Uykusuzluk ve depresyon Alzheimer habercisi

Memorial Şişli Hastanesi Nöroloji Bölümü’nden Prof. Dr. Türker Şahiner, unutkanlığın nedenleri ve ne zaman tehlikeli boyutlara ulaştığı hakkında bilgi verdi.

İnsanlar gün içinde birçok unutkanlık yaşamalarına rağmen günlük yaşantıları normal bir şekilde devam etmektedir. Bu unutkanlıkların büyük çoğunluğu hipokampus beynin denilen yakın bellek merkezinin aşırı yoğunluğundan kaynaklanmaktadır. Yakın bellek merkezinin görevi yeni bilgileri bir süre burada tutarak kalıcı belleğe geçip geçmeyeceğine karar vermektir. Kalıcı belleğe geçen bilgi daha sonra hatırlanabilmektedir. Bu bölge bozulduğu zaman, bilgi her seferinde, yeni gelmiş gibi algılanır ve öğrenilemez. Görevi itibariyle yakın bellek merkezi yani hipokampus beynin en önemli merkezlerinden biri ve Alzheimer hastalığının en sevdiği noktadır. Hipokampus kapasitesinin aşırı zorlanması faklıdır; hastalıkları farklıdır.

 

Unutkanlık yaşam kalitesini etkiliyor

Tuhaf yerlerde ve sürekli unutulan eşyalar unutkanlığın boyutu hakkında bilgi verebilmektedir. Bir kişi gözlüğünü her gün başka bir yerde unutabilir. Ama gözlüğünü unuttuğu yer buzdolabının içiyse durum artık farklı bir boyuta gelmiş demektir. Unutkanlığı fark etmemek, inkar etmek veya unutkanlığa karşı vurdum duymaz bir tavır almak sosyal ilişkilere de yansımaya başlamaktadır. Demans denilen bunama hastalığında en önemli bulgulardan biri unutkanlığın sosyal yaşantıya ne kadar yansıdığı ve yaşam kalitesini ne kadar etkilediğidir.   

 

Unutkanlığın tipi belirlenebiliyor

Unutkanlık şikayetleri her yaşta insanda görülebilir, fakat 40 ile 60 yaş aralığı en fazla etkilenen gruptur. Unutkan olduğunu düşünen birçok insan, hastanede hangi bölüme gideceğini ve unutkanlığı için ne yapacağını bilmemektedir. Özellikle 40-60 yaş arasında görülen her unutkanlık Alzheimer hastalığı belirtisi değildir ve 40 yaş grubunda Alzheimer görülme oranı yüksek riskli genetik faktörler olmadıkça binde birin altındadır.  Günümüzde internet üzerinden bellek performans izleme programları henüz erken tanıda oldukça değerlidir.  

                                              

Her bilginin bir de duygu yükü bulunuyor

Beyin bilgileri kayıt ederken bilginin duygusal yönü, ağırlığı önemlidir. Yaşanan deneyim acı, tatlı, keyifli, ya da korkunç olmasına göre bıraktığı izler kolayca veya çok zor olarak hatırlanabilmektedir. Hatırlamak için bilginin kayıt edilmesi aslında organizmanın doğada kendini koruma içgüdüsüyle gerçekleşmektedir. Beyin o bilgi onun için önemliyse riskli durumlarda hatırlayabilmek için daha güçlü olarak kaydetmektedir. İnsanlar yaşanılan bilgi çağında herhangi bir duygu barındırmayan bir bilgi bombardımanına tutulmaktadır. Bu da bilginin detaylarını kayıt etmekte zorlanmaya ve hatırlama güçlüğüne neden olmaktadır.   

 

 

Beyin sağlığı için uyku çok önemli

Kişinin uyku kalitesi bozulunca beyin hücrelerinin ölümü daha çabuk olmakta ve beyin atrofisi denilen küçülmeler hızlanmaktadır. Kronik uykusuzluk yaşayan bir insan, Alzheimer risk genlerine de sahipse bu risk çok daha artmaktadır. Yapılan bütün deneysel çalışmalarda bunu desteklemektedir. Eğer çok çeşitli nedenlerle çok fazla uykusuz kalınırsa beyindeki amiloid miktarı artarak beyne zarar vermektedir. Alzheimer’a neden olan amiloid beta proteini, beyin hücresi tarafından üretilir fakat görevi bittikten sonra yok edilmesi gerekmektedir. Bu proteinin temizlenmesi uyku da olmaktadır. Kişinin beynindeki amiloid yükü de gelecekteki Alzheimer olma riskini göstermektedir. Uykusuzluk ve depresyon yan yana gelirse yine Alzheimer riskini çok artırmaktadır.  

 

siyasetcafe.com

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Sağlık Haberleri