Ben onun gibi yerim kalmadı demeyeceğim, okumayı sevenlere tek yazı ile olayı özetlemeye çalışacağım.
“Kıbrıs, Adalar, Batı Trakya ve Kerkük neyse Azerbaycan da odur.” diyor Hüseyin Nihâl Atsız
Ve benim için beklide Türk Dünyasının en önemli yeridir Azerbaycan.
Bu yüzden onun hakkında yazılmış, hiçbir yazıya kayıtsız kalamıyorum.
Çokbilmiş gibi karşımıza çıkan, fakat kopyacı, kızılcı Soner Yalçın`ın Azerbaycan hakkındaki 5. Kol görevi yapan son yazıların da bu yüzden kayıtsız kalamazdım.
O yüzden iki kelam edeyim dedim Soner Efendiye!
Soner Yalçın`ın klasik `EFENDİ` serüvenli komplo teorilerine devam ediyor.
Genel de Rus istihbaratının tetikçisi olan ama zaman zaman, menfaat karşılığı yazı kalem alan bu yazar şimdi de döndü dolaştı SSCB`yi FETÖ`ye yıktırdı, Azerbaycan`ı FETÖ`cülere kurdurdu.
Gazeteci İlhami Yangın`ın "Cemaat'in ilk darbesi" adlı kitabından paragraf, paragraf aldığı cümlelerle bir ülkenin istiklal mücadelesini hiç saydı ve Azerbaycan`da ne olduysa bunun hepsinin FETÖ yaptı dedi.
Kitaptan aldığı cümlelerle Gülen şebekesinin ilk olarak 1990'larda Azerbaycan'a nasıl sızdığı ve Ebülfez Elçibey hükümetini devirip, Haydar Aliyev'i iktidara getirmek için neler yaptığı saçma sapan, eksik yalan bir tarihi bilgi ile anlatıyor.
Azerbaycan`da olan her şeyi FETÖ`ye bağlayan bu zavallı nedense Rus`ların ülkede oynadığı role hiç değinmemiş.
Rusların Elçibey düşmanlığına hiç değinmeyen, Türkeş'in Ermenilerle görüşmesine değinip, güya onu zan altında bırakacak imalar barındıran tam bir 5. Kol tetikçiliği örneğidir.
Yazının içinde Elçibey sevdalılarının duygularını okşar bilgiler verse de amacı tamamen farklı.
Amacı FETÖ`ye çatmak gibi görünse de asıl amacı iki ülke arasındaki kardeşlik ve stratejik ortaklığın geldiği durumu zedelemektir.
Bunu yaparken edebini o kadar bozmuş ki, Haydar Aliyev`in eşini Yahudilik`le suçlamaya kadar işi getirmiş.
Dedim ya 5. Kol faaliyeti görevi yaptığı için İslamcı kanadı okşamak için o cümleyi oraya yetiştirmese, ince hesabı tutmaz ki.
Zarife Ailyeva Azerbaycan`ın en önemli bilim adamlarından Aziz Aliyev`in kızıdır.
Aziz Aliyev okuya bilmek için Zaynelabidin Tagıyev bursu almış fakir bir öğrenciyken, çok ünlü bir bilim adamı olmuştur.
Aziz Aliyev bir çok bilimsel olaya imza atmış, Ermeni-Rus katliamlarını görmüş ve Azerbaycan için çok önemli görevlerde bulunmuş bir vatanperverdir.
Kızı Zarife hanımda onun izinden gitmiş, özelikle göz hastalıklarından önemli işlere imza atmış bir doktordur.
Meraklılar bu ailenin köklerini inceleye bilirler, hiçbir şekilde Yahudilik yoktur.
Zira soy isminde ALİ cümlesi geçen hiçbir ailede Yahudilik yoktur.
Yahudi uzmanı ve Yahudi hizmetkârı Soner Efendi tabi bundan anlamaz.
Velev ki var; sanane be kardeşim, sen kimsin ki insanların soylarına göre ahkâm kesiyorsun?
Türkiye'de yeni bir akım başlıyor Rusçu ve İslamcı.
Bunlar Yahudilik düşmanlığı yaparak prim yapmaya çalışıyorlar.
Ve bu akımlar iç içe girerek asıl engellemek istedikleri güç Türkçü Turan`cı uyanıştır.
Peki, kimdi bu Soner Yalçın, neden onun her yazdığı dikkate alınıyor?
Memleket mesellerini günü birlik takip edenler için kimsenin bilmediği bilgileri sunan bir araştırmacı yazar.
Ama hayatını memleket için harcayanlara göre o bir tetikçi yazar ve pkk sevici.
Evet şimdiler de Türk Milliyetçilerinin de yazılarını severek paylaştığı bu yazar su katılmamış bir pkk sevicidir.
Bunu sadece ben iddia etmiyorum Türk Solu`nun önemli yazarlarından Ali Özsoy şu satırlarla anlatıyor “Soner’deki bu Apo sevgisi çok eskilere gidiyor. Bu konuda da hocası Perinçek. 2000’e Doğru dergisi ve Aydınlık gazetesi 80’lerin sonu 1990’ların başında kelimenin tam anlamıyla PKK yayın organı gibi çalışmaktadır. “Gerilla ordu kurdu”, “Kürdün ateşle imtihanı” gibi manşetler… Bu sırada Soner Yalçın bu çevrenin en aktif muhabiri ve en “belgeli” istihbarat kaynağıdır. 2000’e Doğru’nun Ankara Bürosunun şefi Soner’dir. O zamanlar yine bol bol imzasız yazılar yazmış Soner. 1996-2001 yılları arasında Soner’in boşalttığı koltukta Tuncay Güney oturuyordu. İşleri aynı. Biri sonra haham oldu, diğeri araştırmacı gazeteci.”
Soner Efendi Sözcü`den önce Aydın Doğan`ən tetikçisi, ODA TV den önce MASA Tv`de görev yapıyordu ve MASA TV pkk`nın yayın organı gibi hareket ediyordu.
Zamanında Atatürk için Sabetayist-Yahudi yakıştırmasını yapmış köşeye sıkışınca da ben öyle demedim ama isteyen araştırsın diye kıvırırmış biridir.
Onun yazdığı eserlerin komplo büyüsüne takılan Millet beş on bin Sabetayist ile uğraşırken, ABD ve İsrail bu ülkemizde her istediği operasyonu yapıyordu.
Ve gazetecilik ilkelerine göre, gazetecilik mi yapıyor istihbarat tetikçiliği mi belli değil.
İstihbarat tetikçiliğin Türkiye için yapsa anlarım ama yabancı servislerin bilgilerini sunduğu kesin.
Soner Efendi`nin pkk seviciliğini daha çok uzatabilirim ama asıl değinmek istediğim konu bu değil.
Değinmek istediğim konu hayatında Elçibey ile yolları hiç kesişmeyen, Elçibey`in en büyük düşmanı Kremlin`in tetikçisi olan bu yazar neden Aliyev`lere durup dururken sataştı.
FETÖ ile mücadele için mi?
Elbette ki hayır.
Rusa`nın yeni hedeflerine hizmet etmek için bu 5. Kol yazısını yazdı.
Rusya`nın yeni hedefi Türkiye-Azerbaycan ilişkilerini sekteye uğratmaktır.
Soner Efendi yazılarında Azerbaycan` a darbe yapılmış ve yönetim teşkil edilmiş diyor ama Azerbaycan-Türkiye ilişkilerinin geldiği durumdan hiç bahsetmiyor.
Bugün;
- Türkiye son 5 yıldır Azerbaycan`a ihracat yapan ülkelerin en başında gelmektedir.
- Türk işadamlarının Azerbaycan`daki yatırımları petrol dışı alanda 12 milyar doları bulmuştur
- Azerbaycan`ı gezdiğinizde adeta Türkiye`nin başka bir ilinde geziyor gibi hissedersiniz kendinizi. Hatta Sivas`ın ötesi değil, İstanbul`un ta kendisidir Azerbaycan
- Azerbaycan ise Soner`in çok eleştirdiği SOCAR aracılığı ile Türkiye`ye 17 milyar dolar yatırım yapmış durumdadır.
- Azerbaycan`lı herkesin ilk tercihi Türkiye`dir ve yaklaşık 15 bin Azerbaycan Türkü öğrenci Türkiye`de eğitim görmektedir. Azerbaycan`da ise 5 bine yakın Türkiyeli öğrenci vardır.
Bu maddeleri olumlu olarak çok yazabilirim ama kısaca; İki ülke arasındaki askeri, ticari, sosyal ilişkilerin bir başka örneği dünyada yoktur.
Annesine `Yahudi` diyerek aşağılamak istediği Azerbaycan’ın Cumhurbaşkanı İlham Aliyev`in Türkiye`den kimsenin olmadığı bir programda Ermeni lidere söylediği şu laf Soner efendiye bir tokat olarak gelsin“Türkiye`den burada kimse yok ama ben varım, ne diyeceksen bana de”
Peki örtülü bir Türk ve Türkçü düşmanı olana Soner Efendi`nin şimdiki görevi ne?
FETÖ ile AB ve ABD yanlısı yönetiliyorduk, bu şekilde ülkemize nüfus ediyorlardı, devlet içince devlet kuruluyordu, CIA ajanları kol geziyordu, şimdi Avrasyacılık anlayışı ve anti-FETÖ söylemleri ile Rusçu ajanlar kol geziyor.
Bunlar klasik tanımla bütün cemaatlere vurarak kendi yapılanmalarını oluşturuyorlar.
Diğer cemaatlerde Nur cemaati gibi profesyoneller yoktur, onlar devletten ne koparırsak diye hareket ederler ama bu Avrasyacılar Nur cemaati gibi profesyonellerdir.
Zaten ülkemize de iki cambaz ajan gurup bir ipte oynuyor, zaman zaman güç dengeleri değişerek devam ediyor.
Bir gazeteci benim demek istediklerimi şöyle özetlemiştir ”Dün, devletin yabancı misyonlarına bağlantıları ve nitelikli elemanları sayesinde "katkı yapma" bahanesiyle devlete sızan FETÖ`cülerin yerini, bugün aşağı yukarı aynı sibernetik yapıya sahip Rusçular almaya çalışıyor.”
Evet haklı
Kısaca Soner`de aslında bunun tetikçiliğini yapıyor.
Yani Türkiye AB-ABD ve Avrasyacıların elinde oyuncak olmuş durumdadır.
Suç kimde?
Elbette ki bizde.
Elbette ki TÜRKÇÜLERDE.
2023`de ülkeyi biz yönetir hale gelmesek altımızda vatan, kanımızda millet, ve dahi ruhumuzda iman bile kalmayacaktır…
Ha bu arada Elçibey`i savunmak Soner Yalçın`a kaldıysa bu işte bir bit yeniği vardır… Demedi demeyin.