Üçüncü Yol!
Habur`da canileri özel savcılarla karşılayanların,
Oslo'da terörle masaya oturanların,
Öcalan`a namaz kıldıranların,
Barzani`yi Diyarbakır`da kahraman ilan edenlerin vardıkları sonuç; SAVAŞ
Şuan ülkemizin bir bölümünde Türk polis ve askeri, ülkesi ve milleti için gözünü kırpmadan can vermektedir.
Bunlar olurken biz ne ile uğraşıyoruz?
Tv`lerdeki dizilerle,
Evlenme programları ile,
“Kim? Nerede? Kiminle?” sorularının merak uyandırdığı paparazzi programları ile.
Bir de her gün gözümüzün içine sokulan “paralel yapı” operasyonları ile…
Ne garip değil mi?
Eski dostlar düşman oldu ve kan davası bir türlü bitmiyor…
Ülke adeta iki kutba bölünmüş durumda!
Ya iktidar partisindesin, ya da paralelsin.
Yani deniliyor ki, “ya bizdensin, ya paralel.”
İki taraftan birini seçmesen eğer;
İktidar yanlıları tarafından “paralelci”,
Paralelciler tarafın “iktidar yalakası” oluyorsunuz.
Yani hangi siyasi görüşe ait olursanız olun, hangi partiye mensup olursanız olun, hatta hiç taraf tutmayın bir tarafı desteklemek zorundasınız.
Desteklemeseniz direk ötekisiniz.
Üstelik bu durum sadece halk arasında değil, devlet bürokrasisinde, kamu kuruluşlarında, dış misyon temsilciliklerinde, sivil toplum örgütlerinde de böyle.
Ülke sanki sistematik olarak ikiye bölünmüş!
Büyük ihtimalle bu sistematik bölünme `yeni cumhuriyetçilik` anlayışına geçişin bir basamağıdır.
Oysa kim ne derse desin 3. bir yol var!
Bu yol da; çıkarsız, menfaatsiz, partizansız, cemaatsiz bir yol…
Yani, ortak akıl ve ahlak yolu…
Yani, ülkenin her bir ferdine insan diye bakan, devleti ise insan için yaşatan, insan için koruyan, insan için savunan bir akıl ve ahlak…
Terörün hiç birine müsaade etmeyen, ülkenin bölünmez bütünlüğüne, halkın birlik ve beraberliğine sıkılacak her kurşunun kendisine sıkılmış kabul eden bir akıl ve ahlak…
Seçilmiş iktidara saygı duyan ve sandıktan çıkan millet iradesi dışında hiçbir gücü kabul etmeyen bir akıl ve ahlak...
Problemler karşısındaki tüm çözüm yollarını bilimsel metotlarda, milli hassasiyetlerde arayan bir akıl ve ahlak...
Bakın o akıl ve ahlak sahibi felsefe dün yapılan hataları eleştirmesine rağmen, bugün yaşadığımız olaylar karşısına hangi tavrı ortaya koymaktadır;
-Türkiye`de herkes için, ama herkes için adil ve tarafsız mahkemelere halen ihtiyaç vardır.
-İktidarın dolayısı ile devletin teröre karşı yürüttüğü her türlü sağlam duruşunda arkasındayız.
-Rusya ile olan problemde kayıtsız şartsız hükümetimizin ve devletimizin yanındayız.
-Putin`e dua eden soysuzların karşısındayız.
-“ Türkiye Suriye ye sarin gazı satıyor'' diyenleri hain kabul ediyoruz.
-pkk`ya “kardeş” diyenleri, “Türkiye güney doğuda sivil katliam yapıyor diyenleri” vatan haini kabul ediyor ve onlar için istiklal mahkemeleri istiyoruz.
-“kazdıkları hendeklere pkk`lıları gömeceğiz “ diyen iradeyi sonuna kadar destekliyoruz.
-Dağ soytarıları ve şehirdeki şakşakçılarına yapılacak her türlü, ama her türlü operasyonu devletimize hak görüyoruz.
-Musul`u geri istiyoruz, Kıbrıs`ı pazarlık konusu yapmak istemiyoruz.
-Suriye`de bir Türkmen Devleti istiyoruz.
-Karabağ`ı namus kabul ediyoruz, geri istiyoruz, geri gelmeden Ermenistan`a yaşam hakkı istemiyoruz.
Ortak aklın ve ahlakın milleti adına isteyeceklerini bu günlerde ne kadar sıralasak azdır.
İşte tüm bunları isteyen ortak akıla ve ahlaka da biz 3. Yol, bu yolun yolcularına da; TÜRKÇÜLER diyoruz…
Ve bu yolun yolcuları olarak hangi parti, hangi felsefe, hangi kurum olursa olsun devletimiz ve milletimiz adına güzel işlerini destekleyeceğiz, yanlış yaparsa uyaracağız...
Dolayısı ile yukarıdaki siyasi bölünmüşlüğü ve ahlaksal çöküntüyü milletimiz ve devletimiz adına dert ediniyoruz.
Taraf olma hikâyesinde kimin bizi nereye koyduğununsa hiç önemi yok.
Çünkü biz kim olduğumuzu akıl baliğ olduğumuzdan beri iyi biliyoruz.
Biz bölünmenin değil, bütünleşmenin merkeziyiz.
Biz güneşi kıskandıran gerçeğiz…
Bizim bugünkü en büyük derdimiz ülkemizin bölünmesini önlemek üzerinedir.
“Çözüm Planı” denen şeyin vardığı hendek hepimize kurulmuş bir tuzaktır.
Ya bu hendeği geçmiş hatalarını bir kenara bırakıp, milli mutabakatla aşacağız.
Ya o hendeğe hepimiz gömüleceğiz.
Burada ise 3. Bir yol yoktur.
Haaa… kimse yanlış anlamasın 3. yolun siyasallaştığı her hangi parti yoktur.
Bu yolu seçenlerin siyasete atılacakları zaman kendilerine yakın hissettikleri partiler vardır.
Zira bu yol her hangi bir partide siyasallaştığı an ortak akıl ve ahlak olmaktan çıkar…
Bu konuyu da inşallah başka bir yazımda daha detaylı anlatacağım.
Kalın sağlıcakla…