Yoğun Bakım Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Güniz Köksal ise "Öyle hastalar var ki, imza veriyor, yoğun bakıma alınmak istemiyor. Serviste ölmeyi göze alıyorlar. Bunlar doğru yaklaşımlar değil." diye konuştu.
Koronavirüs salgınında hastaneler ve yoğun bakımlar alarm veriyor. Salgının 14'üncü ayında günlük vaka sayılarının 55 binleri geçtiği Türkiye'nin pek çok merkezinde, neredeyse tüm bölümler yine Kovid servisine dönüştürülmeye başlanırken, yoğun bakımlar da özellikle 60 yaş altı genç hastalarla doluyor.
'ARTIK BÜYÜKLERİMİZİ DEĞİL KENDİMİZİ KORUMAMIZ GEREKİYOR'
Sultangazi Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Mehmet Mesut Sönmez, geçtiğimiz yıldan beri devam eden Kovid mücadelesinin en ön saflarında yer alan hastanelerden biri olarak ilk vakaların da kendi merkezlerinde tedavi edildiğine işaret etti. Sönmez, yaklaşık 20 gündür yine salgının ilk günlerindeki gibi tüm kliniklerin teyakkuza geçtiğini belirterek "İlk önce büyüklerimizden korkuyorduk, gidip annemizin babamızın dedemizin elini öpmekten korkuyorduk. Büyüklerimizi korumaya çalışıyorduk. Ama şimdi yaş ortalamasında belirgin bir değişiklik görüyoruz. Bu bizi çok üzüyor. Daha önce büyüklerimizi koruyalım diyorduk ama artık kendimizi korumamız gerekiyor" dedi.
"BELİRTİSİ AĞIRLAŞMADAN HASTANEYE BAŞVURMUYORLAR"
Hastalığın hızla yayılmasındaki en önemli etkenin henüz aşılanmayan genç nüfusun hareketliliği olduğunu belirten Doç. Dr. Sönmez, başvurularda da geç kalındığına işaret etti. Sönmez, "Bulaşıcılık potansiyelinde çok ciddi bir artış var bu dönemde. Bir de şunu gözlemliyoruz, insanlar belirtiler belli bir noktaya gelmeden artık doktora başvurmuyor. Çevremden de duyuyorum, buradaki hastalarda da gözlemliyoruz, insanlar artık belirtileri dahi hafife alıyorlar. Burun akıntısını, baş ağrısını hafife alıyorlar ve doktora erken başvurmadıkları, test vermedikleri için de hastalık daha da ağırlaşıyor. Asıl tehlike bu bence. Tedavinin gecikmesine neden oluyor. Hasta, orta ve ileri aşamada başvurduğunda da tedavisi evde sürdürebilecekken maalesef hastaneye yatış oranları daha büyük boyutlara geliyor" diye konuştu.
"DİĞER HASTALARA VERİLECEK HİZMETLER DE AKSIYOR"
Artık pek çok servisin vaka artışları nedeniyle yine Kovid servislerine dönüştürülmesinin, diğer sağlık hizmetlerini de aksattığına işaret eden Doç. Dr. Sönmez, "Biz potansiyelimizin büyük kısmını özellikle Kovid hastalarına ayırdığımız zaman, toplum içinde diğer sağlık hizmetlerine ihtiyaç duyan, özellikle kanser, diyabet hastaları, kronik hastalıkları olan insanların sağlık hizmeti aksıyor. Kovid'de sorumluluk sadece kendimizi korumamızla ilgili değil. Gençlerimiz, özellikle bu konuda dikkat etmeyen vatandaşlarımız sadece kendi sağlıklarını riske atmıyor. Diğer vatandaşların sağlık hizmeti alımına da engel oluyorlar" şeklinde konuştu.
"CİDDİ ÖLÜM RİSKİ OLAN HASTALARLA UĞRAŞIYORUZ"
Türkiye ve Avrupa bölgesinde en çok Kovid hastası tedavi eden merkezlerden biri olan Sultangazi Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yoğun Bakım Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Güniz Köksal ise, "Bu hafta başından itibaren hastalara artık yetişemiyor konumuna geldik diyebilirim. Daha genç hastalar artık yoğun bakıma geliyor. Çoğu aşılanmamış 50-60 yaş grubu, oldukça da ağır geliyorlar. Geçen sene Mart ayında o ilk karşılaştığımız antikor geliştirmemiş toplumdaki ağır seyreden hastalık, şu anda da mutasyonlar nedeniyle bu ağırlığa yol açıyor gibi. Ciddi ölüm riski olan hastalarla uğraşıyoruz. Aşı olmamız demek, maskeden kurtulacağımız anlamına gelmiyor. Aşılı olanlar bağışıklık sistemleri yüksek dahi olsa, taşıyıcı konumda olabilirler" dedi.
Siyasetcafe.com