YİRMİ YILIN BİLANÇOSU

Mehmet Salkım

Cambaza bak oyununu bilmeyeniniz yoktur. Şehrin ortasına bir sirk kurulur, ortaya bir ip gererlermiş. Halk cambaz ha düştü ha düşecek derken cüzdanlarını kaptırırmış. Amaç halkı eğlendirmek değil de halkı soymaktır. 

Şimdi hikayeyi hatırladıysak yirmi yıl geriye gidelim.

AKP iktidara geldiğinde 28 Şubat mağduru olarak siyasetini yürüttü. Türbanlı kadını savunarak bir sonraki seçime kadar halkı güzelce cambazla oyaladı. 

Koskoca beş yıl ipte cambaz olarak giyim kuşam özgürlüğünü oynattılar. 

Daha sonra seçim kazanıldıktan sonra halk cambazdan gözünü ayırıp yere bakmasın diye Ergenekon-Balyoz diye bir şey çıkardılar ipin üstüne. Bunu yapmasalardı halk cüzdanlarının çalındığını anlardı. O yüzden bu gerekliydi. 
Ergenekon-Balyoz derken AKP iktidarı FETÖ tarafından kandırılmış ne kadar Yurt sever, Atatürkçü subay varsa Silivri’ye göndermişti.

Ama AKP’nin yine bu Ergenekon-Balyoz cambazı beş yıl iktidarda tuttu ve seçim kazandırdı. 

Ama halk aşağıya hiç bakmasın hiçbir şeyden haberdar olmasın diye ipte cambaz da bitmiyordu. Bu kez ipteki cambaz Gezi Parkı Olaylarıydı. Osman Kavala, sürtük, çapulcu, terörist derken Gezi Parkı Olayları, AKP’yi bir beş yıl daha iktidarda tuttu. 

Ve geldik 15 Temmuz’a. Ergenekon-Balyoz davalarında AKP’yi kandırmayı başaran FETÖ, bu kez cambaz olmuş ipin üstünde akrobasi hareketleri yapıyordu. Hain darbe girişiminde kim suçlu, FETÖ’ye kim bu kadar imkan verdi tartışması yapmayacağım. Olay örgüsüne bağlı kalmak adına 15 Temmuz’u yok sayamazdım. Velhasıl 15 Temmuz olayı da AKP’yi beş yıl daha iktidarda tuttu. Sn. Erdoğan’ı Başkan da yaptı. Geldik bugüne. 2023

Seçimlerine. AKP ipte oynatmak için cambaz arıyor bulamıyor gibi.

Yunanistan, Ermenistan, Esat ile savaş. Adeta her tuşa basıyor ama olmuyor gibi. 

Arada yol kazaları yapsalar da, muhalefet o cambazın ipini kesmiş gibi. Mesela sn. Kılıçdaroğlu’nun “Türban” meselesine girmesi bir yol kazasıydı. 
İran’da başörtüsü takmadığı için öldürülen kadın için ses çıkarmayan zamanın mağdurlarına daha özgürlükçü bir yaklaşımla köşeye sıkıştırma zamanıydı.

Yapamadı. Sn. Erdoğan, “kimlik siyasetinden” yine nemalandı. 
Ülkede türbanlı kadın sorunu yok. Kadınlara kahkahasından, etek giymesinden, saçının açık olmasından dolayı kötü gözle bakan bir zihniyet sorunu var. Yani Laik ve özgür kadınların mağdur olduğu bir Türkiye var artık. 

Sn. Kılıçdaroğlu, ülkenin daha gerçek sorunlarına dönmek istiyorsa; Evinin kütüphanesinden değil evinin mutfağından videolara devam etmeli.