Bu belirtileri es geçmeyin!
Doğuştan kalp hastalıklarında hamileliğin ilk üç ayı önem taşıyor. Bu dönemde annenin aldığı ilaçlar, alkol ve sigara alışkanlıkları, röntgen çektirmesi, akraba evliliği, annenin diyabetli olması, hamilelikte geçirilen enfeksiyonlar kalbi kötü etkiliyor
Hamilelik döneminde bebeğin kalp veya ana damarlarında ortaya çıkan yapısal problemler, bebeklerin doğuştan kalp kusurlarına neden olabiliyor. Her 1000 yeni doğan bebekten 8’inde gözlenen bu sorun hakkında bilgi veren Acıbadem Ankara Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Çocuk Kardiyolojisi Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Koray Lenk, tanı ve tedavide yaşanan gelişmeler sayesinde bir zamanlar umutsuz olduğu düşünülen sorunları düzeltmenin mümkün olabildiğini söylüyor.
Doğuştan kalp hastalıkları, genetik etkenlerden annenin hamilelik döneminde aldığı ilaçlara kadar farklı nedenlerle oluşan önemli sağlık sorunlarının başında geliyor. Üstelik hayli yaygın. Her bin bebekten 8’inde doğuştan kalp hastalığı görülüyor. Öyle ki, ülkemizde yaklaşık her yıl 12 bin doğuştan kalp hastası bebek gözlerini dünyaya açıyor. Ancak bazı kalp hastalıkları uzun yıllar sonra belirti verse de bazıları bebek doğar doğmaz kendini gösterebiliyor. Prof. Dr. Mustafa Koray Lenk bu bebeklere acilen müdahale edilmezse, hayatlarının ciddi anlamda riske girebileceğini söylüyor.
Doğuştan kalp hastalıklarının tanısının fetal ekokardiyografi ile daha anne karnındayken konulması mümkün olabiliyor. En iyi görüntüleme 22-24. haftadan sonra yapılabiliyor. Ancak annede ritm bozukluğu, bağ dokusu hastalığı, kontrol edilemeyen diyabeti olması gibi bazı ciddi durumda da 18. haftada yapılan ekokardiyografiyi ile tanı konulabiliyor. Prof. Dr. Mustafa Koray Lenk “Ekokardiyografi ile kalp boşluklarını ve kalp bölmeleri ile kalpten çıkan damarları kapakları görebiliyoruz. Bunlarda anormal bir durum varsa sağlıklı bir toplum yetiştirmek adına gebeliği de sonlandırabiliyoruz” diyor.
Kalp hastalıklarıyla dünyaya gelen bebeklerdeki bazı belirtilerin erken tanıda çok büyük önemi olduğunu söyleyen Prof. Dr. Mustafa Koray Lenk, anne ve babaların yeni doğanlarda gözlemlemeleri gereken noktaları şöyle anlattı; “Bu bebeklerde, kanda taşınan oksijen yetersizliğine bağlı olarak cilt renginin mor olması en önemli belirtidir. Bununla birlikte, bebeğin aşırı soluk olması, nefes güçlüğü çekmesi ve beslenme bozukluğu da kalp hastalıklarının bulgularından olabilmektedir. Anne sütü ile beslenen bebeklerin erken dönemde emmeyi bırakması da en önemli bulgular arasında yer alıyor. Sağlıklı bir bebek ortalama 20 -25 dakika kadar beslenmeyi sürdürebiliyor. Ancak kalp rahatsızlığı olan bebekler, 4- 5 dakika emebiliyor ve daha sonra yorularak emmeye kısa süreli ara vererek dinlenmektedirler”
Özellikle saçlı deride çok fazla terleme oluyorsa bu durumun kalp yetmezliği bulgularından birisi olarak düşünülmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Mustafa Koray Lenk kalp yetmezliğine bağlı terlemelerin genellikle saçlı deride çok sık olup boncuk boncuk terleme sonucu bebeğin neredeyse sırılsıklam olduğuna işaret ediyor. Bunun yanında çocuktaki büyüme geriliği ve beslenme bozuklukları gibi bulgulara da dikkat edilmesi gerekiyor. Daha büyük çocuklarda özellikle ikinci aydan sonra çok sık akciğer enfeksiyonu geçirmesi, bebeklerin sık nefes alıp vermesi, aşırı terlemeleri ve büyümelerinin duraksaması, kilo artışının yetersiz olması karıncıklar arasında geniş deliklerin bulunduğu kalp hastalıklarına işaret ediyor. Daha büyük çocuklarda ise, özellikle efor esnasında kalbin çok hızlı atması, bayılma ve göğüs ağrılarının oluşması durumlarında ise bir takım ritm bozukluklarını düşünmek gerekiyor.
Siyasetcafe.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.