Hatırlayalım. 7 Haziran 2015’teki seçimlerde yüzde 16 oy ile iktidarın anahtarını eline almış bir MHP.
Türkiye’nin gözü kulağı Devlet Bahçeli’de. Daha o gece matematik başlıyor. Bahçeli “ya Ana muhalefetiz ya erken seçim” diyor.
AKP iktidarında yıllarca sürülmüş, kovulmuş, yıpranmış Türk Milliyetçileri, ülkücüler şaşkın. Anlamaya, anlam vermeye çalışıyor. Devlet Bey’in bir bildiği vardır. Ülkücüler için Türk Milliyetçileri için en iyisini yapar diyorlar.
Sonuçta 1 Kasım 2015’de erken seçim. 80 Milletvekilinden, 40 Milletvekiline düşmüş TBMM’de PKK’nın partisinin bile gerisine düşmüş, yenilmiş bir MHP.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli bu hezimetin hesabını vermeye çalışmadı. Hatta buna tenezzül etmedi diyebiliriz.
Yıllarca “Devletin başına Devlet gelecek” diyen ülkücüler, Devletin başına Devlet’in gelmek istemediğini açıkça gördüler.
AK Parti’nin ve Tayyip Erdoğan’ın elinde oyuncak olmuş bir ülkenin kurtuluşunun MHP iktidarı olduğuna inanmış milyonlar var bugün.
Türk Milliyetçileri ve ülkücüler kafalarını kaldırdılar. Ayağa kalktılar. Ve ses verdiler.
Ülkücülerin verdikleri ses, tüm ülkede yankı buldu. Televizyonlarda, evlerde, kahvelerde, camilerde konuşulur oldu.
Türkiye’yi cendereye almış, halkını ötekileştirmiş, alternatif bırakmamış AK Parti iktidarına karşı, 1 Kasım Seçimlerinden en ağır yenilgiyle çıkmış olan Milliyetçi Hareket Partisi yeniden umut oldu.
Şimdi, Türkiye’nin geleceğini yeniden şekillendirecek olan Milliyetçi Hareket Partisi’ndeki umutlar büyük bir gayret ile söndürülmeye çalışılıyor.
Türk Milliyetçilerinin, ülkücülerin Türkiye’nin kaderine el koyabilmek ihtimali, Türk Devletinin ve Türk Milletinin düşmanlarının uykusunu kaçırıyor.
Bugün Türk Milliyetçilerinin, ülkücülerin umutlarını yok etmek için her türlü mahfilin amansız bir uğraş verdiğini rahatlıkla söyleyebilirim.
Eğer, Türk Milliyetçileri, ülkücüler, basit hırs ve sen ben kavgalarının içerisine düşüp kendilerini bekleyen büyük geleceği görmezlerse, bu mahfiller başarılı da olacaklardır.
MHP’yi kendi babalarının malı, şahsi mülkleri, dükkanları gibi gören küçük bir azınlığın, kaybetmek korkusuyla sarıldıkları tüm oyun ve entrikalara mahkum kalınırsa sadece Türk Milliyetçileri, ülkücüler değil, Türkiye kaybedecek.
Belki de boşa yazıyorum bütün bunları.
Ama bu davaya hayatını adamış biri olarak son nefesime kadar da söyleyeceğim.
Ülkücüler birleşin.
Kim kimin ile beraber olursa olsun. Kimin ne siyasi hesabı olursa olsun. Kim bu süreçte ne yanlış yaparsa yapsın birleşin.
Kararlı olun.
Geleceğimizi hep beraber inşa edeceğiz. Yanlışlarımız varsa düzeltelim. Eksiklerimiz varsa giderelim. Sözümüz varsa söyleyelim. Kaprislerimizi çekelim. Kim önde, kim arkada bakmadan birleşelim.
Bu köprüden önceki son çıkıştır.
Başkalarının gündemi olmayalım. Kendi gündemimizi kendimiz var edelim.
Hiçbir mazeret başarının yerini tutamaz. Yıldırımlar yaratan bir ırkın ahfadıyız. Gazoz olmayalım. Efsane olalım.
Çok zor değil.
"İktidar kim, sen kim?" diyenlere inat. Ülkücüleri, Türk Milliyetçilerini küçük görenlere inat. Oyunlara, dümenlere, entrikalara inat.
Kavli karar olsun. MHP iktidar olsun.
Ha gayret gardaşlar…
Biz kucaklaşalım ki, Türkiye kucaklaşsın. Turan illerinde bayram olsun.
Bozkurtlar dirilsin, Türk’ün destanı yeniden yazılsın.
Ha gayret gardaşlar…
Gün sizin, devran sizin olsun.
Birleşin, birleştirin…
Mühür de sizsiniz. Süleyman da.
Hakan Sönmez siyasetcafe.com