Ünlü profesörden açıklama: İyileşen hastaların kanı koronayı tedavi edebilir
ABD'de bilimsel faaliyetlerini sürdüren Prof. Dr. Derya Unutmaz, koronavirüs salgınını yenen ve iyileşen hastaların kanının yeni hastalar için umut olabileceğini söyledi.
Her geçen gün koronavirüs vaka sayısı artarken hem ülkemizde hem de dünya genelinde koronavirüse karşı bilimsel çalışmalara yoğun mesai harcanıyor.
Son dakika haberine göre ABD'de bilimsel faaliyetlerini sürdüren Prof. Dr. Derya Unutmaz, ABD'nin kan verecek gönüllü aramaya başladığını Çin'de bu konuyla ilgili araştırmaların yapıldığını korona virüs tedavisinde umut verici gelişmelerin yaşandığını belirtti.
İşte son dakika haberinin ayrıntıları...
Koronavirüs tedavisi için ilk kez Çin'de denenen ve sonuçları yayınlanan bir çalışma, hızla yayılan Covid-19 pandemisinde, bilim dünyası için umut olabilir. "Pasif antikor tedavisi" olarak bilinen bu yöntem, aslında modern aşısının atası sayılıyor. Buna göre iyileşmiş hastaların kanında, virüsle savaştığı için bolca bulunan ve virüsün hücreye girmesini engelleyen antikorlar, kandan elde edilen plazma ile hastalığı geçiren kişilere naklediliyor.
Çin'de küçük bir hasta grubunda yapılan çalışmaya göre, özellikle durumu kritik olan bir hastanın ertesi gün iyileşmeye başladığı bildirildi. Pasif antikor yöntemini hastalar üzerinde denemek için Amerika da kolları sıvadı. ABD Ulusal Sağlık Enstitüsü NIH (National Institute of Health), Covid-19 geçirip iyileşmiş kişilerin plazmasını hastalar üzerinde denemek için 18 yaş üstü sağlıklı bireylere kan verme çağrısında bulundu.
Enfeksiyon hastalıkları ve insan bağışıklık sistemi alanında dünyanın sayılı isimlerinden biri olan ve AIDS virüsü mekanizmalarının çözülmesinde önemli çalışmalara imza atan Jackson Laboratuvarı Enstitüsü Araştırmacısı Prof. Dr. Derya Unutmaz, verdiği röportajda bu yöntemin, aşıların veya antiviral ilaçların yokluğunda, hastalığı yavaşlatmanın veya tedavi etmenin anahtarı olabileceğini söyledi ve "Türkiye'nin de acilen bu denemelere başlaması gerekli. Bunun için yeterli altyapı var, sadece iyi bir organizasyonla bu iş başarılabilir" dedi.
Prof. Dr. Unutmaz, dünyayı felç eden Covid-19 salgınında en azından durumu kritik hastaların tedavisi için en hızlı gelişmenin plazma antikor tedavisinde yatabileceğini vurgulayarak, şunları söyledi:
"Bu yöntem aslında bizim bağışıklık sistemimizi kullanıyor. Bir kişi virüsle enfekte olduktan sonra bağışıklık sistemi, antikor dediğimiz bazı proteinler üretir. Bu proteinler de sadece virüsün zırhındaki bir başka proteine bağlanarak bir kilitle anahtar gibi, bağışıklık sisteminin füzeleri gibi virüse yapışarak hücre içine girmesini engelliyorlar. Çünkü hücrede virüsün vücuda geçmesine neden olan bir reseptör var ve virüsün yüzeyindeki bu zırh proteini, bu reseptöre bağlanamayınca antikorlar virüsü bloke etmiş oluyorlar. Bu sayede virüsün replikasyonu yani çoğalması da önlenmiş oluyor. Bu aslında iyileşen hemen hemen herkeste olan bir olay. Tedavi yöntemi olarak kullanılması ise şu şekilde gerçekleştirilebilir; hastalığı geçirmiş ve iyileşmiş kişilerden kan alınır. Kanda bu antikorlardan yüksek miktarda bulunur. Antikor açısından zengin plazma kandan ayrıştırılır ve bu bir serum gibi hasta olan kişilere verilir. Bu sayede iyileşmiş kişilerin kanında, virüse karşı gelişmiş silahlar hasta olan kişinin vücudundaki virüse karşı aktif hale getirilmiş olunur".
Prof. Dr. Derya Unutmaz, hastalığı hafif atlatmış kişilerin en iyi adaylar olacağına değinerek, şöyle devam etti:
"Türkiye'de de yapılabilir bu yöntem. Çünkü hastalık Türkiye'de de yaygınlaştı ve bir anda birçok kişi de iyileşecek. Şu anda enfekte olan hastaların yaklaşık yüzde 99'u zaten bir süre sonra iyileşecek. Bu iyileşen kişileri bulabilirsek ve gönüllü olarak kan vermelerini sağlayabilirsek, örneğin Kızılay burada devreye girip bir sistem kurabilir ya da diğer araştırma hastanelerinde de bir sistem kurulabilir; bu kanlar toplanır ve 'plazmanın içinde virüse karşı olan antikorlar var mı yok mu' önce test edilebilir. Bunlar belirlendikten sonra bu kanların başka enfeksiyon hastalıkları açısından da güvenli olup olmadığı test edilir ki zaten kan ürünlerinde rutin olarak yapılan bir şey bu; daha sonra özellikle durumu kritik hastalara verilebilir. Plazma tedavisinin yan etkileri oldukça azdır, genelde nadir yan etkiler görülür. Bu bakımdan güvenli bir yöntem sayılabilir. Ancak dezavantajı, iyileşmiş insanlardan alınan kanların sınırlı olması. Çünkü sonuçta toplayabileceğiniz kadar kanı verebiliyorsunuz. Kan laboratuvarda üretilebilen bir şey değil. Ama ağır ya da ölümcül seyredebilen vakalarda gerçekten hayat kurtarıcı olarak kullanılabilir".
siyasetcafe.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.