Türkiye Çin'in Uygur politikalarına eleştirisini bıraktı iddiası

Türkiye merkezli Uygurların kayıp aile üyeleri hakkında bilgi bulmaya çalıştıkları İstanbul'daki Çin konsolosluğu önünde aylarca süren protestoların ardından, polis Ocak ayında,  güvenlik ve COVID-19 ile ilgili endişeler nedeniyle toplantıları yasakladı.

Bazı eylemciler daha sonra protestolarını, Şubat ayı başlarında birkaç gün boyunca gösteri yaptıkları Ankara'daki Çin büyükelçiliği önüne taşıdı.

Ankara'daki Çin büyükelçiliğinin bir sözcüsü ise, Çin hükümetinin "Sincanlı Çinli vatandaşların" akrabalarıyla iletişim kurmasına yardım ettiğini söyledi. Büyükelçilik, protestocuların esas olarak Çin'i "karalama amacıyla" gösteri yaptığını söyledi.

Sözcü VOA'ya yaptığı açıklamada, "Türk polislerinin Çin Büyükelçiliği ve Konsolosluğu'nu korumak ve yakınlarda bir protesto veya gösteri olduğunda düzeni sağlamak için uygun önlemleri alması yasal sorumluluktur." dedi.

Türk polisinin Ankara'da Uygur göstericileri durdurmasının ardından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 15 Şubat'ta yaptığı açıklamada protestocuları "okyanusun ötesinde planlanan uluslararası bir çatışmanın" kurbanı olmamak konusunda uyardı.

Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) de 24 Şubat'ta hükümetinin Uygurların Çin'deki yaşam koşullarına karşı "yüksek duyarlılığa" sahip olduğunu söylemişti.

Öte yandan Pekin, Sincan'daki Uygurlara yönelik insan hakları ihlallerine karıştığını şiddetle reddederken Kanada, Çin'in Uygur azınlık nüfusuna yönelik muamelesini soykırım ilan eden ikinci ülke oldu.

Şubat ayı sonlarında, Hollanda Parlamentosu, Uygur azınlığa Çin muamelesinin bir "soykırım" olduğunu söyleyen bir önergeyi kabul etmişti.

Türkiye'nin ise Amerikan kaynaklı haberlerin yönlendirme girişimlerine itibar etmediği ve her fırsatta Türk düşmanlığını sergileyen ülkelerin Uygur Türklerine bu ilgisini manalı bularak her protestoyu gerçek bir protesto olarak değerlendirmediği bildirildi.

Siyasetcafe.com