8'nci MADDE
"Bizim tertip ettiğimiz Darvinzm, Nietzcheizm'in başarılarını dikkatle düşünün"
Charles Darvin'in çalışmalarını yıllarca takip ettik. Alanında çok başarılıydı, fakat hiç destekçisi yoktu. Gittiği her akademiden kovuluyordu. Aynı şekilde Nietzche de aynı kaderi paylaşıyordu. Her ikisini de içimize aldık. Dünya genelinde saygı duyulan, yıllarca ardından gidiliceklerini anlattık. Uygun gördüler, kabul ettiler. Ancak bir şartımız vardı. Bizim isteklerimizi, bizim öğretilerimizi uygulayacak, yayacaklardı. Planımızı anlatınca önce reddetiler, fakat biz onlara asla reddedemeyecekleri bir teklif sunmuştuk. Bu teklif insanın kanını donduran teklifti. Mecburen kabul etmek zorunda kaldılar.
Darvin ;"Yaratılış Gerçeği" ne müdahale etmeye başladı. İnsanların maymundan türediğini, inandırmaya başlamıştı. Gerçi biz (Yahudiler) de aynaya baktığımızda ortaya attığımız yalana kendimizde inanmaya başlamıştık. Ardından bütün canlılara müdahale ettirmeye başlattık. Aslında ;Darvin 'in bu işlerde hiç bir bilgisi yoktu, hepsi bizim tertiplediğimiz bir oyundu. Kısacası bir "Hücre" yi bile bilmiyor ve tanımını yapamıyordu. Daha doğrusu Hücre'nin, Hücre olduğunu bilmiyordu. Önüne bir Hücre getirildiğinde, buna sümüksü bir doku diyordu. Bu cehalet rezilliğine biz bile gülüşüyorduk.
Ardından milyonlar sürüklendi. Hepsi ;Allah'ın "Yaratılış Gerçeği" (Kanunlarına) karşı çıktılar. Bizim gibi onlar da, lanete uğradılar. Darvin'e verdiğimiz projeleri onun ardından geliştirdik ve "Evrim Teorisi"ni ortaya attık. Dünyanın en gelişmiş laboratuvarlarına sahiptik. Akıl dışı deneyler yapıyorduk. Ortaya attığımız" Evrim Teorisi"ni, desteklemek ve haklı çıkarmak için evcil ve hiçbir zararı olmayan hayvanların genetiği ile oynayarak, son derece vahşi ve ölümcül bir hale getiriyorduk. İnsanlığın içine saldığımızda öldürüyor ve/veya bulaşıcı ölümcül virüsler saçıyordu. Bu masum hayvanların nasıl da evrim geçirerek, bu hale geldiklerini araştırmak bir türlü akıllarına gelmiyordu.
Darvin'in ;"Evrim Teorisi"ni mutlaka haklı çıkarmalıydık. Nietzche için de aynı şeyler geçerliydi.
Fakat bizler, bir gün bu silahların bize döneceğini hiç hesaplayamamıştık.