Zarrab Erdoğan'ın adını verdi: "Çağlayan her şeyi biliyordu!"
New York'ta Hakan Atilla sanık olarak yargılandığı, Reza Zarrab'ın ise tanık olduğu jürili duruşmanın ikinci gününde Reza Zarrab salonda yerini aldı ve açıklamalarında eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ı hedef aldı ve Erdoğan’ın adını verdi.
DÜNYA BU DAVAYI İZLİYOR
ABD’nin New York kentinde dün başlayan Jürili duruşmada Halk Bank Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla sanık olarak yargılanırken, tanık olmayı kabul eden Reza Zarrab duruşmada açıklamalarda bulunmuştu. İzleyici yoğunluğu nedeniyle mahkeme salonuna ek yeni bir salon açıldı. Ek salonda kurulan monitörle duruşma buradan da canlı olarak izleniyor. Duruşmaya basının ilgili çok yoğun oldu. Türk ve Amerikan basının yanı sıra Fransız, İngiliz, Alman ve bir çok ülkenin medya kuruluşları da davayı izliyor.
“TEHDİT EDİLDİM”
Jürili duruşmanın ikinci oturumu başladı. Savcılar ve avukatlar salonda yerlerini aldılar. Reza Zarrab salona geldi. Dün mahkum kıyafetiyle salona gelen Zarrab, bugün koyu renkli bir takım elbise ile duruşma salonunda yerini aldı. Savcının "Neden farklı kıyafet giyiyorsun?" şeklindeki sorusuna, Zarrab "Avukatlarım dün, sayın hakimin müsaadesiyle, farklı kıyafet giyebileceğimi söyledi. Ben de onların bana getirdiği kıyafetleri giydim" şeklinde yanıt verdi.
Zarrab, Manhattan'da gözaltında olduğu sırada tehdit edildiğini öne sürdü. "Neden FBI gözetimine alındın?" diye sorulduğunda, "Güvenlik sebebiyle. Gözaltındayken aldığım tehditler yüzünden" dedi.
ABD’de gerçekleşen ve ara verilen davanın seyri ve Zarrab’ın açıklamaları şöyle:
“MUAMMER GÜLER’DEN YARDIM İSTEDİM”
22:23 - Davada, Zarrab ve Rüçhan Bayar isimli şahıs arasındaki telefon görüşmesine ilişkin bir transkripsiyon konuşuluyor.
22:19 - ABD'li gazeteci Katie Zavadski, "İçişleri bakanının oğlundan yardım istedim. O zamanda içişleri bakanı Muammer Güler'di" dediğini iddia etti. Zavadski, Zarrab'ın o zamanlar Güler'in oğlu Barış Güler'in Zarrab'ın şirketi için danışman olduğunu söylediğini aktardı.
“ÖNCE ÇİN İLE DENEDİM”
22:14 - ABD'li gazeteci Adam Klasfeld, Zarrab'ın "Çin'de işlem yapmak Türkiye'den daha sorunluydu çünkü İran'la ilişkin işlem yapma konusunda endişeliydiler" dediğini iddia etti.
22:10 - Duruşma herkesin yerini almasıyla yeniden başladı. Zarrab, Çin'deki faaliyetlerini aktarıyor. Zarrab'ın Çin'de kurduğu şirkete ilişkin bilgiler ve Çin'deki bankalara yazılmış mektupların taslaklara ilişkin görüntüler yer alıyor.
22:03 - Zarrab, yeniden duruşma salonunda. Duruşmaya devam edilmesi için jüri bekleniyor...
20:40 - Duruşmaya saat 22:00'ye kadar ara verildi...
20:29 - Zarrab'a "Halkbank'ta uygulandığınız sistemi başka bir ülkede uygulamayı denediniz mi?" sorusu yöneltildi. Zarrab, buna 'Evet' cevabını verdi. Zarrab, "Hangi ülkede?" sorusuna ise "Çin" cevabını verdi.
"HAKAN ATİLLA'YA RÜŞVET VERMEDİM”
20:26 - Zarrab, tutuklu olarak yargılanan Hakan Atilla'ya hiçbir zaman rüşvet vermediğini, Atilla'nın da böyle bir talebinin söz konusu olmadığını söyledi.
“ÇAĞLAYAN’A SAATİ DE BEN VERDİM”
20:24 - ABD'li gazeteci Adam Klasfeld, Zarrab'ın Çağlayan'a yapılan ödemeler arasında saat de bulunduğunu mahkeme heyetine söylediğini iddia etti. Klasfeld'in aktardığına göre, Zarrab ödemelerden birisinin Süleyman Aslan'a 2 milyon euro nakit olarak yapıldığını iddia etti.
20:19 - ABD basınından gazeteciler, Zarrab'ın "İran ile yapılan ticaretle bağlantılı olarak Zafer Çağlayan'a yüzde 50 ödeniyordu. Bu karın özetinin hesaplanması gerekiyordu" dediğini aktardı.
HAKAN ATİLLA’NIN AVUKATLARI İTİRAZ EDİYOR
20:10 - Hakan Atilla'nın avukatı Cathy Fleming, mahkemeye sunulan transkripsiyon ve e-maillere itiraz ediyor ancak yargıç talepleri kabul etmiyor.
“MUSLUĞUN BAŞINDA SÜLEYMAN ASLAN VARDI”
20:06 - ABD'li gazeteci Adam Klasfeld mahkeme salonundan Zarrab'ın şu ifadesini aktardı: "İranlılar tarafından verilen uluslararası para talimatlarını yerine getiriyordum. İranlılar (benim yerime) Halkbank'ın bunu yerine getirmesini talep ediyordu. Eğer Halkbank buna onay verseydi, o zaman ben tamamen bertaraf edilirdim"
20:02 - Zarrab, "Süleyman Aslan'a rüşvet vermek Zafer Çağlayan'a verilen rüşvetten daha önemliydi çünkü musluğun başında o vardı" dedi.
“İRAN BENİ ARADAN ÇIKARMAK İSTEDİ”
19.49 - Zarrab, İranlıların bankalardan kendilerine doğrudan transfer yaparak kendisini aradan çıkarmak istemesinden endişe duyduğunu anlattı. Zarrab, bunun yaşanmaması için de Süleyman Aslan ile çalıştığını söyledi.
19:45 - Dava ile ilgili ses kayıtları dinleniyor.
“TAPELER DOĞRULUĞUMU İSPATLIYOR”
19:30 Kısa bir aranın ardından Reza Zarrab'a tapeler soruldu. Zarrab savcılığın dökümleri üzerinden soru sorduğu tapelerin ‘kendi konuşmalarını doğru yansıttığını’ söyledi.
“ERDOĞAN VE BABACAN ONAY VERDİ”
19:20 Reza Zarrab "Sayın Başbakan bu ticaretin başlatılması için onay ve talimat verdi. Demek istediğim, dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve Babacan bu ticareti yapmaya karar vermişti." dedi.
“ÇEVİRİSİ SIKINTISI YAŞANDI”
19:10- Davayı takip eden gazetecilerin aktardıklarına göre, duruşmanın çeviri nedeniyle ağır ilerlediği ve simultane tercüme yapılamadığı belirtiliyor.
Savcı sorusunu sorduktan sonra sustuğu, tercümanın da çeviriyi yaptığı öğrenildi.. Zarrab'ın da cevabı verdikten sonra aynı şekilde çeviriyi beklediği ve savcılığın soru sormaya devam ettiği belirtildi.
SÜLEYMAN ARSLAN RÜŞVET İSTEDİ
19:05 - Zarrab, Süleyman Aslan'ın kendisine, "El eli yıkar, elde yüzü yıkar" dediğini söyledi. Zarrab, yargıçın bu cümlenin ne demek olduğu sorusuna ise "Bu, Süleyman Aslan'ın yardımına karşılık rüşvet istediği anlamına geliyor" cevabını verdi.
“ZAFER ÇAĞLAYAN HER ŞEYİ BİLİYORDU”
18:55 - Katie Zavadski, Zarrab'ın "Zafer Çağlayan zaman zaman benim şirketimin banka hesaplarını incelerdi" dediğini iddia etti. Gazetecinin iddiasına göre Zarrab, "Onun (Çağlayan'ın) bilgisinden herhangi bir şey saklamayacaktım. Sonuçta, Çağlayan'dan herhangi bir şey saklamadık. Onun bilgisi olmadan hiçbir şey yapmadık" dedi.
“RÜŞVETE ÇAĞLAYAN ONAY VERDİ”
18:40 - Zarrab, Süleyman Aslan'ın sürekli olarak ABD'den uyarı aldığını söyledi. Gazeteci Katie Zavadski, Zarrab'ın "Süleyman Aslan'a rüşvet vermek için Zafer Çağlayan'ın onayını almam gerekti" dediğini iddia etti.
18:39 - Daily Beast'in muhabiri Katie Zavadski, Zarrab'ın, "Süleyman Aslan bana aldığı risk nedeniyle çok rahatsız hissettiğini söyledi. Bir şekilde geleceğini garanti altına almak istedi" dediğini iddia etti. Zarrab, bu sözlerin Aslan'ın rüşvet istediğine işaret ettiğini söylediği belirtilen Zarrab, daha sonra sağ kolu Abdullah Happani'yi aradığını aktardı.
18:34 - Mahkeme salonunda bulunan ve olayı canlı aktaran ABD'li gazeteciler, Zarrab'ın ifadesinde, diğer bir Türk bankasından onay aldıktan sonra Süleyman Aslan'a giderek bu şemanın kendileri için uygun olduğunu söylediğini iddia etti.
“TÜRK LİRASINI NİÇİN KULLANDIK?”
18:30 - Zarrab, paranın neden Türk lirası halinde kullanıldığına ilişkin soruya, paranın dolar olarak kullanılması hâlinde Amerikan bankacılık sistemi tarafından izlenilebildiğini söyledi. Zarrab, “... Eğer euro olsaydı, Avrupa’ya gitmesi gerekirdi. Türk lirası olduğu için, Türkiye’de kalabildi. Böylece uluslararası mekanizmalar tarafından tespit edilemez, dikkat çekmezdi" dedi.
ALTIN TİCARETİNİ ARSLAN ÖNERDİ
18:27 - ABD'li gazeteci Adam Klasfeld'in aktardığına göre, Zarrab'a paranın Halkbank'tan diğer bir bankaya neden aktarıldığı soruldu. Zarrab'ın ise bu sorunun üzerine "Paranın kaynağını gizlemek için başka bir bankayı daha işleme koyuyoruz" dediği iddia edildi. Zarrab, "Bu Ekim 2012'de yapılan toplantıda görüşüldü mü?" sorusuna ise "Evet, bu bir yöntem olarak tartışıldı" yanıtını verdi.
18:10 - Zarrab, İran cephesinin uluslararası ödemeleri doğrudan yapma talebine Süleyman Aslan'ın olumsuz cevap verdiğini ve hâlihazırda kullanılan sistemi işaret ettiğini söyledi. Zarrab, "Aslan, şema üzerinde çizdiğim şeyden bahsediyordu. Oradaki altın ticaret sistemi" ifadesini kullandı.
HİNDİSTAN’DA İŞİN İÇİNE GİRDİ
18:06 - Hakimin, "Hindistan'daki parayı Halkbank'a nasıl getiriyorsunuz" sorusu üzerine Zarrab'ın, Hindistan'daki şirketin ilk adım olarak Halkbank'ta hesap açtığını, Hindistan'daki ham petrol alıcısı firma parayı direkt olarak Halkbank hesabına gönderdiğini, daha sonra söz konusu fonun başka bir Türk bankasına aktarıldıktan sonra kendisinin bu parayı aldığını söylediği iddia edildi.
18:05 - Klasfeld, Zarrab'ın "Bu İran Ulusal Petrol Şirketi'nin Hindistan'daki parasını Halkbank'taki hesabına aktarmanın ilk adımıydı" dediğini iddia etti.
İRANLI BAKAN KATILMADI
18:04 - ABD'li gazeteci Adam Klasfeld'in Twitter hesabından yazdığına göre, yargıçın sorularına yanıt veren Zarrab, Halkbank'ın da dahil olduğu İran Ulusal Petrol Şirketi'nden yetkililerle bir toplantı düzenlendiğini söyledi. Zarrab, toplantıya Halkbank adına Süleyman Aslan ve Hakan Atilla'nın katıldığını ancak İran Petrol Bakanı'nın toplantıda bulunmadığını iddia etti.
18:00 - Zarrab, acil bir işi olması sebebiyle acil şeriti kullanmak için İstanbul'da bir polis yetkilisiyle görüşmesine ilişkin konuştu.
17:55 - Zarrab, şu anda Onur Kaya ile olan telefon konuşmasının transkripsiyonu hakkında sorgulanıyor.
"BANA VAAT VERİLMEDİ”
17:45 - Zarrab, şu anda İran'daki bağlantıları konusunda konuşuyor. ABD'li gazeteci Katie Zavadski, dün çizdiği şema üzerinden daha fazla açıklama yaptığını iddia etti. Zavadski, Zarrab'ın İran'a yönelik yaptırımların Hindistan, Çin, Kore, Japonya ve İtalya tarafından da ihlal edildiğini ima ettiğini söyledi.
17:40 - Zarrab, New York'taki hapishanede tehdit edildiğini bu nedenle hâlâ FBI koruması altında bulunduğunu söyledi.
17:38 - Zarrab, farklı kıyafet giymesinin bir anlama gelmediğini, kendisine hapse geri dönüp dönmeyeceği konusunda herhangi bir vaatte bulunulmadığını söyledi.
17:36 - Jüri mahkeme salonundaki yerini aldı. Hakimin bugün neden farklı kıyafetler giydiği sorusuna Zarrab, "Avukatlarım bugün farklı kıyafetler giyebileceğim konusunda beni bilgilendirdi. Bu yüzden bana getirdikleri farklı kıyafetleri giyiyorum" dedi.
siyasetcafe.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.