İddianameye göre geçmişte Arapça bilen Türklerden olan yolcu başı, emanet kasalar ve ara organizatörlerin tamamı artık Suriyeli.
İddianameye göre yurt dışına çıkarılacak insanları bulan ve onlarla parada anlaşan kişilere yolcu başı deniyor.
Kaçaklar yurt dışına çıkmak için yolcu başına ödeyeceği para ‘emanet kasa’ ismi verilen güvenilir kişilere bırakıyor.
Yurt dışına ayak basıldığı ve gidilecek ülkeye varıldığı an ise hemen para el değiştiriyor.
Ara organizatörler, kaçakları yurt dışına çıkacağı ülke içindeki noktaya ulaştırıyor. Dördüncü ve son evrede ise kaçak geçiş tamamlanmış oluyor.
ARTIK SURİYELİLERİN ELİNDE
İddianameye göre geçmişte Arapça bilen Türklerden oluşan yolcu başı, emanet kasalar ve ara organizatörlerin tamamı artık Suriyeli ve yabancı.
İstanbul 42. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada 53 sanık, ‘suç örgütü üyeliği, göçmen kaçakçılığı ve resmi belgede sahtecilik’ yargılanıyor.
İddianamede, insan kaçakçılığı dört kritik evresi anlatılıyor. Kaçakçılığın ilk evresinde yolcu başılar oluşturuyor.
Yurt dışına kaçırmak üzere yabancı uyruklu kişileri bulan, onlarla çıkış için parada anlaşan ve kaçırılacakları ana kadar konaklama imkanı sağlayan kişiler yolcu başı diye tabir ediliyor.
İddianamede, “Yolcu başı geçmişte Arapça bilen Türk vatandaşları, günümüzde yabancı uyruklu olan ve çoğunlukla Suriyeli.
Bunun en büyük sebebi ise yabancıların kendi ülke vatandaşlarına daha çok güvenmeleri, aynı dili konuştukları için daha iyi anlaşılıyor.
Suriye’de kargaşadan ötürü yolcu başı ve kaçakların kimlikleri saptanamadığı söylenerek, “Suriyelilerin kendi ülkelerindeki iç savaş sebebiyle kim olduğunun teyit edilmesi mümkün olmadığı, her seferinde farklı kimlik beyanları ile ortada dolaşmaya devam ettikleri çok açık vede nettir.
İKİNCİ AŞAMA EMANET KASA
Kaçakçılığın ikinci aşamasına ‘Emanet Kasa’ ismi veriliyor. Tamamı yabancı uyruklulardan oluşan emanet kasalar; yurt dışına kaçacak olanlarla yolcu başları arasında köprü işlevini görüyor.
Kaçaklar çıkış için kişi başı 2000-2500 Euro’ emanet kasalara bırakıyor. Çıkış işlemi tamamlandığı an emanet kasa, yolcu başına ödemeyi yapıyor.
Çıkış tamamlanmadığı zaman para kasada kalıyor ve bir sonraki çıkış için hazırlık yapılmaya başlanıyor.
Emanet kasa, çıkarılan her kişi şahıs başına para kazanıyor.
Ara Organizasyon’ ismi verilen üçüncü evrede, anlaşma sağlandıktan ve para emanet kasaya teslim edildikten sonra kaçaklar, çıkış bölgesi diye tarif edilen sahil kesimine yönlendirme yapılıyor. İddianamede, “Bu organizasyon artık yavaş yavaş el değiştirmektedir.
Önceleri tamamen Türk vatandaşları yapılan organizasyon faaliyetleri yabancı uyruklu şahısların eline geçmiş durumdadır.
Fakat halen bölgeyi ve yolları çok iyi bilmeyen yolcu başları, kısmen Türk uyruklu organizatörler ile çalışmaya devam ediyor.
Dördüncü evrede çıkış sağlanıyor. İnsan kaçakçılığı pastasında en büyük dilim olarak görülen çıkış organizatörleri çoğunluk ise Türkler oluyor.
ÜÇ YÖNTEM KULLANIYORLAR
Kaçakçılıkta üç yöntem kullanılıyor. İlk yöntem, sahte pasaport ve oturum belgesi yapılarak, İstanbul’da iki havalimanın'da uçağa bindirilen yolcular, vize kolaylığı sağlayan Arnavutluk, Sırbistan, Karadağ ve Bosna Hersek’e indiriliyor.
Yolcular bu ülkelerdeki işbirlikçiler eliyle Almanya’ya gönderiliyor. İkinci yöntemde Edirne, Tekirdağ ve Kırklareli’nden botlarla veya yürüyerek sınırdan geçirilenler Yunanistan ve Bulgaristan’a ulaştırılıyor.
Üçüncü yöntem ise kaçaklar bir firmada yönetici olarak gösterilip sahte banka cüzdanları temin edilip, iş adamı kılığında Fransa ve İngiltere’ye giriyor.
Siyasetcafe.com