Tesla'nın Menzil Endişesi

Otomotiv devi Tesla’nın eski çalışanı Hamish Mckenzie’nn “Devrim Arabası Tesla” adlı kitabı, Selim Yeniçeri’nin çevirisiyle Babil Kitap tarafından yayımlandı.

Hamis McKenzie, Tesla’yı diğer otomotiv devlerinden farklı kılan yönlerini tanıklıklarıyla anlattı.

McKenzie ayrıca, ABD’deki Silikon Vadisi’nin, otomotiv endüstrisini nasıl değiştirdiğini ele aldı. Tesla’nın bir devrim başlattığını anlatan McKenzie, fosil yakıt çağını bitiren elektrik devriminin nasıl gerçekleştiğine değindi.

Kitabın “Menzil Endişesi” başlıklı bölümünde ise, elektrikli arabaların en büyük sorunlarından biri olan menzil endişesine getirilen çözüm yöntemleri anlatıldı. Bu bölümde, menzil endişesinin ilk ve ne zaman ortaya çıktığı da okuyucuya aktarıldı.

İşte “Menzil Endişesi” başlılı bölümünün giriş kısmında anlatılanlar:

'Napa Vadisi’nde bir Model S’le babamı gezdirirken gevşemekte zorlandım. Alabildiğine uzanan tepelerin ve üzüm bağlarının manzarasına rağmen, direksiyonunun arkasında dijital bir gösterge görevi gören küçük dokunmatik ekranda arabanın şarj durumunu izlemekten kendimi alamadım.

Ekranın ortasındaki hız göstergesinin altında, Amerikan Çevre Koruma Kurumu’nun (EPA) testlerine göre hesaplanmış olarak standart sürüş şartlarında pilinin her şarjında ne kadar mesafe gidebileceğimi gösteren bir rakam vardı. EPA, Model S’in her şarj başına 265 mil yol yaptığını tespit etmişti. Ancak agresif kullanırsanız, çok fazla rampa çıkarsanız veya güçlü rüzgârlara karşı yol alırsanız, aracın şarjının 265 mil dolmadan tükeneceğini hesaba katmalıydınız.'

'Buna karşılık, eğer ölçülü bir şekilde sürerseniz, çok fazla rampa aşağı inerseniz veya rüzgâr arkanızdan eserse, 265 milden çok daha uzun mesafe de gidebilirdiniz. Bir Tesla kullanmak, bir enerji takası oyununa benzer; hızlanmak için çoğunlukla pilin enerjisinden yararlanırsanız ama aynı zamanda gaz pedalından ayağınızı çektiğiniz her seferinde arabayı yavaşlatan ve kinetik enerjiyi kimyasal enerjiye dönüştüren tazeleyici fren sistemi sayesinde enerjiyi pile geri de gönderebilirsiniz. Bu süreç, aracın menzilini uzatmaya yardımcı olur.

Araç bana 120 millik bir menzil kaldığını söylemesine rağmen, San Francisco’ya dönerken yapacağımız altmış mil ve ertesi gün işe gitmek için yapacağım otuz mille, güvenli oynamak zorunda olduğumu düşünüyordum. Gaz pedalına çok fazla basıldığı takdirde, o otuz millik yedeğe veda edebilirdik.

Gergin olduğumda boynumu esnetme hareketi yaparım veya iki elimin başparmaklarını ortalama bir tempoyla parmak uçlarıma genellikle tekrarlamalarla bastırarak kendimi rahatlatmaya çalışırım. O gün araba kullanırken ikisini de yapıyordum.'

'Gergindim, çünkü sıfır enerjiyle yolda kalma düşüncesi hiç hoş gelmiyordu. Böyle bir durumda, Model S’i en yakın şarj istasyonuna çektirmek veya elle itmek bir hayli utanç verici olurdu. Bir benzin istasyonunda veya dost Vanlısı bir yabancının garajında belki bir şarj ünitesi bulabilirdik ama onlar da pek istenmeyen alternatifler demekti. Bir yabancıya 100,000 dolarlık aracımızın neden çalışmadığını açıklamak zorunda kalmak bir yana, saat başı beş millik enerji toplayacağı düşünülürse, orada bir hayli zaman öldürmemiz gerekirdi (çamaşır kurutma makinelerinde kullanılanlar gibi 30 ila 50 amperlik 220 volt bir priz, saatte otuz millik enerji veriyordu).

'MENZİL ENDİŞESİ ON YILDIR SORUN'

İnsanlar menzil endişesinden söz ettiklerinde, aslında kastettikleri sinir bozucu durum bu işte, Tesla’nın galerici savaşları ve yangın sorunlarının aksine, menzil endişesi on yıllardır elektrikli arabaların sorunuydu.

Menzil endişesi ifadesi ilk olarak 1997 yılında San Diego Business Journal’da, GM’in EV1 modeli için kullanılmıştı ama 2010 yılında GM’in ‘elektrikli araçların özellikleri konusunda kamuoyunu bilinçlendirme’nin gerçek amacı için patentini aldığı dönemde iyice popülerleşti. Temmuz 2010’da GM patent başvurusunu yaptığında, şirket birkaç ay sonrasında melez Chevy Volt’unu pazara sunmaya hazırlanıyordu.

İyi niyetli bir eleştirmen, GM’in elektrikli araçların kullanışlığı konusundaki şüpheleri bertaraf etmek için bu ifadenin patentini aldığı iddiasına katılabilir. Ancak o kadar cömert olmayan bir eleştirmen, menzil endişesiyle ilgili kamuoyu tutumunun, benzin motoruyla menzil uzatma özelliği olan Chevy Volt’Un, satışlarına yardımcı olduğunu öne sürebilir. Daha da sert bir eleştirmense, elektrikli araçlar çok çabuk popülarite kazandığı takdirde kazancında ciddi sorunlar yaşayacak olan GM’in aslında menzil endişesini olabildiğince körükleme amacıyla bunu yaptığını bile öne sürebilir. Nedeni her ne olursa olsun, konu artık tartışılıyor. GM, patenti 2011 yılında bıraktı ve Chevy Bolt (benzer isimdeki Volt ile karıştırılmamalıdır) ile nihayet sunabileceği uzun menzilli bir elektrikli arabaya kavuştu.”

siyasetcafe.com