'Yük' olmayacaksın, 'yükünü' tutacaksın

Celal Eren ÇELİK

Devlet çok önemlidir, devlete helal getirmemek ve tabii devleti yıpratmamak gerekir…

Devlete “yük” bindirmemek bizlerin vatandaşlık görevidir efendim ve herkes bu görevi sıkı sıkıya bir disiplin ile uygulamalıdır…

Mesela Soma’da can veren maden işçilerimizin ailelerine tazminat falan diye kimse bağırmamalıdır memlekette.

Maazallah devlete “yük” oluruz…

Yahut Tuzla’da üç otuz para için hayatını kaybeden tersane işçileri için falan da sesinizi çıkartıp sakın ola devletin Ali menfaatlerini zarara uğratıp “yük” altına sokmayın devletimizi…

Hele öyle “işçilere zam” falan hiç demeyin efendim,hayır neyin zammı yani.

Zaten memlekette zamanında çok muhterem bir bakanımızın söylediği gibi asgari ücret bile “Büyük parayken” bir de zam falan neyin nesi?

Öyle istekler ile devletimize “yük “olmamak gerekir…

Emekliyseniz mesela zaten hiç konuşmamanız gerek…

Zaten yaşınız gelmiş 60’a 70’e, çalışmazsınız etmezsiniz…

Bir de emekli maaşınız için öyle mırın kırın edip “Ay sonunu nasıl getireceğim bu maaşla” falan gibi laflarla insanları galeyana getirip,fitne fesat tohumları atmayın hiç.

Yaşadığınıza şükredin arkadaş.Bakın ünlü Türk düşünürü (!), saraylardan çıkmayan Hülya Koçyiğit “koç gibi” tanımı yaptı sizin için.Ne diyor muhteşem tespitinde Hülya Hanım: ”Emekliler devlete yüktür” Yani bu ayıp zaten size yeter.

Devlete “yük” olmak önemli mesele…

Neymiş efendim, 2019 verilerine göre Türkiye’de 70 bin insan evsizmiş… 

Ya arkadaş bunlar hep dış güçlerin uydurduğu yalanlar.

Zaten velevki doğru olsa bile ne yapalım yani?

“Vay efendim kış geldi bu soğuk havada evsiz olanlar ne yapacak?” diye konuşup da devlete “yük” bindirmek mi lazım yani durduk yere?

Hem Türk siyasetinin duayeni, rahmetli Cumhurbaşkanlarından Süleyman Demirel ne demişti yıllar önce o muhteşem vecizesinde “Meseleleri mesele etmezseniz, ortada mesele kalmaz”.

Yani neymiş efendim öyle her meseleyi konuşup devleti yormamak, devlete “yük” bindirmemek gerekiyormuş. Arkadaş rahmetli Demirel’den iyi bilecek değilsiniz ya…

Ha tabii Süleyman Demirel demişken kendisinin “çırağı” olan merhum Cumhurbaşkanlarımızdan Turgut Özal’ı da yad etmeden geçmemek lazım..

Ne demişti merhum Özal: ”Benim memurum işini bilir”

Başka ne demişti kendileri “Ben zengin severim”

Şimdi tabii siz bu sözlerdeki derin manayı anlamamış,hayatınıza tatbik edememişsiniz,kıvranıyorsunuz fakr-u zaruret içerisinde,ay sonunu getiremiyorsunuz,evinize,iş yerinize icralar geliyor diye hiç kıskançlık ve hasedinizden çatlamayın…

Zaten bu haldeyseniz devlete “yük” olmuşsunuz demektir, daha fazla konuşup da ayıp bataklığında kendinizi çamura bulamayın…

Bu memlekette bu sözlerin “derin” anlam ve ehemmiyetini kavrayan, muhteşem zat-ı muhteremlere bakın da örnek alın,utanın…

***

Mesela bakın İlker Ayıcı gibi olacaksınız… “Kimdir?” derseniz kendi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı döneminde danışmanı.

Sonra?

Sonra Türkiye Destek Ajansı Başkanı oluyor buradan aldığı destekle hoop gidiyor Vakıf Emeklilik A.Ş’de yönetim kurulu üyesi oluyor.

Şimdi ise kendisi THY Yönetim Kurulu Başkanı ha tabii sadece bununla sınırlı kalmıyor aynı zamanda Türkiye Futbol Yönetim Kurulu Üyesi…

Huzur hakları ile gayet “huzur” içerisinde…

THY ‘nin karlılık oranı baş aşağı çakılmış durumda falan ama olsun orası pek önemli değil.

***

Yine  efendim kendinize bir “örnek” arıyorsanız Arda Ermut gibi olacaksınız mesela…

1981 yılında doğan bu cevval atakan beyefendi, Bilal Erdoğan’ın Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi’nden arkadaşı…

Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı’nın başına getiriliyor ve buradan aldığı destek ile hoop Türkiye Varlık Fonu yönetim Kurulu Üyesi oluyor.
Yetmiyor efendim Arda Ermut bir de THY Yönetim Kurulu üyesi oluyor. Bitmiyor kendisi bir de Türkiye Basketbol Federasyonu üyesi olarak atanıyor…

Bu arada Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanlığı da ekstra görev…
Arda Ermut gibi olacaksınız,”yük” olmayacaksınız.

Kendinizi paralayacaksınız 3-4 yönetim kurulunda,yorulacaksınız ama devleti “yormayacaksınız”.

***

Mesela efendim Hüseyin Aydın’ı örnek alacaksınız kendinize…

Kimdir Hüseyin Aydın?

2003-2005 arasında Halk Bankası Yönetim Kurulu Murahhas Üyesi, 2004’te Pamukbank’ın Yönetim Kurulu Üyesi,2005’te Ziraat Bankası Yönetim Kurulu Üyesi…

Şimdilerde Ziraat Bankası Yönetim Kurulu Başkanı ama tabii ki bununla sınırlı değil…

Aynı zamanda Bankalar Birliği Başkanı…

Bitti mi?

Bitmedi tabii ki Hüseyin Aydın aynı bir taraftan da Varlık Fonu Yönetim Kurulu üyesi…

Bakın da örnek alın aynı anda bu devlete “yük” olmamak için nasıl adeta “çırpınılır” üç bir tarafta gözleriniz görsün…

***

Mesela Ömer Fatih Sayan gibi olacaksınız…

Zaten kendisi “Ailece” devlete “yük” olmayıp,devletin tüm kadrolarını “sırtlamanın” kitabını yazmış bir aileden geliyor.

Hani maşallah devlet kadrolarına yerleştirmedik eş,dost,akraba bırakmayan bakanlığının adının hakkını layığı ile veren eski Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya vardı ya…

İşte kendisi Fatma Betül Sayan Kaya ’nın kardeşi.

Ablasının izinden gidiyor ve devlete yük olmamak için çırpınıyor Ömer Fatih Sayan.

Kendisi hem Türk Telekom’un Yönetim Kurulu Başkanlığını yapıyor,hem de Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcılığı görevinde bulunuyor…

Tabii devlete “yük” olmayıp,devletin tüm kadrolarının yükünü “sırtlanma”  konusunda bir aile geleneği var ve o gelenekten yetişmiş kendisi.

Görüyorsunuz koca bir aile sırf devlete “yük” olmamak için nasıl adeta kendisini feda ediyor,her yere yetişmeye çalışıyor…

***

Mesela HALK BANKASI’nı şöyle örnek alacaksınız… 

Halk Bank Yönetim Kurulu’ndaki Meltem Taylan Aydın aynı zamanda Cumhurbaşkanı Danışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurulu Üyesi…

Bir başka Halk Bank Yönetim Kurulu üyesi Maksut Serim de aynı zamanda Cumhurbaşkanı Danışmanı…

Halk Bank Yönetim Kurulu Üyesi Sezai Uçarmak aynı zamanda Ticaret Bakanlığı Bakan Yardımcısı.

Bir başka Halk Bank yönetim Kurulu üyesi Prof.Dr.Yılmaz Çolak aynı zamanda Polis Akademisi Başkanı Halk Bankası Denetim Kurulu Üyesi  Faruk Özçelik ise aynı zamanda Gençlik ve Spor Bakanlığı Müsteşarı kadrosunda görevine devam etmekte.

Bu arada İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde Kadir Topbaşp görevden alınınca “emaneten” seçimlere kadar İBB Başkanlığı yapan Mevlüt Uysal’ın da Halk Bankası Yönetim Kurulu Üyesi olduğunu ekleyelim…

HALK BANKASI’nı görüyorsunuz kredilerde falan biraz batık olsa bile yönetim kurulu üyeleri ile nasıl bir cansiperane “Aman devletimize yük olmayalım” çalışmasının nadide bir örneği konumunda..

***

Orhan Yüce gibi olacaksınız mesela…

Toplu Konut İdaresi’nde Başkan Yardımcısı olacaksınız aynı zamanda TOKİ’nin iştirakleri olan GEDAŞ ve EPP’de Yönetim Kurulu Başkanlığı yapacaksınız…

Ama tabii yetmeyecek Vakıf Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş’nin de Yönetim kurulu üyesi olacaksınız…

***
Yani efendim sırf bu devlete “yük” olmamak için (!) adeta canını dişine takanların listesi böyle uzayıp gider…

Şimdi şöyle bir bakınca; devlete “yük” olmak mı lazım gelir bu devirde, yoksa devletten “yükünü tutmak” mı?

Buyurun kararı kendiniz verin…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.