Bakıyorum birileri yangına benzinle gitmeyi marifet sanıyor, ne kötü bir hal! Halbuki insan her eyleminde faydalı olmayı, insana hizmeti, hak ve adalete hizmeti kendine şiar edinmelidir.
Ne kötü bir hal; dedikodu yapmanın, kötü şeyleri alenen teşhir etmenin, iftira, yalan söylemenin, kavgayı körüklemenin ne kimseye faydası var ne de toplumun işine yarar! Her zaman okumaya çalışmışımdır, yabancı basını da takip etmişimdir. Bu alanda da kalitemiz diğer alanlarda olduğu gibi maalesef çok geri bir noktadadır. İleri batı ülkelerinin neşriyatına baktığımız zaman durumun bize göre çok makul bir noktada olduğu çok bariz olarak görülmektedir. Taraf olmak oralarda da vardır ancak onların birinci tarafı daha güçlü bir gelecek inşa etmek, ekonomi, bilim, çevrenin korunması ve hukuk dışı davranışlara karşı hassasiyet göstermektir. Bu hassasiyeti bizim ülkemizde ben göremiyorum.
Bizde hâkim durum "biz çok iyiyiz dışımızdakiler çok kötü" algısını en yoğun tonda gündemde tutmaktır! Biz bu anlamda ileri bir uygarlığa evrilmek için yeterli kodlara maalesef ehil değiliz. Geçmişte takip ettiğim ve birbirleriyle her gün şiddetli kavgalı görünen yazar çizer geçinenler, bugün bakıyorum bir arada ve bir cephe olmuş durumdalar. Bu durum bana bizim ahvalimizin tarih, felsefe, ilmi bir ahlak, bilimsel bir düşünce eksenli, birlik ve beraberliğe hizmet amaçlı olmadığı ve patronlar marifetiyle ne istenirse onun yapıldığı imajını vermektedir. Bu durumu taraftarlar ve milletimiz de böyle değerlendirmektedir. Halbuki doğrunun çekiciliği ve kutsallığı kadar yanlışın kötülüğü ve reddi de önemlidir.
İnsanlığa hizmet olayı, olduğundan fazla göstermek veya yok saymaktan değil, en az hata payıyla ortaya koymaktan geçer. Bilimsel araştırmalarda, yapılan çalışmalarda sonuçlar ifade edilirken bilim insanları bu ölçümleri hangi hassasiyetle ve elde olmayan hangi hata payı ile yapabildiklerini rapor ederler. Tabii ki en hassas ve en az hata ile bir sonuç elde etmek çok önemlidir. Tabii ki hatasız insan olmaz, hatasız hiçbir ölçüm yapılamaz, modern kuantum bilmi bunu çok güzel özetlemiştir.
İnsandan istenen doğruya doğru, yanlışa yanlış demektir veya doğruya yanlış yanlışa doğru dememektir. Doğrunun yanında olmak kim yaparsa yapsın yanlışı reddetmektir.
Sonuç olarak hata yapmamak hassasiyeti taşımamak en büyük hatadır.