Celal Eren Çelik'ten CHP'li Kaftancıoğlu ve HDP'li Garo Paylan'a Ermeni soykırımı yalanı tokadı
Siyasetcafe.com yazarı Celal Eren Çelik, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla Ermeni soykırımı yalanını ele aldı.
Siyasetcafe.com yazarı Celal Eren Çelik, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla Ermeni soykırımı yalanını ele aldı.
Çelik paylaşımda şunları yazdı:
'Evet sevgili dostlar Barış Pınarı Harekatı sonrası ABD'de başlayan Türkiye karşıtlığı ve Türkiye'ye "had bildirme" operasyonlarının bir uzantısı olarak ABD Temsilciler Meclisi "sözde" Ermeni Soykırımı'nı tanıyan yasa tasarısını kabul etti.
Her ne hikmetse ABD'den bu haber gelir gelmez Türkiye'deki "Ermeni Soykırımı" lobisi de hemen sesini yükseltmeye başladı ve Ermeni Soykırımı iddiaları ABD'den esen rüzgarla olsa gerek daha bir yüksek sesle dile getirilmeye başlandı...
Son olarak bu koroya HDP Milletvekili Garo Paylan da aşağıdaki tweeti atarak katıldı.
O zaman bizim bu konuda daha önce Canan Kaftancıoğlu'nun "sözde" Ermeni Soykırımı ile ilgili tweeti atmasından sonra kendisine cevap olarak 1,5 sene önce yazdığımız bu floodu yeni kaynaklar da ekleyerek yeniden yazmamız farz oldu...
Bu konuyu konuşacaksak öncelikle tanımı baştan doğru koyalım:
Mesele"Ermeni Tehciri"meselesidir. O pek meşhur 24 Nisan günü"soykırım"(!) kararının değil Talat Paşa'nın tehcir ile ilgili kararnameyi imzaladığı gündür... Yani önce "gömleğin ilk düğmesini doğru iliklemek"gerekir...
Ve tabii ki Türkiye'de "içi boşaltılan" pek çok kavramda olduğu gibi "SOYKIRIM" ve "tehcir" kavramları arasındaki farkı bu kavramları bilerek ortaya koymak gerekir...
SOYKIRIM NEDİR?
Peki kavramsal olarak bakılacak olursa "SOYKIRIM" nedir?
SOYKIRIM:Irk,siyasal görüş,canlı türü,din,sosyal durum ya da başka herhangi bir"ayrıcı"özellikleri ile diğerlerinden ayırd edilebilen bir topluluk yahut topluluk bireylerinin yok edicilerin çıkarları doğrultusunda,bir plan dahilinde ve sistematik olarak toplu biçimde yok edilişidir.
Bu tanımın 1944 yılına kadar yapılamadığını ve bilimsel olarak da bu yıldan sonra kabul gördüğünü de ekleyelim.. Ve bu tanımı daha sonra dönmek üzere şöyle bir köşeye koyalım...
Şimdi "Ermeni Tehciri" ni zorunlu kılan şartlara bir bakacağız öncelikle... Yıl:1914... Ermeni Kongreleri İstanbul'da toplantı üzerine toplantı yapmaktadır...
Konu Osmanlı Devleti 1.Dünya Savaşı'nda Rusya'ya karşı savaşa girerse takınılacak tavırdır. Toplantılar İstanbul Galata'daki Ermeni Büyük Merkez Okulunda yapılır. Toplantıların başkanlığını patrikhaneden görevlendirilen rahip Gabriel Cevahirciyan yapmaktadır...
Toplantıların katılımcıları ise; Taşnaksütyun, Veragazmiyal Hınçak, Ramgavar temsilcilerinden oluşan Birleşik Milli Ermeni Kongresi'dir...
Uzun toplantılar sonucunda "Osmanlı'ya sadık kalınması" yönünde bir sonuç çıkacaktır... Hatta Taşnaksutyun ileri gelenleri de bu şekilde propaganda yapmış ve Osmanlı Hükümetine güven vermek istemişti...
Ancak işler göründüğü gibi değildi... Zira bu toplantılara katılan ve "sadakat kararı" alan başta Taşnaksutyun Partisi olmak üzere bir yandan da durumun netleşmesini beklerken bir yandan hazırlıklarını son derece hızlı biçimde devam ettiriyordu..
1914 yılının Haziran ayında Erzurum'da 8.Taşnaksutyun Kongresi toplandı. Başta Doğu eyaletleri olmak üzere Dünya'nın dört bir yanından Ermeni bu kongre için bir araya gelmişti...
Bu kongreden şöyle bir sonuç çıkıyordu ve aslında gelecekte olacakların ilk işaret fişeği işte bu sonuçtu.
Sonuç bildirgesinde "İttihat ve Terakki hükümetinin, Hıristiyan unsurlara ve özellikle Ermenilere karşı eskiden beri takip ettiği iktisadi,sosyal ve idari birbirine zıt politika,baskıyı ve ıslahatı uygulama konusunda gösterdiği aldatıcı hareketleri göz önünde tutan Taşnaksütyun Kongresi,İttihat ve Terakki'ye karşı muhalefet durumunda kalmaya, siyasi programını eleştirmeye, kendisine ve teşkilatına karşı şiddetle mücadeleye girişmeye karar vermiştir"ifadeleri yer alıyordu...
Hatta Ermeni komiteleri taşraya çektikleri şifreli telgraflarda şu ifadeleri kullanıyorlardı:
"Rus ordusu huduttan ilerler ve Osmanlı askeri çekilir ise her tarafta birden eldeki vesait ile kıyam olunacak, Osmanlı Ordusu 2 ateş arasında bırakılacak,mebani ve müessesat-ı emriyle noktalar ile berhava edilecek,yakılacak,hükümetin kuvveti dahilde işgal olunacak,levazım silahları ile Ruslara iltihak edilecek (katılınacak) ve kıtâlarından firarlar ile çeteler teşkil eyleyecek"
(Kaynak: Ermeni Komitelerinin A'mal ve Harekat-ı İhtilaliyyesi İlan-ı Meşrutiyetten Evvel ve Sonra,Yayına Hazırlayan:H.Erdoğan Cengiz Syf:130-131)
Kısa bir süre sonra Rusya'nın dört bir yanından gelen Ermeniler Kafkasya'da toplanmaya başlamışlardı...
Tiflis'de Belediye Başkanı A.Khatisyan başkanlığında bir Ermeni Milli Bürosu kuruldu. Örgütlenme buradan yapılacaktı...
Rus askeri uzmanlar Ermenileri Osmanlı ile yapılacak olası bir harekat için silahlandırılarak eğitmeye başlamış,İran ve Kafkasya'daki Ermeniler'den gönüllülere de silah dağıtımı başlamıştı...
(KAYNAK:Askeri Tarih Belgeleri Dergisi Syf: 81 Yıl:31 Aralık:1982)
1-Seferberlik emirlerine uymamak,askere gitmemek
2-Askere gidenlerin de tek tek yada toplu olarak silah ve cephaneleri ile kaçmaları
3-Köylerde,kentlerde propaganda yaparak moral bozmak
4-Askeri nakliyatı aksatmak;asker,erzak ve mühimmat konvoylarına saldırmak
5-Ruslar sınırı geçtiği zaman isyan ederek Türk ordusunu arkadan vurmak
6-Terk edecekleri köyleri yakarak boşaltmak
7-Askeri bilgiler taşımak için casusluk yapmak
(KAYNAK:Azmi Süslü,Ermeniler ve 1915 Tehcir Olayı)
Ve nitekim bu hazırlıkların ardından kısa süre sonra peş peşe Ermeni ayaklanmaları başlayacaktır...
Zeytun'da 30 Ağustos 1914 yılında çıkan isyanı; Van,Antep,Kayseri,Bitlis,Erzurum,Mamuretülaziz,Diyarbakır,Sivas,Trabzon,Ankara,İzmit,Adapazarı,Hüdavendigar,Adana,Halep,İzmir ve Canik ayaklanmaları takip etti...
(KAYNAK:Esat Uras,Tarihte Ermeniler ve Ermeni Meselesi Syf:596-604)'
siyasetcafe.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.