UYAN BAŞBUĞ UYAN BAK NELER OLDU?
`Hepiniz birer Türk Bayrağı'sınız. Bayrağı lekelemeyin, kirletmeyin yere düşürmeyin.` dediniz ve gittiniz…
Üzgünüm!
Bayrak yere düşerken biz sadece üzüldük, slogan attık ve Fırat`ımızı şehit verdik!
`Bölünme kabul etmez, kutsal bir bütün halinde Büyük Türkiye'yi yeniden inşa edeceğiz...` dediniz ve gittiniz...
Dertliyiz!
Artık ülkemizin içinde başka bir ülke var ve biz sadece `böldürmeyeceğiz ` deyip yine slogan atıyoruz…
`Millî kalkınmamızı gerçekleştirmek, her Türk ferdini hür yapabilmek için Türk Milletini yeniden kurmak zorundayız. Vatandaşlarımız arasında parti, mezhep, ırk ve bölge farkı gözetmeksizin karşılıklı sevgi ve saygıya dayanan bağlar dokuyacağız.` dediniz ve gittiniz …
Nasıl desem bilmem ki?
Ama `mozaikçiler` başardı ve bizleri renklere ayırdılar.
Bundan sorada herbirimizi bir diğerinin `ötekisi` olduk…
`Benim kürt kardeşlerimin haklarını ermeni APO`mu savunacak?` dediniz ve gittiniz …
Affet beni… utancımdan bu durumun geldiği yoktayı hiç yazamıyorum.
`Türk töresi, Türk ülküsünün ayrılmaz parçasıdır.` dediniz ve vasiyet bıraktınız…
Töre mi kaldı Başbuğum, `Han` susmaz oldu
`İnsanlar; yoksulluğa, açlığa, susuzluğa tahammül ederler. Fakat adaletsizliğe, hor görülmeye, aşağılanmaya ASLA müsaade, müsamaha etmezler.` dediniz ve gittiniz…
Adalet mülkten çoktan çıktı, terazi çoktan şaştı…savcıya kurşun sıkıldı, insanımız dünyalık meffati için itaatkar oldu…
`Ahlâkçılık anlayışımız, Türk Ahlâkı ve Müslümanlık inancından meydana gelmiştir.` dediniz ve gittiniz…
Hergün bir çocuk kaçırılıryor, tecavüzler oluyor, insanlar öldürülüyor…inançla iman dünya pazarında en ucuz mal oldu…
`Milletler yabancı kuvvetlerin orduları ve diğer maddi güçleri tarafından yok edilmeden önce, manevi ve fikir güçleri tarafından esaret atına alınırlar. Böyle bir toplumun esir ve yok olması kesin hale gelir.` dediniz ve gittiniz
Üzgünüm ama işgal olduk, TV ekranları ile Mankurtlaştık. Dışımız Türk, dilimiz müslüman içimiz çamur, gönlümüz gavur oldu…
`Gençliğimizi büyük bir savaş beklemektedir. Bozgunculuğa, tembelliğe, ahlaksızlığa, cehalete, yalancılığa karşı büyük bir savaş.` dediniz ve gittiniz…
O savaşın tam ortasındayız…
Türk Devletinin yenilmez, zinde hayat gücü ve Türk Milletinin teminatı ve istikbali gençliktir.` dediniz ve gittiniz…
Bakın bu konuda halen umutluyum!
`Laubali, gevşek, disiplinsiz, metotsuz kimselerle dâvamız yürümez. Her şeyde örnek olmak lâzımdır.` dediniz ve gittiniz…
Vallahi sizi özlüyoruz!
`Ülkücüler, insanlık âlemi içinde ne uşak olmayı, ne de başkalarını uşak olarak kullanmayı kabul etmeyen şerefli bir bayrağın taşıyıcısıdır.` dediniz ve gittiniz…
Yukarıda saydığım tüm karamsar tabloya rağmen ölmedik ve emin olun o bayrak asla yere düşmeyecek…
vesselam