Yeni yıldan ne bekliyorsun sorusuna verilen cevap, klasik yeni yıl temennisidir : “Sağlık, mutluluk, barış beklerim.”
Yeni bir takvim yılında kişisel beklentilerimiz için güzel temenniler bunlar.
Gerçi yeni yıl kutlamanın ne kadar büyük bir günah olduğunu afişler ile duyuran Müslüman büyüklerimiz bu yeni yıl mesajlarını bile Dine aykırı sayarlar.
“Müslüman Noel kutlamaz” diye afiş bastırıp duvarlara asarlar ama
“Müslüman haram yemez”
“Müslüman Yalan söylemez”
“Müslüman Rüşvet yemez, hırsızlık yapmaz” diye uyarı yapmazlar.
Yeni yılı kutlamak “Günah-Kebire’dir de haberimiz mi yok?
Yılbaşı kutlanmasını savunmuyorum Ancak her yılbaşı kutlayanı da Noel’i kutluyor gibi değerlendirmek yanlıştır.
İnsanların kişisel tercihidir. Günahı da sevabı da kendilerine aittir.
Asıl garabet şu ki:
Zinanın suç olmaktan çıkması ve Domuzun kasaplık hayvan sınıfına alınmasını sessiz sedasız kabul edenler, yılbaşı kutlamasının günah olduğunu afişlerle duyuruyorlar.
İyi de, Hakkında Ayet olan Zina ve Domuz için bu hassasiyeti niye göstermediniz be mübarekler?
Niye afişler bastırıp, Allah’ın büyük günah olarak bildirdiği “Zina” ve “Domuz” a getirilen serbestliği kınamadınız?
Yılbaşı kutlayan kişinin ferdi günahı mı önemli yoksa kamu malı yiyenlerin toplumsal günahı mı?
Bu şartlarda yeni yıldan ne bekleyebiliriz ki?
Hani derler ya, “Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır.”
2015 yılında, geçmişte yaptıklarının devamını bekliyoruz.
Bekliyoruz derken, istediğimizden değil. Proje partisi AKP programı gereği “Yeni Türkiye’nin alt yapısını oluşturmaya devam edecektir.
2015 Genel seçimlerine kadar PKK’ya tavizler verilmeye devam edilecektir.
PKK’nın dayattığı 6 maddelik şartları içerisinde Bebek Katilinin serbest bırakılması da var.
Gizli anlaşma gereği, Türkiye’nin 25 eyalete bölünerek Özerklik için zemin hazırlanmasını ve Öcalan’ın serbest kalmasını bekleyeceğiz.
Eski ortak Cemaatin tasfiyesi hızlanacak, Yeni partner PKK ile “Yeni Türkiye” adı altında Osmanlı modeli “Mezhep İmparatorluğuna” geçişin hazırlıklarını izleyeceğiz 2015 yılında.
Kürdistan kurulursa Türkiye demokratikleşecek ve büyüyecek tezi, yandaş basın tarafından işlenecek.
Bol sıfırlı maaş alan sözde aydınlar da yazarlık adı altında ihanet ve bölünme süreci için kalemlerini konuşturacaklar.
Yani BOP Projesi tıkır tıkır işleyecek.
“Fiili Başkanlık” ile işe başlandı.
Devamı da gelecek.
Toplum daha çok gerilip daha çok ayrıştırılacak.
Din referanslı siyaset her türlü yolsuzluk, ihanet ve ihmalin üzerini kapatacak yine.
Lades, Kırmızı don ve Yılbaşı haramdır fetvaları, Diyanetin bir milyonluk arabasını unutturacak.
Sayın Görmez yine Cuma hutbelerinde “Aşırı tedbir Allah’a güveni sarsar” fetvaları ile İş kazalarını görmeyecek.
Yine bir kadeh fiyatının altındaki asgari ücret ile geçinmeye çalışacak milyonlarca işçi.
İslam’ın sosyal adalet dini olduğunu söyleyip, gelir dağılımında ki adaletsizliğe ses çıkarmayacağız yine.
Toplumsal beklentilerimiz adına kaygılarım bunlar.
Çok mu karamsarım yeni yıl için?
Peki, siz ne bekliyorsunuz?