Türkiye yaşlanıyor, Alzheimer artıyor

Merve ALKAN

Hemen hemen herkesin dilinde olan bu hastalık hakkında pek çok kulaktan kulağa dolaşan bilgiler mevcut. Hadi gelin Alzheimer nedir? Alzheimer’ın görülme sıklığı nedir? Doğru bilinen yanlışları nelerdir? Hep birlikte bakalım.

Gün içerisinde unutkanlık ile başlayan ilerleyen zamanlarda bu unutkanlığın sık oluşu bir hastalık habercisidir. Bu hastalıklardan biride Alzheimer’dır. İlerleyen yaş ile birlikte beyindeki hücrelerin sayısında azalma meydana gelir ve devamında beyindeki sinir hücrelerinin ölmesi beyin sinyallerinin çalışmamasına neden olur. Buda zaman içerisinde hafıza, bellek, davranış, mantıklı düşünme ve iletişim gibi problemler ortaya çıkarır. Bunun yanında kişiliğin değişmesi ve bazı psikolojik sorunlara sebep olur. Bu hastalığın belirtileri siz farkına varmadan yavaş yavaş gelişir ve erken fark edilip tanı konmazsa zaman içerisinde daha kötüye gidebilecek ciddi bir hastalık haline gelir. Hastalığın nedenleri arasında; kafa sarsıntıları, ağır depresyon, şeker ve tansiyon, kolesterol yüksekliği gösterilmektedir. Tabi genetik yatkınlıkta bu nedenler arasında yer alıyor. Tekrarlayıcı kafa sarsıntısı beyindeki kılcal düzeyde ki damarlarda kanamaya neden olduğu için oldukça risk teşkil etmekte. Profesyonal boksörlerin ve futbolcuların Parkinson hastalığının yanında Alzheimer hastalığının görülme olasılığı artırıyor. Ağır depresyondaki kişinin de bu hastalığa yakalanma riski iki kat artıyor. Belirtilerine geçmeden önce Alzheimer 3 ana döneme ayrıldığını ve bu dönem içerisinde belirtilerinin katlanarak devam ettiğini vurgulamak isterim;

Erken Evre;

  • Tanıştığı kişilerin adlarını hatırlamakta zorluk çekerler.
  • Sosyal yaşantılarında rutin olarak yapmış oldukları işleri yerine getiremezler.
  • Eşyalarını koyduğu yeri hatırlamama ve kaybetme gibi zorluklar ortaya çıkar.

Orta Evre; En uzun evre ve yıllarca sürebilir.

  • Kafa karıştırıcı sözler, aşırı sinirlilik ve kızgınlık hali mevcuttur.
  • Ev adreslerini hatırlamada ciddi zorluk çekerler ve telefon numaraları dahi hatırlayamazlar.
  • Hangi ay ve günde olduklarını hatırlamazlar.
  • Uykuları aşırı düzensizdir. Genellikle gün boyunca uyuyup geceleri uyumazlar.

Geç Evre;

  • Kontrol etme yeteneği tamamen yok olur.
  • Günlük bakımlarını yapamaz hale gelirler. Bu evrede 24 saat bakıma ihtiyaçları vardır.
  • Konuşma, ağzındakini yutma gibi fonksiyonunu kaybederler. Konuşmak istemezler ve göz kontağı kuramazlar.
  • Ev içerisinde amaçsız gezintiler ortaya çıkar.
  • Halüsinasyon görmeye başlarlar. Yakınında ki kişilere zarar verme olasılığı maalesef ki artar.

Tahmin ettiğiniz üzere Alzheimer ile ilgili pek çok araştırma yapılmıştır. Uzmanlar; yaşlılarda (65+) Alzheimer riskinin daha fazla olduğunu söylüyorlar. Yapılan araştırmalara göre de ülkemizde 600 bin dünya genelinde ise 47 milyon kişi bu hastalığın pençesinde… Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre; Türkiye 2050 yılında dünya da en fazla Alzheimer hastası olacak 4 ülkeden biri olabileceğini ifade ediyor. Şöyle düşünelim 80 yaşında olduğumuzu hayal edelim ve karşınızda birisinin oturduğu düşünün. Kulağa pek hoş gelmediğinin farkındayım ama ikinizde birisinin Alzheimer hastası olma olasılığı çok yüksek. Belki ben değilimdir diye düşünmüşsünüzdür fakat o zamanda siz hastaya bakan kişisiniz. Bu nedenle Alzheimer hastalığı geniş bir kitleyi kapsayan ciddiyeti oldukça fazla halk sağlığı sorunudur.

DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR

YANLIŞ: Alzheimer’ın kesin iyileştirici ilaç tedavisi vardır?

DOĞRU: Alzheimer’ın ilaç tedavisi vardır fakat kesin iyileştirme söz konusu değildir. İlaçlar sadece evrelerin gecikmesine yardımcı olur. İlerlemeyi önleyen ilaçlar mevcuttur.

YANLIŞ: Alzheimer ve bunama (demans) aynı şeydir?

DOĞRU: Alzheimer bunama hastalığıdır. Alzheimer olan kişi bunama hastasıdır fakat her bunama hastası Alzheimer değildir.

YANLIŞ: Alzheimer Hastaları hastalığın farkında değildir?

DOĞRU: İlk evrelerinin farkındadırlar. İlk evrelerinden sonra zaman geçtikçe farkına varmazlar.

YANLIŞ: Alzheimer Hastalığı önlenemez?

DOĞRU: Önleminizi aldığınız sürece her hastalığını yenme oranınız mutlaka artacaktır.

Öncelikle diğer yazılarımda ifade ettiğim gibi hastalığınızı tanıyın. Eminim ki tedavi yolları olacaktır. Ama unutmayın ki en büyük tedavi kişinin kendisindedir. Kendinize değer verin her koşulda kendinizi sevin. Kendiniz için hobiler edinebilirsiniz bu her zaman için zihninizi canlı tutar. Alzheimer hastalığı için beyni her zaman aktif tutmak gerekir. Kolesterol şekerinizi kontrol ettirin özellikle belli bir yaştan sonra kilonuza dikkat edip düzenli beslenmeye özen gösterin. Beslenme demişken size tavsiyem GDO gıdalar, trans yağlar nerde nasıl yapıldığını bilmediğiniz yerlerde yemek yerine mutfağınızı keyifli hale getirip sağlıklı beslenebilirsiniz. Her şeyinizi kendiniz yapabilirsiniz örneğin bakkaldan yoğurt almak için çocuğunuzu boşuna göndermeyin evde kendinizin yapması hem meşguliyet açısından hem de sağlık açısından oldukça faydalı olacağını düşünüyorum. Aynı zamanda müziğin size eşlik etmesini sağlayın (müzik dinlemek beyninizin sağ lobunu faaliyete geçirir. Sağ lob ise duygularla alakalıdır.) Bunun yanında da eş ve dostlar ile sohbet sizi seven insanlarla birlikte olmak stresinizi azaltır ve sizi canlı tutar. Günlerinizi planlayın beyniniz için avantajdır. Çünkü beyni aktif tutar ve aynı zamanda heyecanlandırır! Ve son olarak günlük tutmaya tutamazsanız bile haftanın 3-4 günü yazmaya özen gösterin harika bir etkinlik olduğunu düşünüyorum. Hem motor hareketlerinizi hem de zihinsel olarak kelimelerden uzaklaşmamış olursunuz güzel bir yatırım! Yaşınız ilerleyebilir ama içinizde hep çocuk kalın. Aman yaşım geçti demeyin ruhunuzu dinç tutmak için elinizden geleni yapın. Her yaşın ayrı güzelliği olduğunu unutmayın.

Psikolog Merve Alkan

UNUTMADAN!

21 Eylül, tüm dünyada Alzheimer Günüdür.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.