ZORLU TÖRE!
“Ben böyle barışın içine tükürürüm”
Onunla ilk tanışmamız Kıbrıs`a öğrenci olarak okumaya gittiğim zamanlara dayanır.
Bizleri “Fetih Marşını” seslendiren o güzel ses tonu ve annesinden aldığı masmavi gözlerinin gözbebeklerine kadar işleyen gülüşüyle ve samimiyetiyle karşıladı.
Elleri bir kurtpençesi ile bileğimizi kavradı ve “hoş geldin kandaşım” dedi.
O dönem kendisi MAP yani Milliyetçi Adalet Partisi Genel Başkanı idi.
Dünya görüşümüzün gereği adaya ilk gittiğimizde uğramamız gereken adreslerden birisi elbette MAP olmalıydı.
Bir siyasi parti başkanı gibi değil, bir ağabeyi, dost gibi gelen her öğrenciye bağrını açardı.
Atası ona ZORLU adını vermişti.
Osmanlı sonrası adadaki Türk varlığının korunduğu ailelerden biri olması dolayısı ile babası ona o dönemin Türkiye Dış İşleri atası Fatim Rüştü Zorlu`nun adını vermişti.
Yanlış hatırlamıyorsam 9 kardeşleri ve her birine ad olarak adını dönemin Türkiye`yin de önde gelen siyasilerin, bilim insanlarının adını vermişti.
Örneğin; Bir kardeşinin adı Mustafa Kemal, diğerinin İsmet İnönü idi…
Soy isimleri ise Türk`ün yasası TÖRE idi.
Evet sizlere bu günlerde KKTC`de UBP Genel Başkanlığına aday olan Zorlu TÖRE`den bahsediyorum.
İsmi gibi cismi, cismi gibi de ruhu tam bir Türklük ve Türkiye ile beslenmiş siyaset adamından.
Larnaka doğumlu ZORLU`nun bu sevdaları sadece genden değil, aldığı eğitimden de meyvesini vermiştir.
Dönemin Kıbrıs`lı Türkleri Türkiye`ye eğitime giderken genelde sol cenah hareketlerine katılırken o siyasi dünyasını Türkçülük kanadında bulmuş ve tüm ömrünü oraya bahşetmiştir ve halende bu mücadelesine devam etmektedir.
Rumca ve İngilizce bilmektedir.
İçinden geldiği gelenek, hayatı boyunca verdiği mücadele KKTC`nin devamı ve Anavatan Türkiye`ye sadakat üzerinedir.
Siyasi hayatına ülkücü hareket içerisinde başlatan Töre`nin UBP`de siyaset yapması onun inançlarından vazgeçtiği manasın asla gelmemektedir.
Aksine o ülkenin en güçlü partisinde görev yaparak devleti ve milletine sadakatini daha iyi hizmete geçirmiştir.
UBP`den önce milletvekili, sonra bakan seçilmesi ve şimdide genel başkan adayı olması onun siyasi yeteneğinin de bir parçasıdır.
Sayın Töre benim kanaatime göre Kıbrıs`ta Türk varlığının bekası ve Türkiye`nin oradaki devamlığı için Denktaş`tan sonraki en önemli siyasi figürdür.
Zira Töre kalbiyle, fikriyle, zikriyle Türk Devletine ve milletine kayıtsız şartsız bağlıdır.
Kıbrıs`ın iç siyaseti, halkın refahı içinde önemli bir değerdir.
Ve özelikle CTP-AKINCI ve RUM İŞBİRLİKÇİLERİNİN adada cirit attığı, yeni bir anlaşmaya gidildiği bu dönemde UBP tabanı Zorlu`ya bir şans vermelidir.
Zira Türkiye terör belası ile uyurken, AB-Rum-Yunan üçlüsü Kıbrıs`ın tamamını isterken ve son 28 ayda ülkede meclis sandalyesi kadar bakanlık görevi dağılıyor fakat halk hiçbir hizmet alamıyorken UBP seçmeni bunlar karşısında yaşamı boyunca dik duran bu adama bir şans vermelidir.
Evet Kıbrıs`ın kaderi UBP`nin seçim sonuçlarına bağlıdır.
Ve adaylardan biri olan Zorlu Töre`dir.
Bu arada Kıbrıs`ın en önemli üniversitesi olan DAÜ`de ilginç olaylar olmaktadır!.
Ülkedeki bu siyasi istikrarsızlık üniversite yönetimine de aks etmektedir.
Şu an DAÜ`de haksız, kukusuz bir yönetim görev başındadır.
Ülkenin en önemli güç kaynağı olan DAÜ`nün şu anki rektörü koltuğunu seçimsiz bir şekilde vekâlet yöntemi ile gasp etmektedir.
Üstelik vekâletlerinde sahte olduğu vurgulanmaktadır.
Meclisin bu sorunla ilgili “Özerk DAÜ yasası” hazırlanması beklenirken bir türlü bu yasa çıkmamaktadır.
Bu yasa çıkmayınca da sol iktidarın sendika ağaları DAÜ`de cirit atmakta ve ülkenin bu güzide kurumunu hem siyasi, hem de ekonomik olarak soyup soğana çevirmektedirler.
Haksız ve hukuksuz burada duran bu yönetim Türkiye`nin her türlü yardımından faydalandığı halde Türkiye`yi ada da istemeyen bir de cenahın temsilcileridir.
Düşünsenize hem sizden nemalanıyorlar, hem de kuyunuzu kazıyorlar.
Ayrıca bu işgalci kadro göreve gelir gelmez UBP kökenli herkesi işinden etmiş ve kendi akrabalarını üniversitede kadrolaştırmıştır.
Eğer savcılık bir inceleme yapsa üniversitedeki akraba ilişkilerini, sendikalar arası yolsuzlukları tek tek ortaya çıkaracaktır.
İşte siyasi arenada tüm bunlara bir dur diyecek kudrette ve samimiyette tak lider kalmıştır oda ZORLU TÖRE.
Kıbrıs Türkü`ne teslimiyet anlaşması yeniden dayatılırken, başta DAÜ olmak üzere Kıbrıs`ta devletin kurumları Rum-Yunan sempazitanları işgal olmuş iken UBP seçmeninin görevi “ Ben böyle barışın içine tükürürüm” diyen Töre`ye destek vermektir… Vesselam