Meral Akşener’in yeni partisi 25 Ekim’de Ankara Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde kuruluşunu ilan edecek. MHP’den ihraç edilenlerin başlattığı “hareket”, Akşener’in başkanlığında siyasi hayatına ilk adımını atacak.
MHP Genel Başkanlığı’na adaylığını koyan ancak, MHP’den ihraç veya istifa ederek yeni bir parti kurma girişimini başlatan Meral Akşener “yeni oluşumu” yarın kuruluşunu ilan edecek.
ÜLKÜCÜLERE YER YOK
Akşener’in partisine kurucu olacağı açıklanan isimlere bakıldığında Ümit Özdağ’ın “ülkücü bir parti kurmuyoruz” sözünün gerçekten anlamını bulduğu görülüyor.
Akşener’in yeni partisinde siyaset yapacağını ilan edilenlerinden bazıları şöyle:
Aytun Çıray, CHP İzmir Milletvekili, DYP Kökenli, 15 Temmuz’dan sonra kurulan Darbeleri Araştırma Komisyonu Üyesi.
Taylan Yıldız, Google’ın reklam pazarlama müdürü, Kardeş Türkülerin darbukacısı “dahi” Türk. Abdullah Gül’e Cumhurbaşkanlığında Obama gibi tanıtım hazırlamaya çalışmış.
Onur Aydın, solcu gömleğini çıkarmayan yönetmen. Akşener’in partisinin kurucularından.
Ömer Kayır, ANAP döneminde Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı, 28 Şubat sürecinde Başbakanlık Takip Kurulu'nda önemli görevler üstlenmiş. Halen Başbakanlık Müşavirliği gibi kızak bir kadroda görev yapan Kayır, bugün Meral Akşener’in yeni partisinin programını hazırlayan ekibin başında.
Yaşar Yazıcıoğlu, ANAP döneminde Başbakanlık Müsteşarı, Hurşit Tolon’un Ankara koordinatörü, Abdurrahim Karslı’nın Genel Başkanlığını yaptığı Merkez Partisi’nin Genel Başkan Yardımcısı.
Suat Çağlayan, Siyasi ömrünü tamamlamış DSP’nin eski Bakanı.
Aydın Tümen, DSP’nin bakanı, Abdurrahim Karslı’nın Genel Başkanlığını yaptığı Merkez Partisi’nin Genel Başkan Yardımcısı.
Murat İde, eski tüfek solcu, MHP’nin kanalı olan Bengü Türk’ün eski genel yayın yönetmeni. Şimdi ise Meral Akşener’in basın danışmanı.
Ayfer Yılmaz, İktisatçı 21. Dönem'de DYP'den İçel Milletvekili seçildi. Yılmaz, 53 ve 54. hükümette devlet bakanı olarak görev yaptı.
Ahad Andican, tıp doktoru, 20 ve 21. dönemde ANAP'tan İstanbul Milletvekili 1997-1999 yılları arasında da devlet bakanı olarak görev yaptı.
MÜCADELEYE DEĞİL CV’YE BAKIYORLAR
Meral Akşener’in yeni partisine katılmak için Türkiye’nin pek çok yerinde çok sayıda kişi MHP’den istifa etti. Ancak, partinin kurucular kurulunda ve yönetiminde istifa eden ve destek veren ülkücülere pek yer bırakılmadığı hemen göze çarpıyor. Siyaseten tasfiye olmuş, ismi namı unutulmuş pek çok isim Akşener’in yeni partisinde “merkeze” geliyoruz söylemiyle yer buluyor.
MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin CV düşkünlüğünün yeni partiye de sirayet ettiği görülüyor. Ülkücüler, sokakta, üniversitede hayatın her alanında verdikleri mücadele ile “sicili bozulurken”, etliye sütlüye karışmayan baba parasıyla yurt dışında okuyan, sicili temiz olanların CV’leri baba kontenjanından yeni partinin kadrolarını dolduruyor.
ÜLKÜCÜLERDEN “PARLAK ÇOCUK” ÇIKMIYOR
MHP’de ve ocaklarda mücadele vermiş bugün Akşener’i “değişim” sloganıyla destekleyen pek çok ülkücü şu soruyu soruyor:
“Bizler okullarda, sokaklarda, hayatın içinde Türk Milliyetçiliği için mücadele verdik. Sicilimizi inandığımız, ömrümüzü verdiğimiz davamız için bozduk. Mesela, Dün Dil Tarih Fakültesinde 150 tane PKK’lıya 8 ülkücü ile okulu dar ettik. Bu 8 ülkücünün hakkını, hukukunu bugün kim savunacak? Gençler yeni partiye dolacak diyorlar ama partiye doldurdukları etliye sütlüye karışmamış, CV’leri dolu ‘parlak’ çocuklar. Ne yapalım, biz ülkücülerden ‘parlak’ çocuk çıkmıyor işte.”
“DEĞİŞİM DEDİK NEREYE GELDİK?”
MHP’de değişim adıyla yola çıkan, Türk Milliyetçisi olduğunu söyleyenler bugün kuracakları yeni partiyi “merkeze” konumlandırırken, Türk Milliyetçiliğini de “vatanseverlik” sloganına indirmiş durumdalar. Vatanseverlik, Türkiye’nin siyaset üstü kavramı ve ortak bileşkesi iken, siyasi bir kimliğe büründürmenin vereceği tahribatı görmezden gelmek mümkün değil. Bugün merkeze gelmek için Türk Milliyetçiliğinden vazgeçenlerin yarın hedeflerine ulaşmak için vatanseverlik kavramını da gündemlerinden çıkartmayacaklarının garantisi var mı?
Hayatında hiçbir bedel ödememiş, altlarında arabaları, sırtlarında evleri, ceplerinde paralarından başka yükü olmayanların; Türk Milliyetçilerini ve ülkücüleri, bostanında karpuz gibi görmelerine oluşan tepki giderek büyüyor. Akşener’in “değişim” sloganıyla peşine düşen birçok ülkücü, tepkilerini ortaya koymaya başladı. Facebook ve Twitter gibi sanalda yapılan paylaşımlara bakıldığında artan rahatsızlık çok net şekilde görülüyor. Akşener’i destekleyen ülkücüler artık açıkça soruyor: “Değişim dedik nereye geldik?”
Ancak, bu çıkışlar şimdilik bir ortak tepkiye de dönüşmemiş durumda. Bunun en önemli nedeni ise, "ülkücü kimliklerine" güvendikleri kişilerin Akşener’in yeni partisinin kuruluşunun öncesinde ortalarda gözükmemesi. Akşener’e ümit bağlayan ülkücü tabanda, yaşanan bu sahipsizliğin sonuçlarının yeni partinin kuruluşunun ardından büyük bir tepkiye dönüşeceği çok kesin.
SİYASİ ATIKLARLA “UMUT” OLMAK
Görülen o ki, Türk Milliyetçilerinin ve ülkücülerin büyük umutlarla başlattığı “değişim” hareketi bugün Meral Akşener’in liderliğinde çok farklı bir kulvara savrulmuş durumda.
Siyasi atıklarla ülkenin geleceğinde söz sahibi olması da oldukça zor gözüküyor. Türkiye’nin gerçeklerinden uzak, "hazırlanmış" veya "servis" edilmiş "paket" programlarla siyaset yapmak, Türk Milletine yeni bir ufuk açmak mümkün değil.
Sonuç olarak, Akşener’in yeni partisi de girdiği yeni kulvarda "vazifesini" tamamlayıp, siyasi partiler mezarlığında yerini şimdiden garantilemiş.
Bugün eleştirilere, değerlendirmelere kızan, köpürenler yarın ne demek istediğimizi daha iyi anlayacaklar.
Hakan Sönmez siyasetcafe.com