Merhaba sevgili Siyasetcafe okurları kısa bir süre yazı yazamadığım için sizlerden özür dilerim ve tekrardan köşe yazılarıma kaldığım yerden devam diyorum. Öncelikle çok zorluklarla geride bıraktığımız 2020 yılına veda ettik ve 2021 yılına girdik sizlere yeni yıldan sadece ‘’SAĞLIK’’ diliyorum çünkü sağlığımızın ne kadar önemli olduğunu ve maskesiz nefes almanın kıymetini anladığımızı umuyorum. Yeni yılınız kutlu olsun…
Bildiğiniz gibi Türkiye tüm sosyal medya kuruluşlarına ülkemizde temsilcilik açmasını talep etmiş ve açmayanlara cezalar kesmişti...
Bu kanun aynen şöyle;
Türkiye'den günlük erişimi 1 milyondan fazla olmasına ve yasal zorunluluğa rağmen ülkeye temsilci atamayan yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcılarına, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından 30'ar milyon lira daha ceza kesilecektir. Kanun çıkmasından sonra; VKontakte (VK) , YouTube , Dailymotion veTikTok temsilcilik açacaklarını belirttiler. Diğer sosyal medya şirketleri şuan için böyle bir açıklamada bulunmadı.
Gelelim asıl konumuza ….
‘’Whatsapp Sözleşmesi !’’
WhatsApp sözleşmesi 8 Şubat 2021 tarihinde yürürlüğe girecek. WhatsApp kullanıcı verilerini Facebook ile doğrudan paylaşabilecek olup yeni gizlilik sözleşmesini kabul etmeyen kullanıcılar ise uygulamaya erişim sağlayamayacak. Peki bu ne anlama geliyor ?
"Hizmetlerimizi kullandıkça ve Hizmetlerimiz üzerinden iletişim kurdukça bilgilerinizi paylaşırsınız. Biz de Hizmetlerimizi yürütmek, sunmak, iyileştirmek, anlamak, özelleştirmek, desteklemek ve pazarlamak amacıyla bilgilerinizi paylaşırız. Hizmetlerimiz ya da Facebook Şirketlerinin hizmetleri hakkında size pazarlama amaçlı içerikler gönderebiliriz."
Bu şu demek oluyor sizin tüm bilgilerinizi işlemek ve kullanmak için izin istiyoruz… Bu sözleşmeyi kabul ederseniz resimlerinizi bile sizden izinsiz kullanabilirler. Asıl önemli noktaya gelince bu uygulama ve sözleşme sadece AB Üyesi olmayan ülkeler için geçerli Avrupa Birliği Üyeleri Ülkelerine böyle bir dayatma yok maalesef ki bu bir Yazılım Savaşıdır ve göz göre göre yapılmaktadır. Burada yapılmak istenen aslında benim görüşüm Türkiye’ye sosyal bir yaptırımdır. Türkiye’nin temsilcilik kararına bir tepki olarak değerlendiriyorum.
Peki şimdi ne yapacağız ?
Bir yazılım uzmanı olarak be bu sözleşmeyi kabul etmeyi düşünmüyorum hatta devlet yetkililerimizden WhatsApp uygulamasını Türkiye’de erişime kapatmasını talep ediyorum. Böylece Mark Zuckerberg bu sevdasından vazgeçecektir.
Uygulamalar kısmına gelince Telegram ve Signal uygulaması WhatsApp’tan daha çok özelliğe ve güvenilirliğe sahiptir. Bu uygulamalara yönelebiliriz. Sonuçta eskiden WhatsApp yoktu nasıl ki Mesenger’ın yerini WhatsApp aldıysa şimdi de bu koltuğu Telegrama bırakabiliriz.
Tabiki yerli uygulamalarımızda mevcut onlara da yönelebiliriz. Bip ve Dedi gibi uygulamalarımız bulunmakta bunları indirip kullanabiliriz. Fakat ticaret yapıyorsak ve diğer ülkelerde görüşmemiz gereken kişiler varsa Telegram tüm Dünya’da kabul görmüş bir uygulamadır.
Her zaman söylediğim gibi yerli ve milli yazılımlar ülkelerin geleceği için çok önemli sonra birileri çıkıyor ve sizlere bir şeyi diretiyor onun istediğini yapmaya zorluyor. Türkiye olarak yazılımlarımızı güçlendirip bu anlamda dışa bağımlılığı en aza indirmemiz gerekiyor…
Saygılarımla….