'Süleymancıların üst düzey yöneticileri uyuşturucu ve silah kaçakçılığı yaptı' iddiası
Zekayi Işın, sosyal medya hesabı Twitter'dan Süleymancılar ile ilgili yer alan bir Tweet dizisini paylaştı.
40 yıl Süleymancıların içinde yer aldıktan sonra tarikattan koparak yaşadıklarını kitaplaştıran Zekayi Işın, sosyal medya hesabı Twitter'dan Süleymancılar ile ilgili yer alan bir Tweet dizisini paylaştı.
Zekayi Işın, Twitter'da Aybars Han ismiyle paylaşım yapan bir kullanıcının 'Kirli Üçgen: Siyaset - Mafya - Ticaret, "Taşları yerinden oynatan MİT raporu" başlıklı tweet dizisini alıntılayarak 'Süleymancıların üst düzey yöneticileri uyuşturucu ve silah kaçakçılığı mı yapmış? Daha neler öğreneceğiz?' notunu düştü.
Işın'ın alıntıladığı tweet dizisinde geçmiş dönemde Emniyet Müdür Yardımcısı Mehmet Ağar'ın Süleymancı Kemal Kaçar’ın koordinatörlük yaptığı şirketin sahipleri ile yakın temas halinde olduğunu, bu kişilerinde kendilerine ait nakliyat araçlarıyla uyuşturucu ve silah ticareti yaptığı iddia ediliyor.
İşte 'Kirli Üçgen: Siyaset - Mafya - Ticaret, "Taşları yerinden oynatan MİT raporu" başlıklı o tweet dizisi;
Başbakan Özal, 1988 yılında yapılacak “Siyasi yasakların kaldırılması” referandumu öncesinde DYP’yi güç duruma düşürmek için MİT içinde kendine yakın gruptan bir rapor hazırlanmasını istedi.
Mehmet Eymür tarafından “Banker Bako Olayı-Emniyet Üst Düzey Yetkilileri ve Yeraltı Dünyası” başlığıyla kaleme alınan raporda hedef sadece DYP değildi.
Eymür ve Hiram Abas ekibi, raporda güvenlik bürokrasisindeki rakiplerini tasfiye amacıyla notlara yer verdi. Eski Genelkurmay Başkanı Üruğ, MİT Bölge Başkanı Gündeş, İstanbul Emniyet Müdürü Erkan ve İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Ağar için yazılanlar gündeme bomba gibi düştü.
Yine Emniyet görevlilerinin yeraltı dünyası ile ilişkileri hakkında bilgi veren MİT haber elemanı Tarık Ümit de Eymür ve Abas MİT’ten ayrılınca Ağar ve Erkan grubuna yanaştı.
80’lerde çok izlenen “Dallas” dizisinde entrikalar, skandallar, kirli ilişkilerden daha fazlası MİT raporunda vardı. Yatak odası hikâyelerini pas geçip yeraltı dünyası ile güvenlik bürokrasisinin kirli ilişkilerini içeren bölümleri özetleyelim:
Vali Ayaz, Bako olayında Emniyet Müdürü Ünal Erkan ve yardımcısı Mehmet Ağar’ı korumuş, Hürriyet gazetesinde çıkan ve Ankara’daki yöneticileri “Takunyalılar” olarak niteleyen yazı ile hiçbir ilgilerinin olmadığını ve yazının hazırlandığı gece birlikte yemekte olduklarını, İçişleri Bakanı ve Emniyet Genel Müdürü’ne ifade etmiştir.
Esasen İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün çeşitli irtibatları arasında aşırı sağcı unsurlar bulunmaktadır.
Emniyet Müdür Yardımcısı Mehmet Ağar, Süleymancı Kemal Kaçar’ın koordinatörlük yaptığı şirketin sahipleri İbrahim Aslan ve Mahmut Şahin ile yakın temas halinde olup bu şahıslara gizli kalması icap eden soruşturma ve tahkikatlarla ilgili bilgi vermektedir.
İbrahim Aslan’a ait Aslan Nakliyat, TIR taşımacılığı yapmakta 150 TIR’a sahip bulunmaktadır. İbrahim Arslan, Malatya Vali şoförlüğü sırasında uyuşturucu ve silah ticareti yapmıştır. Mahmut Şahin’e ait Şahlan Nakliyat, deniz ticareti ile iştigal etmektedir.
Hira 1-2-3 gemileri bilinmektedir. Şahlan ve Aslan nakliyat firmalarının genel koordinatörü Süleymancı lider Kemal Kaçar’dır.
İstanbul polisi ile mafya bağlantısını kuran kişi emekli Cinayet Masası Amiri Ahmet Ateşli olup, Ahmet Ateşli’nin halen İstanbul polisi üzerinde Emniyet müdüründen fazla bir etkinliği bulunmaktadır.
Bu etkinlik İstanbul İkinci Şube’de bariz bir şekildedir. İstanbul Emniyet Müdürü Ünal Erkan ve yardımcıları Ahmet Ateşli’ye “Bab” “Ağabey” şeklinde hitap etmektedirler.
Ünal Erkan daha önce Emniyet müdür yardımcılığı yaptığı dönemde, Mehmet Ağar ise ikinci şube müdürlüğü döneminde Ateşli ile yakınlaşmışlar ve böylece polis-yeraltı ilişkileri pekişmiştir.
Esasen Ankara’da bulunduğu dönemde Kürt Ahmet ve Kemal Horzum’la yakın münasebeti dikkat çeken Ünal Erkan’ın İstanbul’a tayini bir hayli polemiklere sebep olmuş ve Başbakan Özal’a iyi bir şekilde takdim edilmesi ve başbakanca desteklenmesi üzerine kadrosu ile birlikte İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne verilmiştir.
Ünal Erkan’ın Ahmet Turgut ve Kemal Horzum ile ilişkileri ve bunun mahiyeti hakkında kayıtlarımızda Kasım 1987 ayı içinde Haydar Koç tarafından yapılan açıklamalar paralelinde bilgiler bulunmakta olup bu bilgiler eski tarihlerde Cumhurbaşkanlığı’na ve Başbakanlık’a not olarak da sunulmuştur.
Ünal Erkan’ın ekibine ayak uyduramayan Kemal Yazıcıoğlu kadrodan dışlanmış ve Ankara’ya Teftiş Kurulu’na verilmiştir. Kadro dışında Mehmet Ağar ise Ünal Erkan’ın en yakın mesai arkadaşı haline gelmiştir.
Turan Çevik, üç yıl kadar önce Mehmet Ağar’a 5 milyon değerinde bir saat, Lunaparkçı Osman Kavran 86 yılı yılbaşında beş adet beşi bir yerde ve Aşçıoğlu grubunun adamı, kaçakçı ve kuyumcu Cavit de Mehmet Ağar’ın eşi Emel’e bir Reno 5 almıştır.
Mehmet Ağar’ın Turan Çevik, Burak Sağman ve bazı bürokratlarla ortak hayali ihracat işleri vardır. Mehmet Ağar’ın bu işlerini Ankara’ya sık sık gidip gelen şoförü polis memuru Necdet takip etmektedir.
Necdet’in hakkındaki söylentilerin açığa çıkması karşısında yakın tarihte polislikten ayrıldığı ve Ayvalık’ta belediyeye ait 160 yataklı bir oteli kiraladığı belirtilmektedir.
Turan Çevik, Burak Sağman, bazı bürokratlar ve aktrist Nazan Şoray, 1986 sonlarında Ankara Başkent Gazinosu’nda birlikte görülmüşler, bunu takip eden günlerde Sağman’ın yönetim kurulu başkanı olduğu Atlas A.Ş’nin Antalya’da bir gemide yakalanan 80 milyarlık hayali ihracat olayı meydana çıkmıştır. Olayın kapanması için Ağar ve Turan Çevik’e yakın bir Devlet Bakanı teşebbüslerde bulunmuştur.
5 Ağustos 1985 tarihinde Milano’da Bülent Gökben, Mehmet Serdar Alpan, Fikri Pahparoğlu, Fahrettin Özdemir isimli şahıslar 10 kilo 230 gram eroinle yakalanmışlardır.
İtalya polisi, yakalananların üzerinde bulunan telefon numaraları beyanında İstanbul ... ve ... telefonlarını vermişlerdir.
Kaçakçılık Daire Başkanlığı, bu telefonların nerelere ait olduğunu İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nden sormuş, İstanbul Emniyet Müdürlüğü ise genel bir cevap ile olayı geçiştirmiştir.
Esasında her iki telefon da İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Mehmet Ağar’ın makam telefonlarıdır. (Sirkeci ve Gayrettepe’deki).
Mehmet Ağar’ı bu telefonlardan arayanlardan bir diğer şahıs ise Londra No’lu telefonda bulunan Halil Peril’dir.
Kulüpçülük ve uyuşturucu kaçakçılığı yapan Halil Peril, Kıbrıs’ta Con Aziz adıyla bilinen yeraltı dünyasına mensup Aziz Mehmet Kent’in adamıdır ve Oflu Osman (Osman Cevahiroğlu) ile irtibatlıdır.
Yeni Mali Şube Müdürü Orhan Uzeler, daha önce Behçet Cantürk’ten rüşvet almaktan soruşturma geçirmiştir. Elazığlı olan Orhan Uzeler’i, hemşerisi Ağar ve Emniyet Müdürü Erkan müffettişlere karşı himaye etmişler ve aklanmasını sağlamışlardır.
O. Uzeler, Ş. Balcı lehinde tanıklık yapmıştır. Orhan Uzeler’in Mali Şube’deki odasında Orhan Uzeler, Şükrü Balcı, Tayyar Seven, Cevdet Saral, gazeteci İrfan Ülkü ve Kasım Gence toplanarak, Atilla Aytek ve MİT’e karşı yapılacak yayımları planlamaktadırlar.
(Böyle bir toplantı 3 Kasım1987 günü akşamüstü mezkûr yerde yapılmıştır.)
Siyasetcafe.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.