Ali Hikmet İnce yazdı: Çanakkale Cephesindeki Askerî Meyhaneler
İngiliz ve Fransız kurmay subaylar, savaşta askerlerinin cesaretini ve direnişini artırmak için içki dağıtılmasını kararlaştırdı; binlerce fıçı alkolü muharebe alanlarına taşıttı.
İngiliz ve Fransız Genel Kurmayları, askerlerinin cesaretini/savaş kabiliyetini artırmak için binlerce ton rom ve şarabı cepheye getirtmiş; bütün askerlerine dağıttırmıştı. Çanakkale’de İngiliz ve Fransız kuvvetleri beklenmedik zorlu bir direnişle karşılaşınca, planlarını gözden geçirmek; yeni tedbirler almak zorunda kalmıştı.
- Asker Mataraları Rom ve Şarapla Dolduruldu… -
Düşman kuvvetleri, Türk askerinin cesareti ve direnci karşısında hiç ilerleyemiyor; bazen de geri çekilmek zorunda kalıyordu. İngiliz ve Fransız generaller, askerlerindeki isteksizliğe/yılgınlığa son vermek; saldırı kabiliyetlerini ateşleyebilmek için yeni önlemler geliştirdi. Ön cephede savaşan askerlere sabah çorbasından sonra matara dolusu rom veya şarap dağıtılmaya başladı. Böylece asker, savaşın stresinden ve ölüm korkusundan - bir an bile olsun! - uzaklaşabilecekti. Fransız tedarikçiler binlerce ton rom ve şarabı, fıçılar içerisinde Limni adasına çıkardı. Oradan da parça kargolar halinde Çanakkale’deki çeşitli cephelere sevk etti. Askerler, mataralarındaki içkinin tamamını tükettiklerinde taarruza kalkıyordu. Cephede içkisi biten askere, görevlilerce takviye yapılıyor; gün batımına kadar yerlerinden ayrılmalarının önüne geçiliyordu/geçilmeye çalışılıyordu. İçkinin yanında kurutulmuş domuz pastırması da dağıtılıyordu. Uygulama kısa sürede başarı kazanınca; deniz kuvvetlerinin mürettebatına da içki verilmeye başlandı. Çanakkale’de batırılan Triumph Zırhlısı’nda görevli deniz eri W.G. Northcott, Triumph’un vuruluş anını şöyle anlatıyordu:
- Binlerce Şişe Şarap Ve Rom Denize Saçıldı… -
‘(...) Öğle üzeri rom tayınımı almak üzere aşağı inmiştim. İçkimi tam içmiştim ki; birden yukarıda bir kıyamet koptu. Topların ateşe başladıklarını duydum ve yerime koştum... Yukarı çıkınca; bizimkilerden birinin tüfeğiyle yaklaşan bir torpile nişan aldığını gördüm. Ne yazık ki ıskaladı; ama torpilin yolunu değiştirebilmek için atışa devam etti. Fakat talihimiz yoktu ve torpil gelip bize çarptı...’
Alkolün verdiği cesaretle Türk siperlerini aşmaya çalışan düşman kuvvetlerini mağlubiyet bekliyordu. Geri çekilirken; binlerce şişe içki, tonlarca yiyecek malzemesi denize döküldü. Ailesine mektup yazan bir Türk askeri durumu aktarıyordu:
‘Düşmanın çekilirken geride bıraktıkları, askerlerimiz için şaşırtıcıydı. Bir kısmı deniz yüzeyini saran şarap fıçıları ve kaburgalı domuz pastırması ile et suyu bulyonları bir hayli konuşuldu.’
Ali Hikmet İnce
siyasetcafe.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.