Kayyım tarafından yönetilen Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, 6 Aralık günü, sosyal medya hesabından "Şehrimizin trafik akışını büyük ölçüde rahatlatacak yeni çevre yolumuzla Diyarbakır'ımıza değer katıyoruz. Silvan yolunu Elazığ yoluna bağlayacak 12 kilometre uzunluğunda ve 50 metre genişliğindeki Şeyh Sait Bulvarı'nın yapım çalışmalarına başladık" açıklamasını yapmış ve çalışmalardan fotoğraflar paylaşmıştı.
Zafer Partisi Genel Başkanı Özdağ, belediyenin vali tarafından yönetildiğini hatırlatarak, hükümete tepki göstermişti. Belediye yönetimi ise bulvara Şeyh Said isminin daha önceden verildiğini belirtmişti.
Avukatlarla birlikte Trabzon Adliyesi'ne giden Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, dava dilekçesini verdikten sonra yaptığı açıklamada, "Trabzon Adliyesi'ne gelerek bir dilekçe ve dava açtık idare mahkemesinde. Diyarbakır’da kayyum belediyenin yani valinin bir terörist başının ismini 12 kilometrelik bulvara vermesi ile ilgili işlemin iptalini talep ettik. Şimdi davayı takip edeceğiz" dedi.
"Ama Şeyh Said’in ismi ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne ihanet etmiş, isyan etmiş, Türk ordusuyla çatışmış, Türk askerine ve siviline silah çekmiş, 'Türk öldürmek gavur öldürmekten daha iyidir' demiş bu zatın isminin hiçbir yere verilemeyeceğini düşünüyoruz. Bu konunun takipçisi olacağız. Gündemde tutacağız" diyen Özdağ, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin konuyla ilgili açıklamasını desteklediklerini belirtti.
CHP'YE 'ŞEYH SAİD' ŞARTI
CHP ile seçim iş birliği yönünde düşüncesi sorulan Ümit Özdağ, şöyle konuştu:
"CHP ile bir işbirliğimiz söz konusu olabilir. Bunun için Özgür Özel ile bir protokol imzalamamız lazım. Özel, bu protokolde Şeyh Said’in bir vatan haini olduğunu ifade etmesini isteriz. HDP’nin terörle bir ilintili parti olduğunu, bu konuda bize güvence vermesini isteriz. HDP ile değil sadece Zafer Partisi ile ittifak yapacağının güvencesini vermesini isteriz. Bu protokolün gizli olmasını istemeyiz. Teklifimizi ortaya koymuş olduk. Şaka bir yana, CHP, artık Atatürk’ün partisi değildir. Şeyh Said’e vatan haini diyemeyen ve Şeyh Said’in akrabalarının üzüntüsüne dertlenen bir kişi, Cumhuriyetin daha başlangıç döneminde İngiliz emperyalizmi ile iş birliği yapan, daha önce işgalci Rus ordusunun generallerinin tozunu, postalını yalayan bir adamın, yine onun yolundan giden akrabalarının derdini düşünüyor da şehit olan, askerlerin, polislerin, devlet memurlarının ailelerinin hiç onurunu haysiyetini, şerefini duygularını düşünmüyor. Biz Atatürk’ten taviz vermeyen partiyiz, Atatürk’ten taviz verenlerle yan yana durmayız."
Siyasetcafe.com