Cumartesi Annelerine flaş destek! FETÖ'cü polislere taş çıkarttılar
Fuat Uğur, Cumartesi Anneleri'ne yapılan müdahaleye ilişkin 'FETÖ’cü polislerin provokasyonlarına taş çıkartan bir müdahaleydi bu' dedi.
Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak için her Cumartesi günü Taksim Galatasaray Medyanı'nda oturma eylemi yapan Cumartesi Anneleri'nün 700. buluşmalarına polis müdahale etmişti.
Polisin müdahalesi ve Avcılar’daki evine giderken gözaltına alınan ve işkenceyle öldürüldüğü belirtilen öğretmen Hasan Ocak'ın 82 yaşındaki annesi Emine Ocak'ın gözaltına alınması yeni bir tartışmayı alevlendirdi.
SOYLU: MÜSAADE ETMEYİZ
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu konuyla ilgili yaptığı açıklamada "700. gösterilerini yapmak istediler, izin vermedik çünkü artık bu istismarın ve kandırmacanın son bulmasını istedik. Anneliğin terör örgütünce istismar edilmesine, teröre kılıf yapılmasına göz mü yumsaydık? Galatasaray Meydanı'nın, terör örgütlerinin sözde ortak meşruiyet alanı haline getirilmesine müsaade etmeyiz' dedi.
TARTIŞMAYA UĞUR DA GİRDİ
Tartışmaya Işıkçılar cemaatinin yayın organı, hükümete yakın Türkiye gazetesi yazarı Fuat Uğur da katıldı. Uğur 'Sakarya ili ve Cumartesi anneleri” başlıklı yazısında Cumartesi Anneleri’ne yönelik polis müdahalesini eleştirdi.
'Sakarya deyince aklıma geçmişten kalan meşhur KOCAELİ-SAKARYA-DÜZCE ŞEYTAN ÜÇGENİ geliyor. Sakarya ilimiz 1990’lı yıllarda hakikaten de bir alacakaranlık kuşağının içindeydi' diyen Uğur yazısını şöyle sürdürdü:
'Mafya babalarının cirit attığı, devletle ilişkilendirilmiş bir takım çetelerin acımasızca cinayetler işlediği, yine derin devletin kendi iç hesaplaşmaları vb. pek çok olay hafızalarımızda, bu konuda yazılı kitaplarda ve gazete arşivlerinde mevcut.
O yıllarda yalnızca o şeytan üçgeninde değil ağırlıklı olarak Doğu ve Güneydoğu illerinde insan avı başlatıldı. PKK gerekçe gösterilerek pek çok masum insanın hayatı karartıldı, infaz edildi ve kayboldu.
Hep şöyle hikayeler okuduk, dinledik ve öğrendik:
'Gelinim, oğlum ve torunlarımla akşam evde yemek yerken kapı çaldı. İki sivil polis geldi. Oğlumu götürdüler. Onu götüren beyaz Renault Toros’un plakasını da aldık. Oğlum o vakitten beri yok. Kayıp. Hiçbir devlet yetkilisi bize cevap vermedi.'
Burada anlatıcılar değişiyor. Kiminin eşi, kiminin oğlu, kızı, gelini ya da babası.'
'KAYIPLARIN ÇOCUKLARI BÜYÜMÜŞ BİRER DELİKANLI, GENÇ KADIN OLMUŞLARDI'
Cumartesi Anneleri’nin eylemlerinin başlangıcına da değinen Uğur şu ifadeleri kullandı:
'İşte o yıllarda çok ilginç bir eylem başladı İstiklal Caddesi’ndeki Galatasaray Lisesinin önünde.Çocuklarını, eşlerini ve ailelerini arayanlar, CUMARTESİ ANNELERİ adıyla oturmaya başladılar. Bu kayıp aileleri önceki cumartesi günü yeniden oturma eylemi için aynı yerdeydiler. Kayıpların çocukları büyümüş birer delikanlı, genç kadın olmuşlardı.
Cumhuriyet ve Birgün gibi gazetelerin eylemin habercisi olan manşetlerini okuduğumuz gün bir provokasyon çıkarma hazırlığı sezmiştik. Biz sezdiğimize göre emniyet güçleri haydi haydi sezmiş olmalıydı. O eylemde yaşlı başlı anneler vardı. Onlara yönelik bir müdahalenin dünya kamuoyunda ortaya çıkaracağı yankılar da biliniyor olmalıydı kuşkusuz.”
'FETÖ'CÜ POLİSLERİN PROVOKASYONLARINA TAŞ ÇIKARTAN BİR MÜDAHALEYDİ BU'
'Ama sanki Türkiye’de ilk kez böyle bir olayla karşılaşılıyor gibi polisler biber gazı, plastik mermi ve Allah ne verdiyse kafa göz girişti oturan kadınlarla erkeklere' diyen Fuat Uğur, polisin tavrını şu satırlarla eleştirdi:
'Ertesi gün ortaya çıkan fotoğrafları görünce Emniyetimiz eseriyle mutlaka gurur duymuştur.
Demirören Haber Ajansı muhabirinin de bacağından gaz bombası fişeğiyle vurulduğunu öğrendik bu arada. Muhabir, polisin kendisini HEDEF GÖZETEREK vurduğunu söylüyor.
Vallahi kutlarım müdahale ekiplerini...
Gezi olaylarının 'işaret fişeği'ni atan FETÖ’cü polislerin provokasyonlarına taş çıkartan bir müdahaleydi bu.
Sonuçtan ve ortaya çıkan algıdan memnunsanız kutlarım sizi.'
siyasetcafe.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.