Cep Telefonu sigaradan daha zararlı
Yoğun cep telefonu kullanımının en azından beyin yorgunluğuna sebebiyet verdiği neredeyse kesinlik kazandı. Bütün bunların arka planında elektromanyetik kirliliğin olduğu kuvvetle muhtemel.
Geçmişte ‘dumansız hava sahası’nı çok konuştuk ama bundan sonra daha çok ‘dalgasız hava sahası’nı konuşacağa benziyoruz.
Akıllı telefonların beyin fonksiyonlarını olumsuz etkilediği ve beyni tembelleştirdiği bir gerçek. Mesela aracımızla bir adrese gitmemiz gerekiyorsa, hemen navigasyon programını açıp kendimizi ona emanet ediyoruz. Halbuki gideceğimiz adresi kolaylıkla yön levhalarından ve sezgilerimizi kullanarak da bulabiliriz. Navigasyonu kullanarak beynimizi yön ve adres bulma egzersizinden mahrum ediyoruz. Üstelik tam dikkatimiz yolda olmadığı için kaza yapma riski de yükseliyor.
Giderek asosyalleşiyoruz
Nörolog Dr. Mehmet Yavuz “Maalesef insanımız, nerdeyse birer telefon ve mesaj bağımlısı durumuna gelmiş durumda. Sürekli olarak bir yerlere mesaj göndermek, her an telefona bakmak, evde, arabada, dost arkadaş meclislerinde hatta iş yerinde devamlı olarak cep telefonları ile meşgul olmak, sosyal medyayı günün belirli saatlerinde bilgisayardan takip etmek yerine cep telefonlarıyla izlemek adet haline geldi” dedi.
Frekans dalgaları hastalıkları çağırıyor
Teknoloji, hayatımıza rahatlık ve keyif katarken sağlımızı da ciddi oranda tehdit ediyor. Etrafımız birçok elektromanyetik dalga ile sarılmış durumdadır. Radyo, TV dalgaları, wireless dalgaları en önemlisi cep telefonu frekans dalgaları sürekli beynimizi vurmakta.
Cep telefonları özellikle faaliyet durumundayken bu dalgaların daha da yoğunlaştığını belirten Yavuz, “Cep telefonu ile konuşurken ya da mesajlaşırken sinyaller daha kesifleşmekte haliyle beynimize verdiği zararlar da artar. Son 10-20 yıl içerisinde gerek panik atak, depresyon ve okb (takıntı hastalığı) gibi psikolojik hastalıklar gerekse Alzheimer ve Parkinson gibi organik beyinhastalıkları, çağımızın hiçbir döneminde olmadığı kadar anormal artışlar göstermiştir” uyarısını yaptı.
Hoparlörle konuşun
- Cep telefonları kulağa götürülerek değil kulaklıkla, eğer bu mümkün olmazsa hoparlör açılarak uzaktan görüşme yapılmalı.
- Özellikle ilk arama yaparken en yoğun radyasyon yayılır. Birini aradığınızda iletişim sağlanmadan kulağınıza götürmeyin.
- Telefonunuzu belinizde ya da cebinizde değil, çantanızda taşıyın ve bedeninizden uzak tutun.
- Cep telefonlarını ve diğer elektronik cihazları, yatak odanızda bulundurmayın.
- Cep telefonu görüşmeleriniz günde yarım saati aşmamalı. Mümkünse kablolu telefonları tercih edin.
- Eğer kulaklık kullanamıyorsanız cep telefonunu sürekli aynı kulakta tutmayın. Görüşme yaparken sürekli bir kulağınızdan öbürüne değiştirin.
- Beyin sağlığımız için mümkün mertebe elektronik ortamlardan uzak durun, wireless kolaylığı yerine kablolu internet ve ev telefonları kullanın. Cep telefonlarını sohbet ve oyun aracı olarak değil iletişim vasıtası mantığıyla kısa süreler için kullanın.
DNA sarmalındaki fizyolojiyi bozuyor
“Cep telefonları glioma, menengioma gibi beyin tümörlerinin gelişme ihtimalini artırıyor” diyen Dr. Yavuz şu bilgileri paylaştı:
“ABD’nin finans kalbi Wall Street’te saatlerce cep telefonuyla konuşan borsacılarda beyin tümörleri normale göre çok daha fazla görülüyor. Washington Üniversitesi bio mühendislerinden Henry Lai, cep telefonu sinyallerinin, DNA sarmalındaki fizyolojik yapıyı bozduğunu ve kopmalara neden olduğunu ifade ediyor. Uluslararası Kanser Araştırmaları Enstitüsü’nün 2008’de yayınladığı raporda; 10 yıl ve üzeri cep telefonu kullananlarda yüzde 40 daha fazla beyin tümörü tespit edildiği bildirilmekte. 2009’da İsveç’te yapılan başka bir araştırma da beyin kanser oluşumunu 5 kat artırdığı yönünde. Ayrıca insan popülasyonun fazla olduğu yerlerde havada oluşan sinyal kirliliğinin meydana getirdiği elektromanyetik tehlikenin de farkında değiliz.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.