Baykal: Diktatörleri indirmesini biliriz

YALOVA, (DHA)-CHP eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekilli Deniz Baykal, Yalova'da yaptığı konuşmada, 17 Aralık operasyonu üzerinden hükümete yüklenerek, "Kendi içimizden bize hükmetmeye kalkanlara teslim olacak değiliz. Kendi içimizdeki diktatörleri de indirmesini de biliriz" dedi.

Yalova 90'ıncı Yıl Spor Salonu'nda partisinin il başkanlığı tarafından düzenlenen toplantıda konuşan Baykal, yerel seçimlerin önemine dikkat çekti. Baykal, "Farkında mısınız bu yerel seçim artık bir yerel seçim olmaktan çıkmaya başladı. İnsanlarımız sadece belediye başkanının kim olacağıyla değil, Türkiye'nin nereye gideceği konusuyla, bu geldiğimiz noktada ülkemizin geleceğine yönelik kaygılarını, endişelerini ifade etmek için seçimlerle ilgileniyorlar. Herkes seçimlerden medet umuyor. Hepimiz umuyoruz, ben de umuyorum. Çünkü milletten medet umuyorum. Tek çare millet, çünkü başka çare kalmadı Türkiye'de" dedi.

17 ARALIK SONRASINI ÜLKEME YAKIŞTIRAMIYORUM

Baykal, 17 Aralık'ta bir dosyanın açıldığını ve Türkiye'de kıyametin koptuğunu ifade ederek, şöyle devam etti:

"4 bakan birbiri ardına neden istifa ettiler? Etmek zorunda mı kaldılar? Peki, etmek zorunda kaldılarsa, etmeleri gerekiyor idiyse, ettiler de ne oldu? Bu ne biçim tablo değerli arkadaşlar. 4 bakan istifa etti, çocukları tutuklandı, Türkiye'de kıyamet koptu. Hiç 90 yıldır cumhuriyet tarihinde yaşamadığımız, görmediğimiz, bilmediğimiz, tasavvur edemeyeceğimiz, acı, üzüntü verici, bize yakışmayan olaylar birden bire ortaya çıktı. Yaşananlar, evlerde ortaya çıkanlar, söylenenler. Ben anlatmaktan utanıyorum, onları konuşmaktan ben rahatsız oluyorum. Çünkü ülkeme yakıştıramıyorum. Bunca acıya, çileye rağmen hayatı; şerefini, onurunu koruyarak ayakta tutan, namuslu 70 milyon Türk vatandaşına yakıştıramıyorum ama oldu. Her şey ortada. Euro'lar, dolarlar, kasalar ortada. 'Yeşiller geldi' diye Hanımefendinin eşine rapor ettiği durum ortada. Bunlar bizin havsalamızın alacağı, aklımızın alacağı olaylar mı ama yaşandı. Türkiye'de büyük bir yolsuzluk yaşandı."

YOLSUZLUK YAPANDAN HESAP SORAMAYAN ÜLKE

Devletin en yukarı kademelerine kadar yansıyan bir yolsuzluk olduğunu tekrarlayan Baykal, "Yolsuzluk her ülkede olabilir. Beni asıl utandıran, başımı önüme eğdiren olay Türkiye'mizde, devletin en yukarı düzeylerinde de olsa birilerinin yolsuzluk yapmış olması değil. Onların yaptığı yolsuzluk ayan beyan ortada olduğu halde o yolsuzluklar karşısında Türkiye'deki yargı sisteminin, adaletin kıpırdayamaması, felç olması. Beni mahcup eden, utandıran olay bu. Yolsuzluk yapandan hesap soramayan ülke kendisini devlet olarak, hukuk devleti olarak, demokrasi olarak kendine anlama hakkına sahip midir? Devlet diyeceksin, hukuk devletiyim, demokrasiyim diyeceksin, göz göre göre çalanların karşısında aciz kalacaksın" dedi.

"Yolsuzluk oldu. Kimlerle ilgili olduğunu düşünüyoruz, bakanlar ve genel müdürlerle. Onların arkasında kim var? Onları oraya kim getirdi? Onlara orada kim sahipleniyor?" diye soran Baykal, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Siz söylemekte tereddüt ederseniz ben yardımcı olayım. Bakanlardan biri ertesi gün söyledi: 'Ben ne yaptıysam onun talimatıyla yaptım', 'Onun asıl istifa etmesi gerekir' dedi. Haklı mı? E ne oldu? Yani 4 tane bakan. Ne 4 tane bakanı çocuk mu kandırıyorsunuz? Yani millet geri zekâlı mı? Gerçekleri göremiyor, anlayamıyor mu? Ne zannediyorsun sen bizi. Vatan millet nutuklarıyla, hamaset nutuklarıyla, onu bunu suçlayarak, onu bunu karalayarak, bağırıp çağırarak Türk bayrağı etrafında milleti toplanmış gösterip bayrağa sığınmaya çalışarak kapatacağını mı zannediyorsun bunları."

"O SORUŞTURMA ÖNERGELERİ 5 TANE OLACAKTIR"

Meclise verilecek önerge ile ilgili İnce'ye de seslenen Baykal, "Arkadaşlarımız henüz soruşturma önergesi vermediler. Verecekler, birkaç gün önce konuşma oldu. Konuşmayı, gerçekleri milletvekillerinin bile öğrenmesini engellemek için ellerinden geleni yaptılar. Konuşmaları engellediler. Biz inşallah önümüzdeki günlerde soruşturma önergesi vereceğiz de sakın 4 kişi için vermeyin o soruşturma önergesini. O soruşturma önergeleri 5 tane olacaktır. 5 tane soruşturma önergesi gerekiyor. Önce Başbakana" dedi.

KORE İLE AYNI SINIFA GİRECEĞİZ

Kuzey Kore'nin diktatörlükle yönetildiğini belirten Baykal, "Şimdi Kore ile aynı sınıfa gireceğiz. Değerli arkadaşlar bu olamaz. Kendi içimizden bize hükmetmeye kalkanlara teslim olacak değiliz. Kendi içimizdeki diktatörleri de indirmesini de biliriz" diye konuştu.

SİLİVRİ SENARYOSU ERDOĞAN'IN

Silivri yargılamaları ile ilgili değerlendirmelerde de bulunan Baykal, "O senaryoyu yazan ve yöneticisi Recep Tayyip Erdoğan'dır. Bu her geçen gün daha iyi anlaşılıyor. Televizyonlarda birileri çıkmaya başladı. Diyor ki; İlker Başbuğ'un tutuklanma talimatını Başbakan verdi. Halbuki o, 'a hayret çok üzüldüm' falan yapıyordu. Şimdi bunlar ortaya çıkıyor. Buna yargı alet edildi. İlker Başbuğ müebbete mahkûm edilmiş bir Genelkurmay Başkanıydı. Niye müebbede mahkûm edilmiş. Çünkü terör örgütünün yöneticisi imiş. Ya Genelkurmay Başkanını sen tayin ettin. Sonra süresi doldu, emeklilik kararını aldın, plaketlerini verdin ve uğurladın. Sonra fark ettin ki bu terör örgütünün yöneticisi imiş. Ya her perşembe günü, her hafta seninle baş başa, gizli devletin bütün sırlarını karşılıklı konuşmuyor muydunuz? Sen ona devletin sırlarını veriyordun, o da sana bilgilerini veriyordu. Birlikte konuşuyordunuz. Eğer bu o zaman terör örgütünün yöneticisi idiyse ona her gün bilgi veren, onunla işbirliği yapan sen nesin Allah aşkına. Sana bu sorulmayacak mı sanıyorsun. Uydurma bir hikâye ile müebbede mahkum ettiler. Aradan 26 ay geçti. 2 yıl, 2 ay. Nerede şimdi Sayın Başbuğ. Tahliye oldu. Ceza müebbet. Ne oldu hani terör örgütünün yöneticisi. Böyle hukuk olur mu Allah aşkına. Hukuku benzettiğinizin en somut delili bu değil mi" dedi.

Toplantıya CHP Grup Başkan Vekili Muharrem İnce ve Yalova Belediye Başkan adayı Vefa Salman ile çok sayıda partili katıldı.