı.
Derleyen: Nilgün Özbaşaran Dede
SİYASETCAFE.COM
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.