Azerbaycan ile Türkiye'nin birleşmesini savunan, işgal altındaki Türk topraklarını birleştirme ülküsüne hayatını adayan lider Elçibey'in ölümünün üzerinden 18 yıl geçti.
NAHÇIVAN'DA DÜNYAYA GELDİ
Atatürk’ün yaşamını yitirdiği 1938 yılında Nahçıvan’da dünyaya gelen Ebulfez Elçibey’in babası İran Azerbaycan’ından Kadirkulu Bey annesi ise Anadolu’dan Nahçıvan’a göçen Mehrinisa Hanım’dır. Azerbaycan Devlet Üniversitesi Doğu Dilleri Enstitüsü’nde Arapça okumuş, yurt dışında Azerbaycan Türkçesi tercüman olarak görev yapmıştır.
KIRKTAN FAZLA KİTAP YAZDI
Öğrencilik yıllarından beri ülkesini seven, işgalcileri reddeden ecdadını bilen biri olarak öne çıktı. Kırkın üzerinde edebiyattan tarihe birçok kitap yazdı. Kendisini 'Ben Atatürk’ün esgeriyim' şeklinde ifa etmiş, Kuzey ve şimdiki İran topraklarında bulunan Güney Azerbaycan’ın birleşmesi gerektiğini dile getirmiştir.
TÜRKİYE İLE BİRLEŞMEK İSTEDİ
Azerbaycan’ın Sovyetler Birliği’nden ayrılması gerektiğini söylemiş, Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra Azerbaycan’ın ikinci cumhurbaşkanı olarak seçilmiştir. Türkiye ile gönül bağını her Türkiye ziyaretinde birleşmekten bahsederek gösterdi. Ancak ülkesinde çatışmalar durmamıştı. Belki de en büyük yanlışı bu olmuştu.
RUS ASKERLERİNİ BAKÜ'DEN ÇIKARDI
Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra Rus askerini Azerbaycan'dan çıkardığını Elçibey kendi sözleriyle şöyle ifade etmiştir:
'Rus askerlerini çıkardığım gün arkadaşlarıma dedim ki, benim artık iktidarda kalacağıma inanmayın. Rus KGB'si bizi yıktı. Rus ve İran istihbaratı ortak çalıştı; 100 milyon dolarlık bütçeleri vardı. Azerbaycan'dan Rus askerini kovmaya muvaffak oldum. Evet, kovdum onları, 'çık git' dedim. Tam 75 bin Rus askeri vardı. Kafkasya'da Bakü, Rus askerî üslerinin merkeziydi. Gence'de hava komando tugayı vardı ki, bir günde Azerbaycan'ı işgal edebilirdi. Kolay olmadı. Hadi şimdi çıkartın Rus askerini bir yerden de görelim. Çıkmıyorlar. Ne Gürcistan'dan ne Tacikistan'dan. Bunun sistemi var. Rus ordusu karışık milletlerden oluşmuştu. Ordunun yüzde 60'ı Rus'tu, Bunların içinde birbiri ile geçinemeyen Ukraynalılar da vardı. Nahcivan'da sınırı koruyan Rus askerinin asıl görevi Türkiye'de casusluk yapmaktı. Operasyonlar yapıyor, Anadolu'da türlü türlü işler görüyorlardı. Rus askerini göndermekle Türkiye'yi de kurtardık.'
Azerbaycan’daki çatışmaları durdurmadan birleşme söylemleri Rus lobilerini kızdırmış ve ona karşı hain planların kurulmasına neden olmuştur. Elçibey’in Savunma Bakanı ve cephe komutanı Suret Hüseyinov’u görevden alması ile kutuplaşma daha da artmış, Hüseyinov Elçibey’e karşı isyan bayrağı açmıştır.
'DARBE GİRİŞİMİNE MARUZ KALDI
Elçibey’in en büyük hatasının Hüseyinov cephesine karşı Nahcivan Özerk Cumhuriyeti’ndeki Haydar Aliyev’i Bakü’ye davet etti. Daha sonra Aliyev Elçibey’e karşı Hüseyinov’a destek verdi. İç çatışmanın artma ihtimaline karşı doğduğu topraklara dönen Elçibey’e karşı 'darbe girişimi' yaşandığı söylenir. Çünkü Aliyev kendisini Cumhurbaşkanı seçtirecek, isyan hareketini başlatan Hüseyinov’u da Başbakan olarak getirecektir.
OTORİTESİNİ KURAMADI
Cumhurbaşkanı olduktan sonra otoritesini kuramadan Türkiye ile birleşme hayallerini dile getirmiş, askerler arasında çok sevilen Hüseyinov’u görevden almış ve halkın sevdiği Aliyev ile ayrıntıları konuşmadan Bakü’ye çağırmıştır. Tarihçiler Elçibey’in en büyük hatasının da bu olduğunu söyler.
YIL SONRA BAKÜ'YE DÖNDÜ
Bakü’ye 4 yıl boyunca ayak basmayan Elçibey, daha sonra başkente döndüğünde Aliyev’e karşı muhalefet etti. Hastalığından dolayı sık sık Türkiye’ye gelen Elçibey, 22 Ağustos 2000’de 62 yaşında prostat kanseri nedeniyle Ankara’da yaşamını yitirmiştir.
ELÇİBEY ÖLMEDEN ÖNCEKİ SON RÖPORTAJDA
Elçibey’in vefatından önce yaptığı son röportajda her zamanki açık üslubunu sürdürdü. Azerbaycan Türkiye ile birleşmeli midir?” sorusunu şöyle cevaplamıştır:
'Türkiye ve Azerbaycan'ın sınırları kaldırarak konfederasyona gitmeleri gerekiyor, Türkiye ile Azerbaycan birleşmelidir.'
siyasetcafe.com